Matura Törenlerine İthafen
Mart ayının gelmesiyle lise son sınıf öğrencilerini mezuniyet telaşı sardı. Önce ekstern sınavları ardından da gelecek olan matura sınavı öğrencileri hayli yoruyor ama hepsinin yanı sıra bir de yapılan matura törenleri var. Mezun olan kişinin hem kendisini hem ailesini telaşlı günler bekliyor demektir. Ülkemizin özellikle bazı bölgelerinde bu günlere çok önem veriliyor. Evlerin badanasından tutun, dekorasyonuna kadar herşeye aşırı bir özen gösteriliyor. Asıl telaş ise mayıs ayında başlıyor. Mezunlar için okulun erken bitmesiyle her gün bir matura töreni öğrencileri beklemektedir.
Peki neler oluyor bu matura törenlerinde? Anneler,ananneler, babanneler, halalar, teyzeler hepsinin en az bir yemeği muhakkak masada yerini alıyor, tabii bu tören son yıllarda olduğu gibi restoranda yapılmıyorsa. Genellikle iki gün süren bu törenlerin de şöyle bir ayrılımı var: ‘‘İlk gün aile üyeleri katılır ikinci gün de daha uzak akraba ve mezun olan kişinin arkadaşları’’. Çoğu zaman da müzikli olan bu törenlerin bitiminde ise asıl mezuniyet töreni oluyor yani okulun düzenlediği. Bütün bir ay her gece o törenden bu törene koşan öğrenciler bütün yorgunluklarıyla katılıyorlar bu son törene de. Bunların hepsi bir kenara bir de o gece giyilecek olan elbiseler var. Erkekler bu konuda fazla sıkıntı yaşamasa da, kızlar için aynı şeyi söyleyemeyiz. O elbiseler neredeyse bir yıl önceden bakılmaya başlanır, hazırlıklar yapılır, benim elbisem onda olmasın , onun elbisesi de bende olmasın derken uzun arayışlar sonucunda o elbise de alınır. Peki fiyatlar? ‘‘Napalım canım, bir kere mezun oluyor’’larla geçiştiriliyor. Ama neden, neden yapılıyor tüm bu şeyler, neden bu kadar masrafa ve herşeyden önemlisi de israfa gerek duyuluyor?
Geçen yıllarda yabancı bir ülkede mezuniyete harcanan paraya dikkat çekmek üzere bir kız babannesine gazeteden elbise diktirip, elbise parasını da yardıma muhtaç olan insanlara bağışlamıştı. Gençlerimize de örnek olması gereken bu hareket aynı zamanda tüm bunların ne kadar gereksiz olduğunu da gösteriyor. Üstelik kutladığımız şey de ‘‘lise diploması’’. Tuhaf olan şey ise üniversite okuyup meslek sahibi olacağımızı biliyorken bile böyle kutlamalara gerek duymuyoruz.
Mezuniyet arefesinde bulunduğumuz günlerde şu ayeti de hatırlatmakta fayda var ; Yiyiniz içiniz; fakat israf etmeyiniz! Çünkü Allâh isrâf edenleri sevmez.” (A'râf Suresi 7/31). Umarız ki bu ayet aklımızdan çıkmaz, umarız ki dünyada hüküm süren açlık ve susuzluk içinde yaşayan insanlara haksızlık etmeyiz.
Şimdiden mezun olacak arkadaşlarımıza başarılar ve kolaylı dileriz..
- Bu haber 27-03-2017 tarihinde yayınlanmıştır.