Bağımsızlığın 24. Yılında Türkler
Makedonya halkı, 8 Eylül 1991 yılında düzenlenen referandumda yüzde 95'lik oy oranıyla bağımsızlık isteğini açıkça ifade etmişti. 17 Kasım 1991'de Anayasa Mecliste kabul edilirken, 26 Nisan 1992'de Makedonya para birimi denar tedavüle girdi.
Makedonya'nın bağımsızlığını ilk olarak Bulgaristan tanırken, Anayasal ismi ile ilk tanıyan Türkiye Cumhuriyeti olmuştu. Ardından Slovenya, Hırvatistan, Rusya ile Bosna-Hersek ilk tanıyan ülkeler arasında yer aldı.
Makedonya, 8 Nisan 1993 yılında bugün halen çözülemeyen isim sorunu yüzünden, Eski Yugoslavya Cumhuriyeti Makedonya adıyla Birleşmiş Milletler teşkilatının 181. üyesi olmuştu.
Makedonya Cumhuriyeti'nin bağımsızlığının 24. yılında Türklerin durumu konusunda Anayasa Mahkemesi Üyesi Salih Murat ile MATÜSTEB Başkanı Tahsin İbrahim değerlendirmelerde bulundu.
"Anayasasız Bir Toplum Düşünülemez"
Anayasa Mahkemesi Üyesi Salih Murat gazetemize yaptığı açıklamada, "Toplumlarda Anayasa, Hukuk üstünlüğünün sağlanmasında ana unsurlardan biridir. Anayasasız bir toplum düşünülemez. Makedonya Cumhuriyeti Anayasası; Hukukun üstünlüğü, İnsan haklarının korunması, gelişmesi ve sosyal devlet algısına önem veren Anayasadır." sözlerini ifade etti.
Makedonya Anayasası hakkında bilgi veren Salih Murat, "134 maddeden ibaret olan Makedonya Cumhuriyeti Anayasası 1991 yılında, zamanın parlamentosu tarafından getirilmiş ancak gerçekçilik açısından birçok eksiği olan dar çerçeveli Anayasa niteliğindedir. Dünyada mevcut Anayasalarla Mukayese edildiğinde 1991 yılı Anayasamız gerçekçilikten uzak dar çerçeveli ideolojik ve aşırı uçlara dayandırıldığı için 23 yılda toplam 32 değiştirgeye (amandmana) maruz kalmıştır. Misal olarak 1787 yılında getirilen ve 200 yılı aşan ABD Anayasasına bakılırsa bunca seneye rağmen sadece birkaç değiştirge yapılmıştır." şeklinde konuştu.
"Anayasa'da 40'a Yakın Madde Değişti"
Anayasa değişikliklerine de değinen Salih Murat, "Geçen yıl yeni Anayasa değiştirgeleri Mecliste birinci okumada geçti. ama mevcut Anayasanın 8. maddesi de değiştirilmek istendi, eğer bu madde de değişirse Anayasamızın 40'a yakın maddesi değişmiş olacaktır." dedi.
2001 yılındaki Anayasa değişikliği konusunda ise Salih Murat, "2001 yılında Anayasanın giriş kısmında yapılan değiştirmeyle, dar çerçeveden kurtulmaya yönelik bir Anayasa oluşturulur, tek milletçiliğe son verilir, değişmelerle daha demokratik ve sivil bir Makedonya görünümü oluşur. Biz, Türklere gelince bu değiştirgeyle, Makedonya’nın kurucu unsuru olarak görünür, Millet olarak adlandırılır ve asli unsuru olarak yer almaktayız. Bundan hareketle, bizler burada sayımıza göre değil, bu devletin kurucu unsuru olduğumuz için siyasi ve ekonomi yelpazesinde yerimizi almamız gerekmektedir." ifadelerini kullandı.
