Allah’ın Kulları (Abdullahlar)
Sene 1994 idi, bizi Ankara’da bir Allah’ın kulu (Abdullah) karşılamıştı. Biz liseyi yeni tamamlamış, Ankara’da okuyacak bir otobüs gençtik. Orada Kosova, Batı Trakya, Bulgaristan, Sancak, Bosna, Romanya bütün Balkanlar bir araya geldik. Beş yıl boyunca Türkiye’nin misafiri olacaktık. Üniversitemizi tamamlayıp ülkemize faydalı birer birey olarak dönecektik. Türkiye, “Büyük Öğrenci Projesi” ile sadece Balkanlar’dan değil Türk dünyasından on binlerce genci kimini doktor, kimini mühendis olarak hazırlayıp geri gönderecekti herkesi vatanına.
Çok uğraş verdiler bizim için. Çok nazımızı çektiler. Kimisine T.C. Millî Eğitim Bakanlığı kimisine Dışişleri, kimisine Diyanet burs verdi, Başbakanlık ek burs verdi herkese. Kimisi kalmak için uğraştı: eş buldu, işe girdi; kimisi canla bekledi memlekete dönmeyi. Birçok ülkeden, çok dostumuz oldu. İyi günde, kötü günde birlikteydik. Biz orada okurken memlekette savaş vardı. Kimisi (Bosna) savaş esnasında Türkiye’ye gelmişti, kimisi orada okurken memleketinde savaş çıktı (Kosova ve Makedonya). Elimizde bir diploma ve diplomadan daha önemlisi hatıralardan silinmeyecek dostluklar ve iyi anılar ile ayrıldık Türkiye’den.
Bizim zamanımızda da Türkiye’de sıkıntılar vardı. Her gün bir bankanın için boşaltılıyor, yolsuzluklar, skandalların gün ışığına çıkmadığı gün yoktu. Genel olarak memurlar kirada yaşıyor, yurt dışı gezileri zenginlerin hakkıydı. Türkiye ancak ve ancak fakirlerin, salih kulların duaları ile bağımsız bir devlet olarak ayakta kalabiliyordu. Tüm zorluklara rağmen biz öğrencilere karşılıksız olarak sahip çıkıyordu. Diğer taraftan bebek katili PKK, sivil halkı korunmasız vatandaşı katletmediği gün yoktu Türkiye’nin doğusunda.
Geçen hafta 25 yıl sonra yeniden biz Türkiye mezunlarını bir Allah’ın kulu (Abdullah) karşıladı. T.C. Cumhurbaşkanlığı himayesinde T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluklar Başkanlığı organizasyonunda Türkiye Bursları ve 8. Uluslararası Öğrenciler Mezuniyet Töreni için Ankara’da idik. Değişik ülkeden 30 eski mezun Ankara’da buluştu. Eski derken şaka bir tarafa gerçekten eskimişiz. Aradan kimi için 20, kimin için 30 yıl geçmiş. Yıllar çabuk geçer derler ya gerçekten uçuveriyor. Eskiler ile yeniler bir araya geldik. Cumhurbaşkanı Erdoğan, uzak doğudan doğrudan Ankara’daki programa geldi. Erdoğan, Türkiye bursları vasıtasıyla Türkiye’de eğitim-öğretim gören mezunların sayısının yaklaşık 150 bin civarında olduğunu bilgisini vererek, programın temellerini atan 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ı rahmetle yâd etti. Öğrencilere önemli nasihat ve mesajlar verirken, “Vicdanın, ahlakın, merhametin, adaletin hâkim olduğu bir küresel düzeni inşa edene kadar, hep birlikte durmadan, dinlenmeden çalışmalıyız. Ancak bu şekilde gelecek nesillere hayırla yâd edileceğimiz bir miras bırakabiliriz” dedi.
Gel gelelim Allah’ın kulları ile Türkiye’nin bugünkü durumuna. 25 önceki Türkiye ile bugünkü Türkiye arasında büyük fark var. Bugün Balkanlarda en kalabalık ve en çok para bırakan turistler Türkiye’den geliyor. Türk yatırımcıları sadece Balkanlar’da değil dünya genelinde saygınlık kazandı. Afrika Türkiye’ye yakınlaştı. Herkesin evi yanı sıra yazlıkları oldu. Tatiller, herkesin hakkı oldu. Yarın nasıl olacak bilmiyorum ama Türkiye gerçekten Türkiye’den büyük oldu. Onlarca ülkede Maarif okulları, vakıf üniversiteleri yüzlerce, binlerce mezun. Türkiye artık dışında da eğitim alanında hizmet veriyor, ahlaklı ve vicdanlı gençler yetiştiriyor. 2019 yılında dünyanın 167 ülkesinden 145 bin 700 başvuru ile Türkiye Bursları'na rekor başvuru gerçekleşmiştir. Türkiye kendini çoktan aşmış durumda.
Tüm bunların Allah’ın sevdiği kullarınca yapıldığına inanıyorum. TİKA başta olmak üzere yardım kuruluşları aracılığıyla yapmış olduğu insani yardımlar Türkiye’ye hayır dua olarak dönüyor. PKK, FETÖ gibi belalardan koruyor Türkiye’yi bu hayır dualar. Asırlardır devlet geleneği olan Türkiye dış güçlerin baskı ve darbelerine dayanacaktır inşallah.
25 yıl önce olduğu gibi bugün de Türkiye’de öğrencilerle vizyonu ve misyonu günümüz şartlarına uygun olan başka bir Abdullah (Allah’ın kulu) ilgileniyor. İsimleri ile müsemma olmuş kişiler var, işte bunlar gece gündüz demeden, ailelerini ikinci planda atarak kendi hayatlarını topluma vakfeden kişilerdir. Türkiye güçlü bir devlet, Türk milleti güçlü bir millet olarak her alanda Abdullah isminde olmasa da Allah’ın kullarını ortaya koymaya devam edecektir. Bu Allah’ın kulları gece gündüz çalışacaktır yüce Türk milleti ve devleti için. İşte bunlar şimdi on binlerce olarak T.C. Vatandaşı olmasa bile, başka ülkenin vatandaşı olarak insanlık namına Türk İslam anlayışına uygun olarak yeni medeniyetler üretmeye devam edeceklerdir.
#TürkiyeTürkiyedenBüyüktür
#TürkiyeMezunları
#TürkiyeBursları
- Bu haber 08-07-2019 tarihinde yayınlanmıştır.