TBMM Başkanı Mustafa Şentop: “Kuzey Makedonya, Türkiye için önemli bir ortak ve müttefiktir”
TBMM Başkanı Mustafa Şentop 20-24 Aralık tarihleri arasında önce Kuzey Makedonya ardından Sırbistan ve Karadağ’ı da ziyaret edecek. Kendisi Kuzey Makedonya topraklarından Türkiye’ye göç eden bir aile mensubu olan TBMM Başkanı sayın Şetop’un, Yeni Balkan’a verdiği mülakattı sizlerle paylaşıyoruz.
Sayın Başkan resmî temaslar için Kuzey Makedonya’da bulunuyorsunuz, iki ülke arasındaki ilişkileri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Malumunuz olduğu üzere önceki yıllarda da Türkçe Eğitim Bayramı vesilesiyle Kuzey Makedonya’ya ziyaretler gerçekleştirmiştim. Bu yıl da aynı kapsamda burada bulunmaktayım. Kuzey Makedonya ile sahip olduğumuz tarihî kültürel ve beşerî bağların köklü bir geçmişi var. Bugün kurduğumuz yakın ilişkilerin ve iş birliğinin söz konusu temeller üzerinde şekillendiği hepinizin malumudur.
_____________________________________________
Türkiye, Kuzey Makedonya’yı kuruluşundan itibaren destekleyen, onun yanında yer alan ve hatta bağımsızlığını ilk tanıyan ülkelerden biridir.
Bu bağlamda yeri gelmişken Kuzey Makedonya’nın bağımsızlığının 30. yıl dönümünü tekrar tebrik ediyorum.
Kuzey Makedonya, Türkiye için önemli bir ortak ve müttefiktir.
_____________________________________________
İkili ilişkilerimiz ve iş birliğimiz 30 yıldır her geçen gün daha güçlü hale gelmektedir. Başta ticaret, yatırım, turizm, savunma sanayii, eğitim ve kültür olmak üzere birçok konuda ilişkilerimizi güçlendirmeye devam ediyoruz. Bugün Kuzey Makedonya ile sahip olduğumuz mükemmel düzeydeki ilişkilerin daha da geliştirilmesi için siyaset ve ekonomi başta olmak üzere her alanda gayret gösteriyoruz. Parlamentolar arası ilişkilerimiz ile de bu gelişime büyük katkı sağlıyoruz.
Türkiye, Kuzey Makedonya’ya desteğini her zaman ve her platformda göstermektedir. Başta AB olmak üzere Kuzey Makedonya’nın uluslararası teşkilatlara üyeliği ve bu anlamda Avrupa kurumlarıyla bütünleşmesi iki ülkenin müşterek hedefidir. Buna ilave olarak iki dost ülkenin NATO ve KEİ dâhil çok taraflı platformlarda göstermiş oldukları dayanışma ve iş birliği takdire şayandır. Söz konusu iş birliğinin daha da artacağından hiç şüphem yok.
Burada başta Türkiye İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) olmak üzere Yunus Emre Enstitüsü (YEE), Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB), Vakıflar Genel Müdürlüğü gibi kurumların bölgede özellikle tarihî eserler, ortak tarihin, kültürün ortaya koymuş olduğu tarih, miras bakımından yürüttüğü faaliyetlerin, insani yardımlarımız var.
Türkiye olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde uzun zamandır farklı bir dış politika yaklaşımı ortaya koyduk.
Bu politika, insanı önceleyen, vicdani yaklaşımı önceleyen bir bakış açısına dayanıyor. Bu bakımdan TİKA başta olmak üzere adını zikretmiş olduğum kuruluşların faaliyetleri önemli. Ben büyük işler yapıldığını görüyorum her yerde ve Türkiye’nin önemli markaları haline geldi bu kuruluşlar. Kuzey Makedonya’da da bunların birçok güzel eserine şahit oluyoruz ve bunun oluşturduğu memnuniyeti müşahede ediyoruz. Bunlar devam edecek, bundan eminim.
