Üsküp Yunus Emre Enstitüsü, T.C. Üsküp Büyükelçiliğinin himayesinde, Bushi Resort & Spa'da “Rumeli ve Göç Gerçeği” konulu bir söyleşi gerçekleştirdi.

Araştırmacı-yazar İlber Şiyak’ın sunum yaptığı söyleşinin moderatörlüğünü Doç. Dr. Şener Cakman Bilal üstlendi.

Söyleşiye, T.C. Üsküp Büyükelçisi Tülin Erkal Kara, TİKA Üsküp Program Koordinatörü Aytekin Ayden, Büyükelçilik temsilcileri, dernek başkanları, öğrenciler ve çok sayıda dinleyici katıldı.

Söyleşinin başlamasından önce bir konuşma yapan T.C. Üsküp Büyükelçisi Tülin Erkal Kara, İlber Şiyak’ın Makedonya’dan, Rumeli’den çıkmış büyük bir değer olduğuna dikkat çekti.

Büyükelçi Kara, “Ben de göç etmiş bir ailenin kızı olarak yıllar önce göç ettim Türkiye’ye. Şunu çok net biliyoruz; Buralarda (yurtdışında) yaşayan bütün insanların o hayattan çıkaracakları o kadar büyük örnekler, dersler var ki. İstedik ki burada doğmuş ve büyümüş, daha sonra Türkiye’ye göç etmiş olan  büyüğümüzün anılarını paylaşalım burada. Buradaki dostlarımıza, soydaşlarımıza, siz değerli kardeşlerimize bu ismi duyurmak istedik” dedi.

Göç ve Rumeli’nin büyük bir yara olduğuna dikkat çeken Üsküp Yunus Emre Enstitüsü Müdür Vekili Fuat Korkmaz, “Bir asır önce yaşadığımız Balkan faciası hala yüreğimizde öyle derin bir yara olarak duruyor ki, Çanakkale’de askerimiz, subayımız Balkanlardan, kilometrelerce yol alıp gözünü kırpmadan ölümün üzerine yürümüştür. Ancak göç edilen diyar Türkiye olunca şunu rahatlıkla ifade edebiliyoruz, Atalarımız, babalarımız, annelerimiz başka bir yere değil ana yurtlarına, baba evlerine geldiler” dedi.

Korkmaz, konuşmasını T.C. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın şu sözleriyle tamamladı:

“Hamdolsun, Türkiye gibi bir vatanımız, Türkiye gibi bir sığınağımız ve Türkiye gibi bir geleceğimiz var.”

Konuşmaların ardından programın söyleşi kısmına geçildi. Araştırmacı yazar İlber Şiyak, Rumeli’nin fethinden Türkiye’ye göç edilmesine kadar geçen süreçte yaşananları anlattı.

“Türk milleti Rumeli’de koskoca bir anavatanını kaybetti” diyen Şiyak, 20. yüzyılın başlarında gerçekleşen Rumeli göçünün insanlık tarihinin bir daha göremeyeceği bir vahşet, katliam ve asimilasyona sahne olduğunu belirtti.

Şiyak, bu nedenlerden ötürü Rumeli topraklarının nasıl yitirildiği ve neler yaşandığının araştırılıp kitap haline getirilmesi, böylece bir sonraki kuşaklara aktarılmasının önemine değindi.