Ne Fayda?
Son haftalar köşemde tribünleri ve seyirciyi işliyorum. O kadar yazı yazdım ama bu konuda yazılacak daha çok şey var. Spor’u halka nasıl sevdireceğimizi, seyircinin maça gitmesi için neler yapılması gerektiğini ne kadar yazsak yine olmuyor.
Eksiklik kimde sorursak, bence her iki tarafta olduğunu rahatça söyleyebilirim. Ne seyirci tarafı, ne de karşı taraf bunu düzeltmek için bir şeyler yapmaktadır.
Bazı istatistiklere göre Spor Toto Süper liginde bir haftada sadece 70 bin seyirci maçları ziyaret etti. Hem büyük takımlar hayal kırıklığına uğradı. Ancak 10-15 bin kişi maçlarına geldi. Anadolu takımlarını ise ancak 1-2 bin taraftar desteklediler.
Peki durum bu ise, tribünler boş kalıyorsa, 50-60 bin kişilik statların inşaatıyla ne elde edilecek? Olimpiyat stadı inşa edildi ama kimse dolduramadı. Bir Şampiyonlar ligi final maçında doldu. Ve o kadar. Ama öyle bir yapı, görkemli bir stat, Avrupa arenalarını artmayacak bir inşaat olmasına rağmen sadece birkaç saatli görevini yaptıktan sonra boş kalması hakikaten günah.
Bu stattan çok kulüp gelip geçti. Nice takımlar maçlarını bu statta oynadı. Ama değişen bir şey olmadı. Alışımış kadro. Birkaç bin kişilik seyirci ve 50 bin boş koltuk.
Spor haberlerinde hep okuyorum, falanca kulübün stadı son halini aldı, falanca kulüp gelecek sezonda 45 bin kişi önünde maçlarını oynayacak. Ya kardeşim, Türk futboluna dev yapılar gerekmiyor. Gerçekçi olmalıyız. 20-30 bin kişilik statların yarısını dolduramıyorlar, 50-60 bin seyirciyi nerde bulacaklar?
İş sadece görkemli statlar yapıp görevini üstlenmezse her şey boşuna demek. Çünkü bir yapı insanlara hizmet etmek için inşa ediliyor, o kadar çok para harcanıyor. Üsküp Filip Arena stadına bakıyorum. Kapasitesi 35 bin olmasına rağmen tribünler boş. O kadar yatırım yapıldı, para harcandı. Makedon futboluna güzel bir yapı kazandırıldı ama boş kaldıktan sonra ne fayda?
Ama bu iş biraz da takımların elinde galiba. Seyircileri tribüne çekmesi için bir şeyler yapmalı. Güzel oyun mesela. Ya da zevkli mücadele. Bunlardan biri olduğunda seyirciler maça gitme arzusu büyüyor.
İkinci lig maçlarına bakıyorum, orada tam tersini görmek mümkün. Seyirci takımlarını desteklemek için bilet bulamıyor. Sadece bir kıyaslama. İkinci liginde bir maçı 10 bin kişi izlerken, Türk sporunun ‘en kaliteli’ ligi maçını ancak 2-3 bin kişi toplayabilir.
Demek ki, Ptt liginde daha zevkli, heyecanlı ve mücadeleci oluyor. Takımların performansı seyircinin gözüne girmiş demektir. Öyle ki, bu maçlarda statlar doluyor, seyirci de maçlardan neşeli ayrılıyor.
Bu yüzden kulüpler biraz toparlanıp nasıl tribünleri dolduracağını düşünmeli. Sadece stat yaptık diye havaya girmekle olmaz bu işler. Statlarda maçlar oynanmalı, ama maçlar boş tribünler önü oynanmamalı.
- Bu haber 14-12-2015 tarihinde yayınlanmıştır.