Süper olmak için bilgi ister, zeka ister. Süper olmak için yetenek gerek, beceri gerek. Fakat bazıları sadece parayı cebine koyup süper olmak ister, dünyayı yönetmek ister, parasına para katmak ister. Bir de bunu yaparken kurtarıcı rolüne girer.

Öyle bir adım, Avrupa kulüplerinden geldi. Tek amaçları Avrupa futbolunu kurtarma gibi gözükse de, bu tur girişimi neden yaptıklarını herkes biliyor. Paraya para katmak, zenginliğine servet eklemek.

Dünya’nın en zenginleri Covid 19’u kullanarak zenginliğini %50 yüksetmesine kıskanan futbol patronları, bir gece ansızın çıkıp Avrupa Süper ligini kurduklarını, kurucu kulüpleri ve bu projeden beklediklerini anlattılar.

Ama sanki biraz kısa sürdü. Tam tamına 48 saat için ligi aksiye aldılar, hayaller suya düştü, proje ileriki senelere ertelendi.

Peki, ne oldu da projeye sadece 2 gün hayat verdiler? Para az mı geldi, yoksa UEFA ve FİFA’dan gelen tehtidler geri adım atılmalarına sebep oldu. Ya da futbolu kullanıp ayıracakları rakamları düşük gördüler.

Sporu da paraya dönüştürdüler, helal olsun. Futbolun ruhunu aldılar nekadar kâr edecek hesabına girdiler. Çocukların geleceği ile oynadılar.

Fakat, bu ilk kez değil. Bu adım, dünya sporuyla alay etmelerinde sadece ek bir halka oldu. Daha öncesinde hem basketbol, hem futbol ile gizli oyunlar oynadılar. Basketboldaki FİBA ve ULEB, çıkarları nedeniyle kavga ettiler. Olan yine basketbola oldu. Milli takımların performansını etkiledi, oyuncuları ya kulüp, ya milli takımı seçimine ittiler.

Futbolda son günlerde şok yaratan olay yine bazıların çıkarları için açılıp kapandı. Futbolun gelecği kimsenin umrunda değil. Tek hedef daha çok para. İster Süper ligi kuranlar olsun, ister Avrupa ve Dünya futbolunu yönetenler.

Her ikinci yılda Şampiyonlar liginin proğramı güncenleniyorlar, gün geçtikçe katılan takımlarının sayısı artıyorlar. Amaç, kaliteyi yükseltmek değil. Tek amaç var, o da takımların üstünden paraya para katmak.

Bu gidişat devam ederse, Şampiyonlar ligine katilmak çok kolay olacak. Önceden bu ligde yarışan kulübün sayısı parmakta sayılırken, şimdi bir bakıyorsun bu sayı 40’a yaklaşıyor. Hedef futbolu ilerletmek değil de, nasıl daha fazla maç, daha fazla seyirci, daha fazla kâr yapmak.