NATO için Türkiye Kuzey Makedonya’ya karşılıksız destek verdi, AB sürecinde yeni pürüz çıktı Bulgaristan Vetosunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Balkan ülkelerinin NATO ve AB’ye katılımlarının önemi tartışılmazdır. Tüm Balkan ülkelerinin hiçbir ayrım gözetmeksizin Avrupa-Atlantik kurumlarına entegrasyonu bölgeye yönelik politikamızın temel önceliklerinden biri olagelmiştir. Türkiye, Kuzey Makedonya ve diğer Balkan ülkelerinin AB’ye katılımları, AB açısından siyasi ve ekonomik bir gerekliliktir. Kuzey Makedonya’nın katılım müzakerelerinin daha fazla vakit kaybedilmeksizin başlatılmasını arzu ediyoruz. Müzakere eden, aday ve potansiyel aday ülkeler için nirengi olan AB genişlemesinin siyasi engellere takılmaması ve ulusallaştırılmaması gerekir.
_____________________________________________
Biz Türkiye olarak Kuzey Makedonya’nın AB sürecini sonuna kadar destekliyor,
bunun Balkanlar için çok önemli olduğunun altını çiziyorum.
Burada refah ve barış Avrupa’nın da barış içinde yaşaması demek.
Burada yapılan, yapılacak yatırımlar AB’nin daha güçlü olması demek.
Bu yüzden AB’nin siyasi kısır çatışmaların içinde boğulmadan önüne bakması lazım.
_____________________________________________
Serbest Ticaret Anlaşmasının yenilenmesi süreci devam ediyor, bu konuyu hızlandırmak için sizce neler yapılabilir?
Öncelikle, Kuzey Makedonya’yla ekonomik ve ticari ilişkilerimizin büyük potansiyel taşıdığını belirtmeliyim. Ticaret hacmimizde geçtiğimiz yıla göre yüzde 46 oranında bir artış kaydedildi. Ticaretimizde sağlanan bu ivme, ticaret hacminde 1 milyar Dolara ulaşma hedefimizi yakın gelecekte gerçekleştireceğimizi gösteriyor.
Bundan memnuniyet duymakla birlikte, gelinen seviyeyi yeterli bulmuyoruz. Dolayısıyla, hedeflerimize daha çabuk ulaşmamızı sağlayacağına inandığımız Serbest Ticaret Anlaşması’nın tarım ürünlerini ve hizmetler sektörünü kapsayacak şekilde güncellenmesi sürecine önem veriyoruz. İlgili kurumlarımız konu üzerinde yoğun bir şekilde çalışıyorlar. Sürecin en kısa zamanda tamamlanacağını umuyoruz.
Böylelikle ekonomik iş birliğimiz çeşitlenecek ve daha da güçlenecektir. Anlaşmanın güncellenmesiyle, Kuzey Makedonya yeni Türk yatırımları için de daha cazip bir yer haline gelecektir.
Türkiye, Kuzey Makedonya'nın istikrarlı ve müreffeh bir ülke olarak gelişmesini ve Avrupa-Atlantik kurumlarıyla bütünleşmesini bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kuvvetle desteklemeye devam edecek.
Balkan ülkeleri ile Türkiye yakın temasta, Cumhurbaşkanının bölgeye özel bir sevgisi var. Önümüzdeki dönemde Balkanlar ile iş birlikleri konusunda planlarınız nelerdir?
Türkiye, tarihiyle, coğrafyasıyla, kültürüyle ve insanıyla Balkanların doğal bir parçasıdır. Dolayısıyla, bölgeye yönelik ilgimiz son derece doğaldır. Bölgede olan biten her gelişme bir şekilde bizi de etkilemektedir. Bu bilinçle, bölgedeki bütün devletlerle her seviyede yakın temas ve diyalog halindeyiz.
