Türk Demokratik Partisi, bugün yaptığı yazılı açıklamayla anayasa değişiklikleri hakkında görüşlerini açıkladı.

AB ve NATO üyeliği yollarının artık açıldığına dikkat çekilen açıklamada, “Umuyoruz ki Makedonya ile Yunanistan arasında varılan anlaşmanın hayata geçmesi, bölgemizdeki diğer ikili sorunların aşılmasında cesaretlendirici bir ilham kaynağı olur ve Türk idaresinde asırlarca barış ve refah içinde yaşayan Balkanlar tekrar huzura kavuşur” denildi.

Açıklamanın tam metni şu şekilde:

“11 Ocak 2019 tarihi ülkemiz Makedonya için olduğu kadar, küresel barışın ve istikrarın sağlanması açısından bir dönüm noktasını teşkil etmektedir. Geçen yılın Haziran ayında Makedonya ile Yunanistan arasındaki isim sorununu çözen ve ülkemizin NATO ve AB üyeliğinin yolunu açan anlaşmadan doğan yükümlülüklerin başında gelen anayasal değişiklikler, Makedonya Meclisinde aralarında TDP Milletvekili Dr.Yusuf Hasan’ın da yer aldığı 81 milletvekilinin evet oyuyla kabul edildi. Dolayısıyla Makedonya, anlaşmadan doğan yükümlülüklerini yerini getirerek yaklaşık 30 yıldır vatandaşlarımızın hayali ve hedefi olan NATO ve AB üyeliği yolunda en büyük ve belki de tek sorunu ortadan kaldırmıştır. 
Türk Demokratik Partisi olarak ülkemiz ve milletimiz için hayati önem taşıyan bu süreçte üstümüze düşen görevi yerine getirmenin haklı gururunu yaşıyoruz. Parti olarak, Başbakan Zoran Zaev ile iktidar müzakerelerine başladığımız andan itibaren soydaşlarımızın haklarının ve refahının garanti altına alınmasının ülkemizin NATO ve AB üyeliğinden geçtiği bilincinde olarak, bu yolda isim sorunu dahil olmak üzere tüm engellerin ortadan kaldırılması konusunda güçlerimizi birleştirme kararını almıştık. Bugün uluslararası camianın ve her şeyden önemli olan vatandaşlarımızın tepkilerini dikkate aldığımızda, o gün verdiğimiz bu kararın ne kadar isabetli olduğu daha iyi anlaşılmaktadır.
Anlaşmada taraf olan komşumuz Yunanistan da üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesiyle birlikte ülkemizin, önümüzdeki dönemde nerdeyse yarım asırdır esir olduğu prangalardan kurtulup, koşar adımlarla vatandaşlarımızın refah seviyesini ait olduğumuz AB düzeyine ulaşmasının önünde hiçbir engel kalmayacaktır.
İktidar veya muhalefet fark etmeksizin, başta siyasetçiler olmak üzere bu süreçte herkesin üzerine düşen görevi gerektiği gibi, sorumlu bir şekilde yerine getirmesi gerekiyor. Zira ne Makedonya’nın ne de bölgenin artık kaybedecek zamanı kalmamıştır. Balkan ülkelerinin küresel çapta rekabet edebilir düzeye gelebilmeleri ve beyin göçünü durdurabilmeleri için geçmişten gelen sorunlardan kurtulmaları gerekiyor. Umuyoruz ki Makedonya ile Yunanistan arasında varılan anlaşmanın hayata geçmesi, bölgemizdeki diğer ikili sorunların aşılmasında cesaretlendirici bir ilham kaynağı olur ve Türk idaresinde asırlarca barış ve refah içinde yaşayan Balkanlar tekrar huzura kavuşur. Türk Demokratik partisi olarak sorumluluğumuzun farkında olarak bu uğurda üstümüze düşen görevi yerine getirmek için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğimizden kimsenin şüphesi olmasın.”