Kuzey Makedonya siyaset sahnesine 2019 yılında adım atan Boşnak Demokrat Birliği (Bošnjački demokratski savez - BDS) ülkede yaşayan Boşnak toplumunun haklarını korumak ve siyasette temsil etmek amacıyla kuruldu.

Boşnak Demokrat Birliği’nin kurucularından biri olan ve Genel Başkanlık görevini yürüten Munir Kolaşinac, sorularımızı yanıtlayarak, partisinin çalışmalarından ve hedeflerinden söz etti.

Ülkedeki siyasi gelişmeleri değerlendiren Kolaşinac, Kuzey Makedonya’da yaşayan Boşnak toplumunun durumunu da değerlendirdi. Bunun yanı sıra hem yurt içinde hem de yurt dışında siyasi oluşumlarla temasları hakkında bilgi veren Genel Başkan, Türkiye ile tarihi bağlara ve güçlü dostane ilişkilere sahip olduklarını ifade etti.

Boşnak Demokrat Birliği Genel Başkanı Munir Kolaşinac ile gerçekleştirdiğimiz röportajı siz okuyucularımızla paylaşıyoruz:

Kısaca partinizi bize tanıtır mısınız, partinizin amaçları nelerdir, kuruluşundan bugüne kadar hangi çalışmalara imza attınız, daha öne çıkan faaliyetleriniz hakkında bilgi verebilir misiniz?

“Boşnak Demokrat Birliği Kuzey Makedonya’da yaşayan Boşnak topluluğunun ihtiyaçlarına karşılık verebilecek yeni fikirler üretmek amacıyla bir grup entelektüel ve Boşnaklara ait yeni bir siyasi oluşumun kaçınılmaz olduğunu düşünen gönüllüler tarafından 2019 yılında kurulmuştur. Partimizin başlıca amaçları arasında Boşnakları daha iyi konuma getirmek, hakça temsil kapsamındaki hakları elde etmek ve Boşnak kültürünü korumak yer almaktadır. Boşnakların ülkede yaşayan diğer topluluklarla uyum içinde yaşamasını sağlamak da amaçlarımızdan bir tanesidir. Burada Bosna Hersek başta olmak üzere bölgemizde yaşayan Boşnak topluluklarıyla bağlantı kurma ve işbirliği yapma hedefini de vurgulamak istiyorum. Ve en önemlisi partimiz; büyük partilerin koalisyon kurma ihtiyacını gidermek için değil tamamen kendi girişimlerimiz ve ilkelerimiz doğrultusunda kurulmuştur.

Kuruluşumuzdan bugüne kadar, Boşnakların Anayasal haklarının yerin getirilmediğini düşündüğümüz meselelerde, sesimizi duyurmak amacıyla kamuyunun karşısına çıktık. Açık ve yapıcı önerilerimiz olduğunda tutumumuzu ortaya koyuyoruz. Bunlardan birisi de Mecliste güvenilirliği ve egemenliği ortaya koymanın yolunu açacak tek seçim birimi modeli hakkındaki tavrımızdır. Maalesef, siyasi iradenin olmaması nedeniyle bu mesele halının altına süpürüldü, fakat bu konunun yeniden gündeme geleceğine inanıyorum.

Şahsi kanaatimce, yeni bir siyasi oluşum olan Boşnak Demokrat Birliği, Boşnak toplumunun siyasi olarak örgütlenebileceğini ve hem devletimizin hem de toplum olarak karşılaştığımız sorunlara gerçekçi ve dayanıklı çözümler bulabileceğini azimle çalışarak gösterecektir. İnanıyorum ki yakında bizim dönemimiz başlayacak.”

-Ülkemizde yaşanan en son siyasi gelişmeler hakkında partinizin tutumları nelerdir?

“Mevcut siyasi durumun endişe verici olduğunu düşünüyoruz çünkü güncel siyasi gelişmelere yön veren belirsizlik, vatandaşların gerçek ihtiyaçlarıyla ilgilenilmesine engel oluyor. Ülkemizin demokrasi açısından olgunlaştığı bu süreçte kurumlarda bazı zaaflar ortaya çıkıyor. İleriye gitmek istediğimiz taktirde bu zaaflarla yüzleşmek zorundayız. Bütün siyasi etkenler arasında ve toplum içerisinde büyük bir uzlaşı sağlanarak kararlar alınması gerekiyor; ülkemizin ve daha iyi yaşam için çareyi yurt dışında arayan genç nesillerin geleceği bu kararlara bağlı. Bu durumun yüzleşmemiz gereken en önemli mesele olduğunu düşünüyoruz.”

-Yeni bir siyasi parti olarak katıldığınız en son seçimlerde elde ettiğiniz sonuçlardan memnun musunuz?

“En son yerel seçimlere parti olarak tek başına, büyük bir deneyime sahip olmadan, büyük bir maddi destek almadan fakat halkın yerel çaptaki sorunlarının giderilmesi adına iyi tesis edilmiş çözüm önerileri sunarak katıldık. Çözüm önerilerimizle sadece Boşnak toplumu arasında değil daha geniş çapta kamuoyunun ilgisini meşgul etmeyi başardık. Bizim için önemli olan Boşnakların sadece seçmen değil -ki bu çoğunlukla büyük partilerin direktifiyle oluyor- seçilen de olabileceğini göstermekti. Seçimde elde ettiğimiz sonuçlardan memnun kaldığımızı memnuniyetle ifade edebilirim çünkü gelecekte işimize yarayacak tecrübeler edindik.”

