Benim bir projem yok
Hatırlarsınız, birkaç yıl önceye kadar hayatımızda “proje” kelimesini pek kullanan yoktu. Çok az insanın günlük hayatında “proje” kelimesine yer veriliyordu.
Gel gelelim bu güne, okul projesi, ders projesi, dernek projesi, gazete projesi, proje proje proje. Çocuklarımızı daha yuvadan projeler ile tanıştırmaya başladılar. Hoşgörü projesi, gezi projesi proje proje proje.
Eskiden Makedon komşumuzun bize bayramımızı kutlaması proje değildi, insani duygular, karşılıklı saygıdan oluşuyordu bu tebrik ve kutlama. Biz de Nisan ayında getirdikleri boyalı yumurtaları proje olarak kabul etmiyorduk, Hıristiyan komşular da Müslüman komşusuna, dostuna verecek yumurtaları özenle seçip, kilisede götürüp bunları papaza kutsatmazdı. Baklavayı da bayramda Müslümanlar verirken en iyisinden verirdi. Kenar olmasın dikkat ediliyordu. Baklava kültürü olmayan Hıristiyan komşular Ramazan ve Kurban bayramlarını iple çekiyordu.
Her şey güvene dayanıyordu hayatımızda, söz senetti. Şimdi yüzlerce senet, yüzlerce fatura, eskiden var olan güveni vermiyor insanlara. Sahte profiller, sahte gülücükler, kırılmış şifreler, “biri bizi gözetliyor” olmuş en mahrem alanlarımız. Konuşmalar artık devlet güvenliği için değil, tehdit ve şantaj için dinleniyor. İnsanlar etiketleniyor.
“Proje çerçevesinde, proje kapsamında” hayatlarımız, inançlarımız şekilleniyor, değerlendiriliyor. “Evet. Yaptığımız değerlendirme sonucunda projemiz başarılı bir şekilde sonuçlanmıştır” ile noktayı koyuyoruz, bir projeye ve başlıyoruz yeni proje başvurularına.
Çocuklarımızın eğitimler, dernek çalışmalarımız, parti hareketlerimiz, dergilerimiz, gazetelerimiz, kültür etkinliklerimiz samimiyet kalkınca ortadan hepsi birer proje oldu. Emanete ihaneti aklından geçirmeyen bile bizler, kim kime nasıl daha büyük kazık atar uzmanı olduk. Artık “kazık böyle değil, böyle atılır dostum” demeye başladık. Hem dost hem kazık ne kadar garip.
Birkaç yıl önce Türkiye’den göçmen dernek temsilcileri uğramıştı ofisimize, bir proje hazırlayın da destekleyelim demişlerdi. Biz onlardan bir şey istememiştik, fakat böyle bir teklif gelince dedik ki, bizim gazete yayınımız kitap etkinliğimiz var işte buyurun destek verecekseniz verin dedik. Beyefendiler çözemedi olayı, ama biz “proje görmek istiyoruz” dedi. Projeden kastını kendisi de anlayamadığı için biz de anlamazlıktan geldik.
En son yine projeler duyduk, bu sefer ciddi, hala kendileri şahadet getirmeyi bilmeyenler Kur’an Kursu projeleri ile Kur’an öğretecekmiş vatandaşa. Camilerden uzaklaştırarak, Müslümanları daha da bölerek. “Hep birlikte Allah'ın ipine (Kur'an'a) sımsıkı sarılın. Parçalanıp bölünmeyin” Kur’an ayetini, projeciler her halde ayeti “ipleri çoğaltın” anlamış durumda. Ya da birileri onlara öyle proje hazırlamayı öğretmiştir. Görevleri ehline vermek yerine görevi “benim adadım” (her zaman olmasa da: çoğu zaman kabiliyetsiz, beceriksiz, tembel,… kişi) olarak nitelendirdiklere vermeyi tercih ediyorlar.
Mehmet Akif’in bize hatırlattığı Asım’ın neslinden ne kadar uzak kaldık. Batıyı yabancılaşma ile suçlayan bizler, Batılılardan daha batılı olduk. Anne babamızın bakımını, çocuklarımızın eğitimini de proje çerçevesinde yapmaya başladık. Bizden sadaka isteyene, yardım eli uzatana “projeni hazırla da öyle gel” diyeceğimiz günler yakın.
Bayramda komşumuza baklava götürmeyi dedelerimiz değil proje taşıyıcılar öğretmeye başladı. Ortak yaşamı, komşuyla yardımlaşmayı, akraba ziyaretlerini de projeler öğretiyor bizlere. Peygamberi anmayı bile proje bildik. Bana salon için şu kadar, konuşmacılar için bu kadar ver de “Kutlu doğum” haftasında peygamberi anayım. …. Olmaz abi vallahi kurtarmaz, seslendirme için para yetmez…
“Şüphesiz ki, bir kavim kendi durumunu değiştirmedikçe Allah onların durumunu değiştirmez.” Ayetini okurken farkına vardım ki biz kavim olarak durumumuzu değiştirdik, “Projeci” bir kavim olduk.
Allah’a duamız o dur ki durumuzu yeniden değiştirelim ve Türk İslam inanç ve ahlakına uygun, atalarımızın adet ve samimiyetine dayalı olan bir toplum olmamızı yeniden nasip etsin.
Umarız ki yaptıklarını proje dahilinde değil de topluma fayda getirecek, vatandaşların hayat standartlarını yükseltecek dava çerçevesinde değerlendirenlerin sayısı artsın. “Benim bir projem yok” benim inancım, samimiyetim, davam var diyenlerin sayısı artsın. Dostları çıkar bazında seçen ilk fırsatta onları satan, proje çerçevesinde kimliğinden inancından vazgeçenlerin sayısı azalsın.
- Bu haber 01-12-2015 tarihinde yayınlanmıştır.