"Olumsuzluklar, En Çok Türklerin Üzerinde Görülmektedir"
24 yıllık Makedonya'nın bağımsızlık döneminde Türklerin sorunlarından söz eden MATÜSİTEB Başkanı Tahsin İbrahim, "Eğitim kurumlarında olmayışımız, kültürel dengesizlik, tarihi eserlerine karşı duyarsızlık ve tahribatı, hakça temsil ilkesindeki orantısızlık (%1,9), milletvekili sayısı yetersizliği ile yerel idareler kanununda görülen olumsuzluklar en çok Türk toplumu üzerinde görünmektedir." sözlerini kullandı.
Sözlerinin devamında Tahsin İbrahim şunları da söyledi: "Devlet kamu kurum ve kuruluşlarında halklara eşit ve hakça temsil ilkesi tanınmaktadır. Buna binaen Anayasanın 104. 106. ve 109. maddelerinde hakça temsile atıfta bulunulmaktadır. Yine mensubu olduğumuz dinimizin Anayasada diğer dini topluluklarla eşit anılması ve önem verilmesi bizim için ayrıdan önem taşımaktadır. Milli ve dini kimlik hak ve hürriyeti, bu değerlerin korunması, kültürel haklar, İlköğretim ve Lise eğitimi hakkı v.b. Bundan başka Anayasanın 78. maddesinde benliğimiz ve kimliğimizle hükümler de yer almaktadır."
Uygulamada Büyük Sıkıntılar Görülmektedir
Ohri Çerçeve Anlaşması'nın uygulamasında büyük sıkıntılar olduğunu söyleyen Tahsin İbrahim, "2001 yılında Ohri çerçeve anlaşmasıyla daha iyi bir Makedonya için yola çıkıldı. Maalesef 15 yıl geçmesine rağmen gerçek hayattaki uygulamalarda büyük sıkıntılar olduğu görünmektedir." ifadelerini kullandı.
Türkçemizin Kullanımında Sıkıntılar Devam Ediyor
Demokrasinin yeterinde ilerlemediğini kaydeden İbrahim, "Makedonya’da demokrasinin yeterince ilerlemediğini, insan hak ve hürriyetlerinde adil bir şekilde yaklaşılmadığını, merkezcilikten yerel idarelere geçişlerin zor gittiğini, Türkçemizin kullanımında sıkıntıların devam ettiğini, hakça ve orantılı temsilde aksaklıkların giderilmediğini, bağımsız gözlemciler tarafından ve Uluslararası raporlarda hukukun üstünlüğü ve basının bağımsızlığında geçici bir not alınmadığı görünmektedir." dedi.
Tahsin İbrahim konuşmasının devamında da "Maalesef biz bu süreci de yeterince lehimize değerlendiremedik. Çok dar bir sürece ve zor bir viraja girmiş bulunmaktayız. Böylelikle bir iyi fırsatı da kaçırmış oluruz." dedi.
Makedonya Türkleri Tek Vücut Olmalıdır
MATÜSİTEB Başkanı Tahsin İbrahim, Makedonya'da adil sayımların olması gerektiğini söyleyerek, "Yeni dönemde ve gelişmelerde, her platformda, oluşumda veya görüşmede Makedonya Türkleri tek vücut olmalıyız. Böylelikle objektif ve adil sayımların yapılması, Tüm Makedonya bir seçim bölgesi olması, hakça ve orantılı temsilin uygulanması ile bunun teminatının istenilmesi en doğal hakkımız sayılmaktadır. " ifadelerini de konuşmasına ekledi.
Son olarak Tahsin İbrahim, "Bu şekilde mevcut anayasa daha demokratik hale getirilebilir. Doğrudan herhangi bir maddede ezici ve ayrımcılığa götürecek keskin hükümler yoktur. Sanırım en çok tartışılacak madde ve bizler için anayasanın en antidemokratik maddesi dillerin kullanımında yer alan hükümlerdir. Yakın bir gelecekte Anayasanın 7. Maddesinin tamamen değişmesi ve bu konuya eşit yaklaşımın sağlanılması gerekecektir." dedi.
- Bu haber 14-09-2015 tarihinde yayınlanmıştır.