YEDİ DÜVELİN SEYİR KEYFİ
“Doğrunun ve adaletin yanında” yer aldıklarını iddia eden büyük güçler bugün Süriye Türkmenlerine yapılanlar karşısında susakalmış, sadece izliyor. Müdahaleyi bırakın, bir kınama bile gelmiyor. Kim bu büyük güçler? Tabi ki Fransa, İngiltere, ABD, Almanya başta olmak üzere “gelişmiş” saydığımız Batı Dünyası. Aynısı Bosna’da, Çeçenistan’da, Miyanmar’da da olmuştu, bunu herkes biliyor. Küçücük bebekler katledilirken onlar küçük parmaklarını bile oynatmadılar. “Adil” ve “güçlü” iseler, birşeyler yapsınlar bakalım! Susmak desteklemek anlamına gelmektedir. “Beni dokunmayan yılan bin yıl yaşasın!” düşüncesiyle kendi rahatına bakıyorlar. Bundan da öte, sadece seyir bakmakla kalmadıklarını, bu vahşetlerden birçoğunun memnun kaldıklarını ve gizlice desteklediklerini (hatta zevk aldıklarını) bile düşünebiliriz! “Olanlar Türklere ve diğerlerine olsun, biz yeter ki refahımızı ve geleceğimizi garanti altına alalım, keyfimize bakalım!”
Bugünlerde Suriye Türkmenlerine yapılan etnik temizlik sürerken, dünya istifini bozmuyor! Büyük Rusya’nın en modern ağır silahları bir avuç silahsız halka karşı! “Ne güzel bir filim, hadi seyredelim!”
Türkiye sınırındaki Süriye Türkmenlerinin trajedisi 21 asrın başında büyük bir kara leke olarak tarihe kazınacaktır. Zavallı çaresiz Suriye Türkmenleri Rus savaş uçaklarının ve Esad rejiminin toplarının fırlattıkları bombaların altında can vererek topluluk olarak yokolmaya doğru yol almış durumdalar. Neden diyeceksiniz? Çok basit – sadece Türk oldukları için! Yani şanlı bir geçmişinmirasçıları oldukları için! Rusların yoğun bombardımanları soykırım değil de nedir? Suriye Türkmenlerini tamamen yoketmek amacıyla en ağır modern silahlar korkunç katliamlar için kullanılmakta. Esad’ın topları da “iş başında”, her taraftan saldırılar devam ediyor. Dersin bütün dünya çullanmış bu garip halk üzerine. Bu , tüm dünya Türklerine, dolayısıyla biz Makedonya Türklerine de yapılmış bir saldırı, soykırım, zülum ve katliamdır. Türk ırkını tarih sahnesinden ve yeryüzünden silme hamleleri “çok modern”.
Yedi düvelin başta gelenleri, yani “büyük efendiler”, dünyanın dört bir yanında samimi dindarlardan oluşan müslüman toplulukların yaşadıkları yerlerde imha gücü son derece yüksek modern bombalar patlarken ölen masum insanları sıcacık evlerinde televizyonlarda izler iken acaba ne düşünüyorlar? Acaba bir avuç denecek kadar az kalan biz, Makedonya Türkleri, ne düşünüyoruz?!
21. asırda küreselleşme süreçlerinin saçmaya başladığı umut ışığı yanında yeni soykırımlara dair haberlerin gelmesi çok düşündürücü. Bir yandan “çağdaş ve uygar” Batıvari hayat tarzı örnek olarak gösterilirken, diğer yandan o aynı Batı’nın gözleri önünde masum insanlar katlediliyor ve zülüme uğruyor, kıyımların ardı arkası kesilmiyor! Onların amacı sadece geri kalan dünyaya hakim olmak ve onu kontrol altına almak, istedikleri şekle sokmak. Küreselleşmenin diğer adı asimilasyon ve kültürel emperyalizmdir. Kendine yabancı gelen diğer toplumların evrensel nitelikli geleneksel manevi değerlerinin devamlılığının önünü kesmek!
Evet, dünya kaynıyor, ancak beterin de beteri var! Cihanda gelişen olayların devamının daha büyük bir savaşa doğru yol almaması her akıl sahibinin temennisidir. Karamsarlığa yol açabilen hadiselere değindim, ancak en zor, kötü ve ağır zamanlarda bile moralimizi kaybetmemesini çok iyi bilmeliyiz, biliyoruz da zaten, çünkü sevinmek için nice şeyler bizi bekliyor. İyimserlik ve ümitvarlık yok olmasın diyenlerden olalım ve bunun için elimizden ne gelirse yapalım! İnşallah dünyamız, dolayısıyla ülkemiz, yaşanması iğrenç bir yere dönüşmez!
- Bu haber 14-12-2015 tarihinde yayınlanmıştır.