Hedef 2024
Yıl 2024. Türkiye Cumhuriyeti 101. yaşını kutluyor. Artık asırlık dir devlet olarak dünyanın karşısına çıkıyor. Dünya gücü diye adlandırılıyor, ekonomisiyle ise parmakla sayabileceğimiz ülkelerden biri.
Halkta bu gurur hakim iken, Türk sporu ise gözünü Avrupa şampiyonasına dikmiş. Türk futbolunu heyecan kapmış, Türk insanını ise misafirleri karşılama telaşı. Her taraf futbol konuşuluyor, her köşede futbol izleniyor.
Türk insanın hayalinde 2024 yılını için bu var. Hayalleri süsleyen Avrupa şampiyonası gerçek de olabilir. Bu yüzden hedef Euro 2024’e ev sahipliği yapmak, Cumhuriyet döneminde bir ilke imza atmak.
Her adaylıkta bir neden ortaya ayıp bu organizasyonu Türkiye’ye vermeyen Avrupalılar, bu kez bahane bulma şansı yok. Türk futbolundan stat şartını ararsalar 30’dan fazla. Türk devletinden ulaşımını sağlamak isterseler binlerce kilometre otoyol, metro hatları ve dünyanın en büyük havalimanı.
Misafirperverliği ise bahanesi imkansız. Çünkü, Türk insanı bu konuda eksiksiz. Türk kültüründe misafirin yeri bir başka, başının üstünde yeri var. Herşeyi bırakıp tüm dikkati misafirin üstünde olduğunu anavatana gittiğimizde görmek mümkün. Konaklama ise fevkalade. Ne istersen var.
Bunu ispatlamak için Türk halkı bu organizasyonu çok istiyor. Bir kaç kez denedi olmadı. Ama bu kez olacağına inanıyor. Çünkü, çok büyük yatırımlar yapıldı, devlet büyük ilerleme gösterdi, bunun için altyapı inşa edildi.
Stadlara baktığımda her biri modern, kapasiteli, dünya stadlarına ayak uydurmuş. Her biri yeni inşa edilmiş, mimarlık açısından tam not alıyor. Otoparkı, yedek sahalar, yerleştirme kapasiteleri. Ne ararsan var. Her arzuyu gerçekleştirebilecek imkanı sağlanıyor.
Ulaşım ve yerleştirme kapasiteleri ise en yüksek düzeyde. Türkiye, dünyanın en büyük havalimanına sahip oluyor. Hızlı tren her şehri daha yakın yapıyor, transfer zamanını en aza indiriyor. Bir yakadan karşıya geçme imkanı şu ana bir-iki iken, artık bu 4-5’e çıkıyor. İster vapur, ister köprü. İster su üstü, ister su altı. İmkanlar çok, insanın keyfine bağlı.
Bu kez rakip Almanlar. Çok zor olacak. Onlar da çok çalışkan, çok başarılı. Ama Türkiye yaptığı atakla, verdiği emekle, gösterdiği performansla, herkesten önde. Özellikle altyapıda gösterdiği başarı şapka çıkartılacak durumda.
Tek eksik spora bakış açısı. Bir bakıyorsun seyirci futbolcuları bağrına basıyor, iki dakika sonra küfrediyor. Seyirci bu konuda dengeleri düzeltmeli. İyi günde de, kötü günde de hep futbolun yanında olmalı. Bu haftaki maçta stad tıklım tıklım, ertesi hafta seyirci birine küsmüş gibi stad’a gitmiyor.
Tabi ki, sezon boyunca güller açmıyor. Gün gelir buz tutar, çiçekler solar. Seyirci o günleri de atlatmalı. O nasıl olur? Futbolun yanında olmakla. İşte bu yüzden en büyük iş seyirciye düşer. Çünkü, bu tür organizasyonlarda maçların ne kadar ziyaretçisi olabilir faktörü de önemli.
Bir bakıyorum, Almanya’daki maçlarda ortalama seyirci sayısı yaklaşık 45 bin. Türk futbolu bu rakama sadece bir derbide ya da bir dünya takımı geldiğinde ulaşabilir. Bu yüzden, vakit daha erken. Uefa bu faktörü incelemeye almadan evvel seyirci takımına destek vermeli, tribünleri boş bırakmamalı.
- Bu haber 07-03-2017 tarihinde yayınlanmıştır.