BURUKLUK VE SEVİNÇ
Şu anda tüm dünyanın odaklandığı en sıcak nokta ise Türkiye’nin sınırında Süriye tarafında yaşayan ve ölüm-kalım savaşımı veren Süriye Türkmenlerinin yaşadığı Türkmen dağı bölgesindeki durum olsa gerek. Bu satırları yazar iken aynı zamanda Rus savaş uçakları Süriye Türkmenlerine ölüm, korku ve acı yağdırıyor. Azez’i birkaç kez bombaladıklarını öğreniyoruz. Bölgeye Rus bombaları yağıyor, küçücük türkmen kızlarının ince vücutları parçalanıyor. Buna karşın ne yapacak, nasıl davranacak diye Türkiye’yi test ediyorlar. Önde gelen dünya haber ajanslarının haberlerinde “Türkmen” kelimesi bile ağıza alınmıyor. Ancak bütün oyunlar Türkmenlerin üzerinde.
Ve ardından Türk Uçakları Süriye sınırında bir Rus Savaş uçağını düşürdü. Arada bağlantı var mı, yok mu kendiniz düşünün. Bu noktadan sonra neler olacak bakalım.
Hem yöresel, hem küresel düzeyde toplumlararası gerilim tırmanıyor. Tabii başta siyasi, ve sonra da askeri yönden. Uluslararası ilişkilerdeki gerginlik havaları en sıradan insanımızın bile baş muhabbet konusu oldu. Birkaç kez yazdım ve yine tekrarlıyorum - Dünya kaynıyor! Hem de Soğuk Savaş döneminden bu yana en belirgin bir şekilde ve en kızgın ateşte. Düşmanlıkları besleyen davranış ve hisler tırmanışa geçmiş vaziyette. Tüm bunlar tabii ki ruhsal sağlığımızı etkilemiyor değil. Hayatın güzellikleri önümüzde durur iken ister istemez bu gibi sebeplerden burukluk giriyor hayatlarımıza, üzgün renkler bürüyor düşüncelerimizi.
Hayatımıza nüfuz eden burukluk duyguları bir yana dursun, Makedonya Türkleri olarak milletçe sevinçli olmamızı sağlayan önemli olgular da cereyan ediyor. Allah’a şükürler olsun, gurur duyduğumuz sanat alanlarında pek maharetli son derece kıymetli kişilerimiz var! Sözü, geçenlerde kendi sahalarında başarı elde ederek yeteneklerini kanıtlayan üç sanatkarımıza getirmek istiyorum. Yetenekli genç tiyatro oyuncumuz Selpin Kerim Karadağ’da uluslararası jüriye sahip bir Tiyatro festivalinde Prometeus rölü için en iyi erkek oyuncu ödülüne layık görüldü. Genç ve ümit dolu film ve video sanatçısı Batuhan İbrahim’in eseri Köprülü’de düzenlenen Amatör Film gösterisinde en iyi deneysel film olarak seçildi. Defalarca ödül almış ve kanıtlanmış sanatçımız Cengiz İbrahim hakkında geçenlerde medyada şunları okuduk: “Zira festival jürisi, tarihinde ilk kez, Cengiz İbrahim’e “Yön” filmindeki müziği için ‘Özel müzik ödülünü’ vermeye karar kıldı”.
Yükseklere ulaşmak ve ufukları aşmak sadece kültür ve sanatla gerçeğe dönüşebilir. Biz Makedonya Türkleri bu yolda adım atmaya kararlılık gösterdiğimiz sürece istikbalimize güvenebiliriz. Bu üç sanatçının başarıları tüm 250 milyonluk Türk dünyasının başarısıdır.
Biz Güneydoğu Avrupa’lı Batı Türkleri olarak refah içinde yaşar iken, aynı zamanda başka yerlerde yaşayan Türkler binbir güçlükle karşı karşıya. Ne var ki biz Makedonya Türkleri olarak da çözülmemiş birçok sorunumuzun olduğunu bilmeyen yoktur. Türkçe’nin buralardan da yok olmasını düşleyenlerin sayısı hiç de az değil. Birlik olmanın ve böylece tedbirlerimizi almamızın ne kadar önemli olduğunu her fırsatta vurgulamalıyız. Can güvenliğimizi sağlamamız ve geleceğimizi garanti altına almamız için Türkiye, dolayısıyla Türk dünyasıyla en sıkı entegrasyona doğru sağlam adımlarla yürümeyi yeni nesillere aşılamak çok önemli. Gelecekte herşey beklenebilir. Bundan daha da önemlisi, her ferdimizin kendi sahasında en başarılı olmayı ilke edinmesi. Bireysel ve toplumsal gafletten bir an önce kendimizi sarsmak ve örgütlü olmanın verdiği güvene sahip olmak! Birbirimize köstek yerine destek olmayı bi deneyelim... Yaşadığımız bu toprakta kültürdeğerlerimizin yaralarını sararak diriltelim, Türk olmanın verdiği gururlu rüzgarları estirelim ve tüm kaybolan ve kaybolmayan milli renklerimizi canlandıralım!
- Bu haber 01-12-2015 tarihinde yayınlanmıştır.