Makedonya'da Başbakanlık ve Meclis binaları önünde kurulan kampların ikinci haftasına girdik. İktidara karşı protesto amaçlı başbakanlık önünde, kamp kuran vatandaşlar Hükümetten istifa bekliyor. İktidara destek amaçlı kamp kuran vatandaşlar ise demokrasiyi koruyacaklarını ve Makedonya'nın istikrarının bozulmasına izin vermeyeceklerini ifade ediyor.

Başbakanlık önündeki kampta Makedon, Arnavut, Türk, Boşnak, Sırp gibi farklı etnik topluluklara ait vatandaşlar yer alıyor. Çadırların üzerinde asılmış Türk ve diğer milletlerin barakları da göze çarpıyor. Meclis önünde kurulan kampta ise bir hafta boyunca yaptığımız ziyaretlerde, Türklere rastlayamadık. Bugün de orada kalan vatandaşlara, bu kampta Türklerin olup olmadığını sorduğumuzda kendilerinin de Türklere veya herhangi bir Türk partisi üyelerine rastlamadıklarını öğrendik.

Meclis önünde muhalefetin kurduğu kampta ise Türk partilerinden THP ve TMBH üye ve sempatizanları da yer alıyor. Siyasi partiler dışında iktidarın yönetiminden rahatsız olan ve istifa bekleyen Türkler de kampta protestoya devam ediyor.

"Bağımsızlık Tarihinin En Önemli Dönemini Yaşıyoruz"

Başbakanlık önündeki çadırlarda kalarak iktidarın istifasını isteyen Türklerden biri olan Cabir Doko, bu konu hakkında görüşlerini paylaştı. Yaptığı açıklamada, demokrasi ve özgürlüğün olmadığı bir toplumda, halkın tepki göstermesinin normal bir durum olduğunu söyleyen Cabir Doko, sözlerinin devamında "Bağımsız Makedonya tarihinde belki de ilk defa, hem karşı görüşlü siyasi partiler hem sivil toplum kuruluşları hem de normal vatandaşlar aynı bir hedef altında toplanarak Başbakanlık önündeki bu kampa katıldılar. Hedef bilindiği gibi özürlüğü, demokrasiyi, hak ve hukuku geri kazandırmak ve bu dikta rejimine son vermek. Kamptaki atmosfer zaten her şeyi çok net bir şekilde izah ediyor. Makedonlar, Türkler, Arnavutlar ve diğer etnik gruplardan vatandaşlar hiçbir ayrım yapmadan aynı hedefe baş koydular. Bu doğrultuda beraber çalışmaktayız." sözlerini ifade etti.

Kampta çeşitli sosyal aktivitelerin de yapıldığı söyleyen Cabir Doko, farklı konularda panellerin, ortak çalışmaların spor etkinliklerin, müzik etkinliklerinin ve daha bir çok farklı etkinliğin düzenlendiğini de ifade etti.

Cabir Doko, açıklamasının sonunda ise şunları dile getirdi: "Makedonya, bağımsızlık tarihinde en önemli dönemi yaşamakta. Kampa katılanlar, hem bu tarihe tanıklık etmekte hem de tarih yazmaktalar. Siyasi görüş, din, milliyet, cinsiyet, sosyal konum farkına bakmadan herkesin bu harekete katılması ve kaybolan değerleri geriye kazandırması için çaba göstermesini bekliyorum. Bu oluşum, siyasi bir oluşumun çok daha üzerindedir."

"Öğrencilerin Haklarını Zedelemek İstiyorlar"

Başbakanlık önündeki kampta Türklerden biri olan Fatih Ali de yer alıyor. Fatih Ali yaptığı açıklamasında, "Muhalefetin yayınladığı ses kayıtlarında Türklerin hiçe sayılarak sadece oy için nasıl kullanıldığını duyduk. İktidarın Türklere ve tüm vatandaşlara karşı bu doğru olmayan davranışları nedeniyle kendilerini protesto etmek amacıyla kampa katıldım. Özgür bir ülke olmadığımız çok açık. Mahkemelerin partiye nasıl bağlandığını, ülkemizdeki hukukun adil olmadığını görüyoruz. Bu haksızlıklara karşı gelmek için buradayız."

Fatih Ali, üniversite öğrencisi olduğunu hatırlatarak, iktidar tarafından eğitimde de yapılan reformlardan memnun olmadıklarını söyledi. Sözlerinin devamında Fatih Ali, "İktidarın, eğitim alanında getirmek istediği yasa ile bizim haklarımızı zedelemek istediler. Öğrencilerin bir yıllık emeğini bir sınavla hiçe saymak istediler. Fakat öğrenciler hiçbir siyasi partiye bağlı kalmadan kendi iradeleriyle yoğun olarak katıldıkları protestolar sonuç getirdi ve isteklerimizi elde ettik. Fakat bu sadece bir başlangıçtı. Bunun devamı gelmesi gerekiyor. Kurulan kampla da devamı geliyor." dedi.

Başbakanlık önündeki kampta yer alan Türkler de İktidar istifa edinceye kadar bu kamptan ayrılmayacaklarını söylüyor.