Türkiye Cumhuriyeti Üsküp Büyükelçiliği Rezidansı’nda 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 100’üncü yıldönümü vesilesiyle resepsiyon düzenlendi.

Program Türkiye Cumhuriyeti ve Kuzey Makedonya Cumhuriyeti milli marşlarının okunmasıyla başladı.

Katılımcılara hitap eden T.C. Üsküp Büyükelçisi Hasan Mehmet Sekizkök, yaptığı konuşmada “Devletlerin tarihinde önemli kilometre taşlarının 100. yıldönümleri hep büyük anlam taşır, bunlar özel olarak anılır ve kutlanır. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yıldönümüne yaklaştığımız bu günlerde ülke olarak kuruluş dönemindeki tarihi dönemeçlerin 100. yıldönümlerini kutluyoruz. Ve köklü bir ortak tarihe sahip olduğumuz Balkanlarda ve bu coğrafyanın kalbi Makedonya’da 30 Ağustos Zafer Bayramını  sizlerle birlikte idrak etmenin özel bir anlamı bulunmaktadır..” dedi.

Devamında Büyükelçi Sekizkök, “Birinci Dünya savaşının  ardından 1922’de kazanılan bu zaferin üzerinden bir asır geçmiştir. Hepimiz biliyoruz ki, Birinci Dünya savaşının fitilinin ateşlendiği ayak bastığımız  Balkanlar  bu coğrafyanın halkları üzerinde de  unutulmaz bir  tahribata yol açmıştır. Yaklaşık 20 milyon insanın hayatına mâl olan büyük savaşın ardından  ülkeler arasında barış anlaşmaları imzalanmıştır. Fakat, Türkiye için Birinci Dünya savaşı 1922’de kazanılan 30 Ağustos zaferi ile fiilen bitmiştir. 1923’te imzalanan Lozan Anlaşması ile savaş hukuken sona ermiş ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ilanı aynı yıl gerçekleşmiştir.” şeklinde konuştu

Büyükelçi Sekizkök, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk ordusunun başkomutanı sıfatıyla Türk halkına kazandırdığı 30 Ağustos zaferi,  Türkiye Cumhuriyeti’nin sağlam temeller üzerinde kurulmasını ve yükselmesini sağlamıştır. Birinci Dünya savaşı sonrasında imzalanan anlaşmalar arasında günümüze ulaşabilen tek bir anlaşma vardır, o da 30 Ağustos zaferi sonrasında yapılan Lozan Anlaşması’dır. Bu zafer aynı zamanda, Atatürk’ün “yurtta sulh, cihanda sulh” anlayışını ortaya koymuştur. Atatürk, bu veciz sözüyle uluslararası barış, huzur  ve istikrarın bütün milletleri kapsayıcı bir yaklaşımla  sağlanabileceğini ifade etmiştir. Türkiye, bir asır boyunca bu anlayış ve hedef doğrultusunda bütün milletlerin birlikte barış ve işbirliği ortamı içerisinde yaşaması için bölgesel ve uluslararası  düzeyde gayretlerini sürdürmeye devam etmiştir.”

T.C. Üsküp Büyükelçiliği Üçüncü katibi Muhterem Özdinçer Akgün, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 30 Ağustos Zafer Bayramı münasebetiyle yayınladığı mesajı okudu.

Yarbaylığa terfi edecen T.C. Üsküp Büyükelçiliği Askeri Ataşe Yardımcısı Binbaşı Volkan Tenekeci’ye apoletlerini T.C. Üsküp Büyükelçisi Hasan Mehmet Sekizkök ve Askeri Ataşe Yardımcısının Eşi Elif Gökçe Tenekeci taktı.

Programın sonunda Türk Silahlı Kuvvetlerinin geçmişten günümüze tarihçesinden enstantanelerin yer aldığı video gösterisi de konuklara sunuldu.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 30 Ağustos Zafer Bayramı mesajı:

Milletimizin, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki kardeşlerimizin ve dünyanın dört bir yanında hayatlarını idame ettiren tüm vatandaşlarımızın 30 Ağustos Zafer Bayramını tebrik ediyorum.

Bayram sevincimizi paylaşan tüm dostlarımıza şahsım, ülkem ve milletim adına teşekkür ediyorum.

Tarihi şanlı zaferlerle dolu milletimiz, her türlü yokluk ve imkânsızlığa rağmen yürüttüğü kurtuluş mücadelesini, 30 Ağustos 1922’de kesin ve tartışmasız bir zaferle neticelendirmiştir.

Büyük Zafer’le birlikte bugün üzerinde özgürce yaşadığımız toprakların ebedi ve ezeli vatanımız olduğu bir kez daha tescil edilmiştir.

30 Ağustos, esaret ve hürriyet arasında bir tercihe zorlandığında Türk Milleti’nin neleri başarabileceğinin, nelerden vazgeçebileceğinin en açık ispatı olmuştur.

Milletimiz, düşman boyunduruğu altında bir gün bile kalmaktansa, ölümü öldüren bir cesaretle şehadete yürümüş, istiklal ve istikbaline sahip çıkmıştır.

Son olarak 15 Temmuz gecesi yaşananlar, Büyük Taarruz’a ilham veren sarsılmaz iradenin kalplerde halen canlı olduğunu tekrar göstermiştir.

Türkiye, mazisinden aldığı güçle, aydınlık ve müreffeh geleceğini inşa etme yolunda emin adımlarla ilerlemektedir.

Tüm insanlığı derinden sarsan koronavirüs salgınını başarıyla yöneten ülkemiz, küresel ekonomik krizi de fırsata çeviren adımlar atmaktadır.

Artan üretim kapasitesi, her ay rekorlar kıran ihracatı, savunma sanayiinde hayata geçirdiği projeleri ve bölgesel sorunların çözümünde üstlendiği sorumluluklarla Türkiye, yeni dünya sisteminde hak ettiği yeri almaktadır.

Cumhuriyetimizin 100’üncü yaşını kutlayacağımız 2023, inşallah büyük ve güçlü Türkiye’nin inşasını müjdelediğimiz yeni bir milat olacaktır.

Bu düşüncelerle Cumhuriyetimizin banisi, Büyük Taarruz’un Başkomutanı Gazi Mustafa Kemal’i ve silah arkadaşlarını minnetle yâd ediyorum.

Vatanımız uğruna bir gül bahçesine girercesine toprağa düşen aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyor, gazilerimizi şükranla anıyorum.

Şehitlerimizin ruhu şad, mekânları cennet olsun.

30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun.