Tasavvuf dünyasının unutulmaz ismi Mevlânâ Celaleddin-i Rumi’nin 742’nci ölüm yıldönümü vesilesiyle Üsküp Yunus Emre Enstitüsü tarafından bu akşam Bushi Resort&Spa Oteli’nde konferans düzenlendi. Konuşmacı olarak katılan Kalkandelen Devlet Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Metin İzeti, Mevlânâ hayranları ve tasavvuf âşıklarına “Tasavvuf Dünyası ve Edebiyatı İçerisinde Mevlânâ” konulu sunumuyla dinleyicilerin büyük beğenisini kazandı. Anlamlı programda, T.C. Üsküp Büyükelçiliği Misyon Şefi Yardımcısı Müsteşar Sinan Ertay, T.C. Ticaret Müşaviri Bünyamin Kutlu, T.C. Kültür ve Tanıtma Müşaviri Hakan Özçelik, Makedonya Milli Tarih Enstitüsü danışmanı Prof. Dr. Ahmet Şerif, dernek temsilcileri, Üniversite hocaları, emekli öğretmenler, öğretmenler ve birçok seçkin davetli katıldı.         
 

Hz. Mevlânâ’nın 742. vuslat yıldönümü vesilesiyle, Hz. Mevlânâ’yı Yunus Emre Enstitüsü vasıtasıyla beraber andıklarını ifade eden Prof. Dr. Metin İzeti, “Yunus Emre’nin taşıdığı isim ve Hz. Mevlânâ’nın maneviyatı, ikisi de beraber birleşmektedir, ikisi de Anadolu’da ve daha sonra Anadolu’dan ilk önce Balkanlara ve dünyanın her tarafına İslam maneviyatını ve maneviyatın tohumlarını atan iki önemli zattır. Hem Anadolu’nun hem de Balkanlar’ın kültürünün hamurunda yeri olan iki isimdir” ifadelerinde bulundu.

 
“Hz. Mevlânâ’nın davetine layık olmaya çalıştık”

Geçen akşam Şeb-i Aruz yani Düğün Gecesi’nin, Hz. Mevlânâ’nın 742. vuslat günü olduğunu hatırlatan İzeti, konuşmasının devamında: “Hz. Mevlânâ sevgilisiyle buluşmasına Şeb-i Aruz demiştir. Biz de bu Şeb-i Aruz’da Hz. Mevlânâ’nın maneviyatını hissederek, onun da söylediği gibi Peygamber Efendimiz (s.a.s.)’in iz bıraktığı yolda yürüdüğümüzü ifade etmek için bir araya geldik. Hz. Mevlânâ sadece dini yönüyle değil, edebiyat yönüyle ve topluma vermiş olduğu aşk şerbetiyle dünyanın her tarafında ama özellikle Balkanlar’da yeri olan bir zattır. Bu akşam beraber Üsküp’ten, her tarafıyla Osmanlı’yı andıran ve bizleri de belki fiziki sınırların ötesinde bulunmakla beraber, manevî sınırlarımızın olmadığını ve bizleri bu manevî sınırların ortadan kaldırılmasını, manevî olarak bir oluşumuzu anlatan önemli zatlardan bir tanesidir Hz. Mevlânâ. Onun davetine, onun hoş geldiniz demesine layık olmaya çalıştık” dedi.
 

“Hz. Mevlânâ bizim irfan dünyamızın önemli şahsiyetlerinden biridir”

Hz. Mevlânâ’nın 742. vuslat yıldönümünü idrak etmek üzere toplandıklarını dile getiren Üsküp Yunus Emre Enstitüsü müdürü Yrd. Doç. Dr. Mehmet Samsakçı, Kalkandelen Devlet Üniversitesi öğretim üyesi ve Balkanlar’da tasavvuf kitabının yazarı Prof. Dr. Metin İzet’nin ağzından Hz. Mevlânâ’nın şahsiyetini, eserlerini ve tefekkürünü dinlemenin ayrı mutluluk verdiğini kaydetti.

“Mevlânâ bizim irfan dünyamızın, maneviyat dünyamızın çok önemli, çok yeri doldurulmaz önemli şahsiyetlerinden bir tanesidir. Dolayısıyla onu anmak, onu konuşmak, tasavvufun ve maneviyat dünyamızın pek çok meselesini ele almak demektir” diyen Mehmet Samsakçı, “Bu manada Üsküp’te 742. vuslat yıldönümünün hemen ertesi günü Hz. Mevlânâ’yı anlamış, anlatmış ve anmış olmak hepimizin gönüllerine bir ferahlık vermiş oldu. Üsküp Yunus Emre Enstitüsü olarak bu tür faaliyetlerimize devam edeceğimizi de müjdelemek isterim” diye konuştu.

Anlattıklarıyla dinleyiciyi maneviyatın derinliklerine götüren Prof. Dr. Metin İzeti’nin konuşmasının akabinde kendisine Üsküp Yunus Emre Enstitüsü müdürü Yrd. Doç. Dr. Mehmet Samsakçı tarafından plaket verildi. Plaket takdiminin ardından T.C. Üsküp Büyükelçiliği Misyon Şefi Yardımcısı Müsteşar Sinan Ertay da söz alarak, konukları selamlayıp, böyle anlamlı bir programın düzenlenmesinde emeği geçen ve bu değerli programda bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Hz. Mevlânâ’yı farklı boyutta yeniden dinleyen ve yâd eden dinleyiciler de tasavvufun, maneviyatın derinliklerine inme fırsatını yakaladılar.