Sayın Cumhurbaşkanımızın bölgeye yönelik özel sevgisi de hepimizin malumu. Bunu bölgeden muhataplarıyla kurduğu yakın ve samimi diyaloglardan da müşahede etmek mümkün. Bu sayede bütün ülkelerle en üst seviyede verimli iletişim kanalları kurulabilmiştir.
Önümüzdeki dönemde bu yakın diyalog ve iş birliğini başta siyasi ve ekonomik olmak üzere her boyutta daha da geliştirmeye odaklanacağız. Soydaş ve akraba topluluklarımızın ekonomik, sosyal ve siyasi durumlarını geliştirecek projeler üzerinde ilgili ülkelerle iş birliği içinde çalışacağız. Bölgenin bir bütün olarak gelişmesi için her türlü mekanizma üzerinden gayret göstereceğiz.
Bölgenin gelişmesi için altyapının da bir an önce iyileştirilmesi gerekiyor. Bu anlayışla, bölgenin tümünde bağlantılılığı geliştirecek projeler geliştirmeye çalışacağız.
Türkiye olarak Balkanlar’daki bütün devletlerle iyi ilişkiler kurmak ve bunu bölgenin genelinde sağlamak istiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde büyük güçlü Türkiye idealine emin adımlarla ilerlerken komşularımızla, tarihten gelen bağlarla birbirimize yakın olduğumuz akrabalık ilişkilerimizin olduğu Balkanlar’daki kardeşlerimizin sorunlarının tamamıyla ilgileniyoruz, ilgilenmeye devam edeceğiz. Çünkü Rumeli’de yaşayan her akrabamızın, soydaşımızın, kardeşimizin, komşumuzun sorunu bizim sorunumuzdur. Balkanlar artık barışın, bereketin ve kalkınmanın merkezi olacaktır.
Makedonya topraklarından son toplu büyük göçün 1952-1967 döneminde gerçekleştiği kabul ediliyor. Yugoslavya topraklarından Türkiye’ye doğru yaşanan bu göç dalgasına 200 binin üzerinde kişi dahil olmuştur. Bu bağlamda, Kuzey Makedonya Meclisinde Temmuz ayında kabul edilen yeni Vatandaşlık Yasasıyla ilgili görüşlerinizi öğrenebilir miyiz?
Ülkelerimiz arasındaki güçlü ilişkilerde Makedonya Türk toplumunun özel yeri malum. Benzer şekilde, Kuzey Makedonya topraklarından ülkemize çeşitli dönemlerde göç etmiş çok sayıda vatandaşımızın varlığı da ilişkilerimizin çok özel bir boyutunu teşkil ediyor. Biliyorsunuz ben de Kuzey Makedonya topraklarından gelen bir aileye mensubum.
Bu bağlamda, Kuzey Makedonya’da geçtiğimiz Temmuz ayında kabul edilen Vatandaşlık Yasası’yla Yugoslavya döneminde Makedonya’dan Türkiye’ye göç etmiş kişilerin ve birinci derece yakınlarının Kuzey Makedonya vatandaşlığına başvurmalarına imkân tanınmasını memnuniyetle karşıladık.
Ülkemizde Kuzey Makedonya vatandaşlığı için hatırı sayılır bir ilgi olduğunu gözlemliyoruz. Bu başvuruların kabul edilmesi halklarımız arasındaki bağları mutlaka daha da güçlendirecektir. Ayrıca, getireceği ek avantajlarla, Kuzey Makedonya’ya yönelik yeni Türk yatırımlarını da teşvik edecektir.
Böylelikle iki ülke arasındaki dostluk ve akrabalık bağı daha da güçlenecek. Karşılıklı yatırımlar ve aidiyet duygusuyla ulaşılması hedeflenen refah ve huzur Kuzey Makedonya’ya daha çabuk gelecektir.
Mürteza SULOOCA
- Bu haber 21-12-2021 tarihinde yayınlanmıştır.