Vakıf mallarının iadesiyle ilgili müjdeli bir gelişme yaşandı ve geçtiğimiz günlerde Kalkandelen’deki Harabati Baba Tekkesi hakkında mahkeme Makedonya İslam Birliği lehine karar getirdi.

Akabinde, TİKA Üsküp Program Koordinatörü Teoman Tiryaki ve İslam Birliği Başkanı Süleyman Recepi arasında yapılan görüşmede bu konu gündeme geldi. Tiryaki ve Recepi arasında tekkenin restorasyonu için iyi niyet anlaşması imzalandı.

Projelendirme çalışmasının yapılmasının ardından restorasyona başlanması, bu önemli kültürel ve tarihi mirasın yeniden kazandırılması sağlanacak.

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan , Başbakan olduğu dönemde yaptığı Kalkandelen ziyareti sırasında tekkenin restorasyonu için emir vermişti. Mahkeme kararının ardından tekkenin restorasyonu için tüm engeller ortadan kalktı.

Harabati Baba Tekkesi

Tekke, 1538 yılında Sersem Ali Baba veya Server Ali Baba adlarıyla anılan ve Kanuni Sultan Süleyman’ın hasekilerinden olan Mahidevran Sultan’ın ağabeyi tarafından kurulmuştur. Server Ali Baba, “dedebabalık” makamını kurarak bu pozisyonu ifa eden ilk kişidir. Mahidevran Sultan’ın saraydan taşınmasının ardından ağabeyi Server Ali Baba’nın Hacı Bektaş Veli dergâhından uzaklaştırıldığı ve Kalkandelen’e geldiği düşünülür. Tekke adını, Server Ali Baba’nın ölümünden sonra yerine geçen dedelerden olan Harabati Baba’dan almaktadır.

16. yüzyılda Malatya’dan Kalkandelen’e gelen Hara-bati Baba, tekkeyi dergâh haline getirmiştir. Yüzyıllar boyu dergâhın geniş bahçesinde tarım ve hayvancılık yapılmıştır. Dergâh, Kosova Valisi Recep Paşa döneminde gelişip önem kazanmıştır. Recep Paşa, dergâha 50 hektarlık arazi vakfedip yeniden yaptıran kişidir.

26.700 m2’lik bir alana kurulan külliye, 3m yüksekliğinde mazgallı duvarlarla çevrilidir.

İkinci Dünya Savaşının ardından sonra kapatılan ve 1948’de eşkıyalar tarafından yakılan tekke, Yugoslavya döneminde turistik bir tesis olarak işletildi ve bünyesinde otel ile lokanta işletmeleri açıldı.

2001’de imzalanan Ohri Çerçeve Anlaşmasıyla söz konusu otel ve lokantalar kapatıldı. Ardından İslam Birliği ile Bektaşi Birliği arasında dergâhın kullanımı hakkında anlaşmazlıkla çıktı ve konu mahkemeye taşındı.  Yıllarca süren dava Makedonya İslam Birliği lehine sonuçlandı.