Türk Havayolları’nın sunduğu fırsatlar ile artık Türkiye’nin tarihi ve kültürel güzelliklerini keşfetmek çok kolay. THY’ye gerçekleştirdiği sayısız uçak seferleriyle Balkanları Türkiye’nin her noktasıyla bağlıyor.

Anadolu’nun güzelliklerini keşfetme yolculuğuna çıkmak istiyorsanız, medeniyetin beşiği Güneydoğu Anadolu’nun incisi niteliğini taşıyan şehirlerden başlayabilirsiniz.

Tarihi yapıları ve lezzetleriyle öne çıkan Diyarbakır, Şanlıurfa ve Gaziantep’e yapılan haftalık 20’den fazla THY uçuşuyla, istediğiniz tarihte bu mekanları Üsküp’ten ziyaret etmeniz mümkün. Üsküp’ten İstanbul’a oradan da Türkiye’nin herhangi bir bölgesine sadece birkaç saatte varmak mümkün.

Lezzet başkenti Gaziantep

Gaziantep’in adı ülke çapında antepfıstığı, kebap ve baklava gibi lezzetlerle anılıyor. Kente ilk kez gelenler, bu ünün hiç de abartılı olmadığını, hatta fazlasıyla hak edilmiş olduğunu daha ilk saatlerinde anlayabilirler. Çünkü Gaziantep tam anlamıyla bir lezzet başkenti. Kentin baklavacıları, katmercileri, kebapçıları, antepfıstıkçıları “ille de Gaziantep” diyen ziyaretçilerle her gün dolup taşıyor.

Damağınıza en güzel yemekleriyle, tatlarıyla seslenen Gaziantep ruhunuzu da unutmuyor. Kentin birbiri ardına açılan müzeleri, restore edilen konakları, camileri, kiliseleri, hanları tarih ve sanat meraklıların gözdesi durumunda. Elbette en önemli müze, Zeugma antik kentinin arkeolojiye son sürprizlerinden olan mozaiklerin sergilendiği Zeugma Mozaik Müzesi. Kentin kalesini, camilerini, çarşılarını, antik kentlerini gezip güzel bir kenti keşfetmenin tadına vardıktan sonra, kurulun bir restorana ve dillere destan Gaziantep lezzetlerini deneyin. Bırakın bu Gaziantep lezzetleri, sizi de diğer tüm ziyaretçiler gibi kentin müdavimlerinden yapsın.

Diyarbakır eşsiz bir deneyim vadediyor

MÖ 7500 yıllarına dayanan tarihiyle, zengin sofrası ve coğrafyasıyla Diyarbakır eşsiz bir şehir.

Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde Mezopotamya'nın kuzeyinde yer alan Diyarbakır tarihi surlarla çevrili bir kent. Dar sokaklarında kaybolup, renkli çarşılarında keyifli gezintiler yapabileceğiniz kent adeta bir açık hava müzesi olma özelliğiyle de eşsiz bir deneyim vadediyor.

Bilindiği üzere, “Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri Kültürel Peyzaj Alanı”, 2015 yılında Almanya'nın Bonn kentinde gerçekleşen 39. UNESCO Dünya Mirası Komitesi Toplantısı'nda, Türkiye'nin 14. miras alanı olarak UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne kaydedilmiştir.

Zerzevan Kalesi, Diyarbakır ile Mardin arasında, Çınar ilçesine bağlı Demirölçek mahallesi sınırları içinde yer alan tarihî yapı ve askerî yerleşim alanı. Roma İmparatorluğu döneminde sınır garnizonu olarak kullanılmıştır. Diyarbakır'daki en önemli Doğu Roma eserlerinden kabul edilen kale, 2020'de Dünya Mirası Geçici Listesi'ne girmiştir.

Deliller Hanı - Diyarbakır: Sur içinde Mardin Kapısı yakınında yer alan yapı Hüsrev Paşa Hanı olarak da adlandırılmaktadır. Han 934 (1527-28) yılında Diyarbakır’ın ikinci Osmanlı beylerbeyi Deli Hüsrev Paşa tarafından yaptırılmıştır. Yapının Deliller Hanı adını almasının sebebi, hacı adaylarına rehberlik yapan delillerin burada konaklamasıdır. Han karşısındaki geniş alana da Hacılar Harabesi denilmekteydi.

Dicle Köprüsü, Diyarbakır'ın Sur ilçesinde Dicle Nehri üzerinde yer alan tarihî bir köprüdür. On açıklığa sahip olduğu için yerel halkça On Gözlü Köprü olarak bilinirken eski Silvan yolu güzergâhında bulunduğundan bazı kaynaklarda ise Silvan Köprüsü olarak da geçer.

Kadim uygarlıkların ve inançların diyarı Şanlıurfa

Kadim uygarlık ve inançların diyarı, mistik şehir Şanlıurfa aynı zamanda efsanelerin de beşiği. Gezginin düş gücünü kışkırtan tarihi yapısının ve dilden dile aktarılan efsanelerinin büyüsüne kapılıp, günün gerçekliğinden koparak kendinizi burada Ortaçağ’daki bir söylencenin kahramanı gibi hissetmeniz an meselesi.

Göbeklitepe’nin keşfiyle, tarihi M.Ö. 12000’e kadar uzanan Şanlıurfa topraklarında, hüküm sürmüş Sümer, Babil, Hitit, Asur, Pers, Antik Yunan, Roma, Bizans ve Arap gibi birçok uygarlığın geride bıraktığı kültürel miras hâlâ hayranlık uyandırıyor. Şanlıurfa’nın tarihi gibi günümüz yaşantısı da çok kültürlü ve renkli. Farklı kültürlere ait insanların, günümüzde özgün gelenek ve göreneklerine bağlı kalarak uyum içinde sergiledikleri birliktelik kenti gezerken bile hissediliyor. Kentin sizi şaşırtacak çok kültürlülüğü, mutfağında da önemli bir rol oynuyor. Şanlıurfa mutfağının yöresel lezzetlerinin tadına varmadan bu topraklardan ayrılmayın.

Balıklıgöl (Ayn-i Zeliha ve Halil-Ür Rahman Gölleri), Şanlıurfa şehir merkezinin güneybatısında yer alan ve İbrahim peygamberin ateşe atıldığına inanılan bu iki göl, mitolojik olarak İslam alemi için kutsal sayılan balıkları (sazangiller) ve çevrelerindeki tarihi eserler ile Şanlıurfa'nın en çok ziyaret edilen tarihî mekanlarındandır.

Mırra kahvesi, Urfa’ya özgü espressodan daha keskin bir kahve türüdür. Çok acı ve koyu olması nedeniyle ufak bardakta içilir.

Harran Dünyanın ilk bilim merkezlerinden (Atina, Mardin, Şanlıurfa gibi) biridir. Dünyada kurulan ilk üniversite buradadır. Şanlıurfa'daki Harran Üniversitesi'de adını bu ilçeden almıştır.