“Hangi mesleği yaparsanız yapın mutlaka o mesleğe gönül vermeniz çok önemli” diyen genç öğretmen Hidayet Şabani, ilkokuldan itibaren kendisine tek bir hedef belirlediğini söyledi, o da öğretmen olmaktı. Kendisini bu mesleğe teşvik eden kişilerin başında ilkokul öğretmeni ve devamında diğer öğretmenleri, hocalarının geldiğini söylüyor.    

Hidayet Şabani ile yaptığımız sohbete geçmeden önce kendisini kısaca tanıyalım.

Hidayet Şabani, ilkokul öğrenimini Gostivar’daki “Mustafa Kemal Atatürk” ilkokulunda, lise eğitimini Kız Meslek Lisesinde tamamladı. 2010 yılında Güneydoğu Avrupa Üniversitesi Alman ve Fransız Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden mezun oldu. Şimdi “Vrapçişte” ilkokulunda Fransızca dersini veriyor.

“Öğretmenlerimizin bizimle olan ilişkileri, bizlere yol göstermeleri, bizleri bilgilendirmeleri benim hedefimi belirlememde çok önemli oldu” diyen Hidayet Şabani öğretmen olmasında öğretmenlerinin, hocalarının ve de ailesinin büyük katkısı olduğunu ifade etti.

Bu iki farklı dili tercih ettiğim için kendimi çok avantajlı hissediyorum
Birbirinden iki farklı dili nasıl seçtiğini siz de merak etmişsinizdir. Bu merakların üzerine kendisine yönelttiğimiz soruya şu yanıtı verdi: “Evet, Alman ve Fransız dillerini tercih ettim. Bu iki dili tercih ettiğim için kendimi çok mutlu ve avantajlı hissediyorum. Ortaokulda Fransız dili eğitimi gördüm. Üniversitede Fransız diliyle herhangi bir sorun yaşamayacağımı biliyordum. Ama Alman diliyle ilgili zorluklar yaşayacağımdan emindim, ki öyle de oldu. Birbirinden çok uzak iki dili seçmiştim. Alman ve Fransız dilleri dilbilgisi, yazılışı, telaffuzu bakımından birbirinden çok uzak iki dil. Sonuç olarak, aynı anda iki dili öğrenmek imkânsız değil. Sadece kişinin gayretine, hevesine, isteğine kalmış birşey.”

Öğrencilerin yabancı dillere ilgisi çok büyük
Öğrencilerin yabancı dile olan ilgilerinden söz eden öğretmen Hidayet Şabani, konuşmasının devamında şunlara yer verdi: “Günümüzde öğrencilerin yabancı dillere olan ilgisi çok büyük. Şu anda öğrencilerime Fransızca eğitimi vermekteyim. Fakat bunların arasında Almancaya da ilgisi olan öğrencilerim var. Hatta büyük bir çoğunluğu Almanca öğrenmek istiyor diyebilirim.

‘Bir lisan, bir insan’ sözünü hepimiz biliyoruz. Dil bilmek kişiye çok şey katar. Dili bir iletişim aracı olarak görmememiz gerekiyor. Aslında kişinin herhangi bir yabancı dili öğrenmesi onun sosyalleşmesini, kendini geliştirmesini sağlar. Yabancı dil öğrenmenin avantajları arasında, iş ararken daima bir adım önde olmak, yurt dışında herhangi bir ülkede kendi işinizi halledip, aracıya gerek duymamak, seyahatlerinizi daha zevkli ve pratik hale getirmek bulunmaktadır.”

Öğretmenlik, sadece derse girip, çıkmak değildir
Günümüzde çalışan kadınların sayısının giderek arttığına dikkat çeken Hidayet Şabani, “Çalışan kadınlar erkeklere kıyasla daha fazla zorluk yaşıyor. Çünkü çalışan kadınlar hem iş sorumluluğunu yerine getirmek zorunda hem de ailesi, çocuklarıyla ilgilenmek zorunda. İş hayatı ve özel hayat arasında bir denge kurması şart. Bu dengeyi kurmak da çok fazla enerji ve özveri gerektiriyor” diyerek konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Herhangi bir işe başlarken mutlaka ki başlarda zorlandığınız oluyor. Ben de başlarda zorlandım. Çünkü öğretmenlik sadece derse girip, çıkmak değildir. Öğretmenlerin her ders için ayrı ayrı hazırlanması gerekiyor. Bunun dışında sınavların okunması, ödevlerin değerlendirilmesi, toplantılara katılıp, sonra da bütün bunları elektronik ortama aktarması gerekiyor. Meslekdaşlarımın yardımlarıyla zamanla ortama adapte oldum. Bunun yanı sıra öğrencilerimle aramızdaki iletişimi dengelemekte zorlandım. Zamanla öğrencilerimi tanıdım ve şu anda her şey yolunda. Öğretmenle öğrenciler arasındaki iletişimin çok iyi olmasının gerektiğine inanıyorum” dedi.

En önemli görevimiz öğretmenlerimize karşı saygılı olmaktır
Öğrencilerine önemli tavsiyelerde bulunan Hidayet Şabani: “Kesinlikle kendilerine bir hedef belirlesinler ve onun peşinden gitsinler. Hedeflerine ulaşmaları için sabır, çaba ve istek çok önemli. İstekli ve sabırlı oldukları takdirde her türlü engeli aşıp, istedikleri hedefe ulaşacaklardır.

Öğretmenlerimizin toplumu eğitmede ve küçük bireylere yol göstermede çok önemli rolleri vardır. Bu yüzden bizim görevimiz öğretmenlerimize gerekli olan saygıyı, sevgiyi ve değeri vermektir. Başarılı öğretmenler, başarılı bir toplumun öncüsüdür.

Bana kendimi ifade etme fırsatı verdiğiniz için size teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.