-Kuzey Makedona Cumhuriyeti’nde yaşayan Boşnakların genel itibariyle durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz, özellikle de eğitim, kültür, hakça temsil gibi alanlarda?

“Kuzey Makedonya’da yaşaya Boşnak toplumunun durumunun iyi olduğu söylenemez. Bu ülkenin vatandaşları olarak kağıt üzerinde bütün haklara sahibiz fakat uygulamada seviye epey düşük. Devlet kurumlarında görev yapan Boşnakların ciddi oranda düşük olması en önemli göstergedir. Ülkenin farklı yerleride yaşayan Boşnakların altyapı ihtiyaçları açısından durumunu değerlendirecek olursak da aynı sonuca varıyoruz. Hem merkezi hükümet hem de yerel yönetimler kendi vatandaşları olan Boşnaklar için daha fazla hizmet vermeli. Bağımsız, egemen, demokratik ve müreffeh bir Kuzey Makedonya inşasında Boşnakların önemli rolü var. Bu gerçek, bütün toplumsal ve siyasi öğeler tarafından dikkate alınmalıdır.”

-Ülkedeki diğer toplumlara ait siyasi partilerle ilişkileriniz ne durumdadır, ortak çalışmalar imza atmaya ve işbirliğine açık mısınız?

“Ortak çıkarlarımızın olduğu bütün meselelerde iletişim kurmaktan geri durmuyoruz. Nüfusu daha az olan toplumların siyasi partileri sürekli iletişim halindeyiz. Ortak hedefimiz olan toplumlarımıza daha iyi bir yaşam temin etme konusunda büyük bir olasılıkla birlikte hareket etmemiz ve siyasetteki rolümüzü arttırmamız gerekecektir. Vatandaşların yaşam şartlarını iyileştirecek bütün pozitif fikirlere her zaman açığız.”

-Bosna Hersek, Sancak, Kosova gibi bölgelerde yaşayan soydaşlarınızla işbirliği yapıyor musunuz?

“Boşnak Demokrat Birliği’nin yakın geçmişte Balkanlardan Boşnak siyasi temsilcilerine bir toplantıda ev sahipliği yaptığıdan övgüyle söz edebiliriz. Bosna Hersek, Sırbistan, Karadağ, Kosova ve Kuzey Makedonya’dan siyasi lider olarak gerçekleştirdiğimiz buluşmada bölge ülkelerinde Boşnakların milli çıkarları doğrultusunda işbirliği yapmayı öngören bir bildiriye imza attık. Süreçi başlatmış bulunmaktayız, bundan sonraki görevimiz birlikte stratejik olarak çalışmak. Başarıya sadece bu şekilde ulaşabiliriz. Boşnaklara daha iyi yaşam şartı sunmak isteyen ve Boşnaklar arasında iş ilişkilerini arttırmak, kültür, bilim, spor ve tüm alanlarda işbirliğini attırmayı hedefleyen herkesle işbirliği yapıyoruz.”

-Türkiye Cumhuriyeti ile ilişkilerinizden söz edebilir misiniz?

“Türkiye Cumhuriyeti, bütün dünyadaki Boşnakların dostane ilişkileri olduğu bir ülkedir. Aramızdaki karşılıklı saygı açıkça ortadadır. Tarihi, kültürel ve geleneksel bağlarımız bizi her zaman bir arada tutuyor. Türkiye’nin geçtiğimiz birkaç on yılda Balkanlardaki varlığını arttırması bizi çok sevindiriyor. Türk işadamları bu bölgede yatırımlarını sürdürüyor, Türk kurumları Balkanlarda yaşayan halkları, özellikle de Boşnak halkını desteklemeye devam ediyor, bu yüzden bizim Türkiye Cumhuriyeti ve siyasi temsilcileriyle her zaman ilişkilerimiz ne yüksek seviyededir.”

“Türkiye’de düzenlenen en son seçimlerde biz Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ve AK Parti’yi destekledik. Çünkü son yıllarda yapılanlar gerçekten aralarında Boşnakların da bulunduğu dünya Müslümanlarının saygısını ve desteğini hak ediyor. Bu durum biz Kuzey Makedonya’da yaşayan Boşnaklar için de geçerli. İlişkilerimizin daha da güçleneceğine ve ivme kazanacağına inanıyorum. Türkiye’nin her alanda elde ettiği başarılara biz de seviniyoruz.”.

-Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

“Bize neden siyasi parti kurduğumuzu sorduklarında şunu vurguluyoruz: Siyaset bizimle uğraşacağına, biz siyasetle uğraşalım. Bunu şunun için ifade ediyorum, nüfusu daha az olan toplulukların tutarlı siyasi partiler tarafından temsil edilmemesi, bu toplulukların çözümün bir parçası olarak değil problemin bir parçası olarak görülmesine neden oldu. Türkler, Boşnaklar, Sırplar, Romanlar, Ulahlar ve diğer topluluklar siyasi elitler tarafından sadece ihtiyaç durumunda dikkate alınan birer dekor olarak görülmesini istemiyoruz, aksine topluluklar sözün tam anlamıyla bir kültürel değer olarak görülüp muhafaza edilmeli ve saygı görmelidir. Kuzey Makedonya, topluluklara karşı adil ve eşit bir şekilde muamele ederek daha iyi bir gelecek umut edebilir.”