Çoğu kez ünlü Türk şairi Nazım Hikmet’in yazmış olduğu şiirlerini hatırlar hatta kimi dizelerini yeniden yeniden kendimce okur, bu dizelerin günümüz  hayatında nasıl etki  bıraktığı ya da bırakabileceği konusunu düşünür olurum. Haklı olup olmadığımı bilmiyorum. Ama özellikle hayatta yaşanan her olgunun  doğrusu   insanın yaşadığı  kimi olgunun etkisi olur  bu şiirlerin kimilerini okurken.  Kendisince  zaman zaman bunu nasıl yaşar ya da nasıl açıklar olur o farklı bir konu... Tabii ki insanın yaşadığı çoğu olgunun, farklı boyutlar kapsamında olduğu gerçeğini de biliyoruz. Hayat  sessizlikleri kırmaktır...  Varolan duygularımızla hayata nasıl sarıldığımız konusu da farklı mı farklı bir biçimde aydınlığa kavuşur olur... Hayatı yaşıyoruz. Oyşa şair “Yaşamak şakaya gelmez, Büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın” demiş.  Bu bağlamda nelere önem vermemiz gerektiğini biliyor muyuz? Aslında güzellikleri yaşamak  oldukça önemli. Onun içinidir ünlü şairin Yaşamak Şakaya Gelmez başlıklı şiirini defalarca okudum, defalarca okur olurum. Hem de ezberimde olduğu için bu şiirin izini hayatın içinde daima farklı farklı  algılar olurum. Şiirselliğin izi ile bugünlere varmanın yolu mutlaka değerli dizelerin yazılması ile yansır.  Şiirlerin  gücünü zaman içinde mutlaka okurlarda bıraktığı izler ya da yazın eleştirmenlerinin  belirledikleri değerlendirmeler sonucunda ortaya çıkar ve  varsıllığını yansıtır. Ama şiiri okumak çok önemli. Hem de güzel şiir okumak farklılığı oldu muydu  insan şiire bir başka biçimde yanaşır. Şiiri sevmek hele şiir yazmak ile uğraşmak  konumunun  inanın ayriyeten farklı yaşanır inancındayız.   Zaten yaşamak şakaya gelmez... Bunun farkındayız... Yaşamak öylesine  iç içe olmalı ki, insanın iç hayatı ile dış dünyası arasındaki farkları bilip ve bunları sezinleyip bir biçimde hayata daha da sıkıca bağlı olmalı, atacağımız her adımımızın belirli amacı olmalı. Başka çaremiz yok ve inanın bu bir gereksinimdir bizim için. Baksanıza Mübarek Ramazan ayındayız. İnsanımızın  Ramazan Ayı’nın mutluluğu içinde, hayatının her noktasında bir bütün olmayı önemsemesi ve bu yolda adımlar atması ne kadar da önemli olduğunun farkındayız. Öyle değil mi... Bunun içindir ki Mübarek Ramazan ayı içinde sesimiz bir olmalı, gücümüze güç katmayı önemseyelim. Tabii ki bunu becerebiliriz. Sevgiye, arkadaşlığa ihtiyacımız vardır. Birbirimize küsmemeye önem verelim . Özellikle de bu özelliklere önem vermeliyiz. Unutmamamız gereken olgulardan biri de  şudur: “ El birliğimizin izini yarınlara taşımayı  unutmayalım.” Unutulmaması gereken bir olgu daha var tabii: “Elbirliğimiz muhakkak ki olmalı. Beraber olmamızın yolu, inanın dertlerimizi aşma yoludur. Evet dertlerimizi aşma yolu beraberliktir. Bunun bilincinde olmamız çok ama çok önemli.”

Şiirimizde nice güzel örnekler vardır. Ama bu kez ben yazdığım bir şiirimle  yazıma son vermeyi  uygun gördüm. Beğenir misiniz bilmiyorum.Şiir şöyle:

YAŞIMIZ MİNARELER BOYU

Işıksal bir kümede
O’nun emriyle yaratıldı herşey

Bir  sır ki tevhid ile güçlenir sevgi
Hak yolu sonsuz doğrukluktur       

Yaşamak tutkusu tek renk değildir
Yaratanın emriyle yaşamak en güzeli

Gönül dolusu sevgilerle
İçimizdeki beni silerek

Varmalı evrenselliğe
Ezanı Muhammedi’ye beraberlik simgemiz

Süzülen zamanı yaşadı yürek
Yaşımız minareler boyu