Ece: “Derslerin İlginçliği Beni Günden Güne Heyecanlandırıyor”
Ece Nuhi, günden güne gelişen ve araştırmanın doruk noktasına varan bu bölümle bu yıl tanıştı. Yapılan araştırmalarla her gün yeni şeyleri keşfettiğini belirten Ece, bölümün ilginçliği ve merak edici taraflarının olması, kendisini daha da heyecanlandırdığını söylüyor.
Kalkandelenli olan Ece Nuhi, 4 Ocak 1998 doğumlu ve B.S.M.L “Nikola Şteyn” hemşirelik bölümü mezunu. Şimdi Üsküp Doğal Bilimler ve Matematik Fakültesi, Moleküler Biyoloji bölümünde birinci sınıf öğrencisi.
Kendisiyle yaptığımız sohbetimizde Ece, ilk olarak lise ve üniversite arasındaki farklardan söz etti. Ece Nuhi: “Öncelikle lise ile üniversite ortamı arasında gerçekten büyük bir fark olduğunu okula başladığım an anladım. Yeni ortam, yeni arkadaşlar ve yeni hayat bunlar alışılması zaman gerektiren şeyler ve bu yüzden bir süre, ister istemez, oldukça zorluk çekiyordum. Üniversteye başlayalı kısa bir süre oldu ve bu süre içinde hayatım bütünüyle değişti çünkü hem ailemden hem şehrimden uzak, farklı bir şehire yerleşmem gerekti. Öncelikle ailemden ilk defa uzak olduğum için ortama ve yeni insanlara adapte olmam biraz zaman aldı denebilir” dedi.
“Bölüm seçerken çok zorlandığımı söyleyebilirim” diyerek konuşmasına devam eden Ece, “Yaşadığımız ülke şartlarında herhangi bir bölümle iş bulmak zor. Hem farklı hem de bana uygun olduğunu düşündüğüm ve doğal bilimler ile genetiğe ilgim olduğu için Moleküler Biyoloji bölümünü seçtim. Kendi alanımda Makedonya’da iş olanakları az olsa da bölümün iş olanakları araştırmacılıkla sınırlı kalmadığı için bu konuda fazla sıkıntı çekeceğimi düşünüyorum. Bunun yanı sıra bölümümdeki dersler o kadar ilginç ki, insanın sıkılmaya zamanı olmuyor ama bunun yanı sıra bazı bölümlere kıyasen zor bir bölüm olduğunu da söyleyebilirim” şeklinde konuştu.
Ailesinden, memleketinden uzakta olmak biraz zor demişti Ece. Peki, Üsküp hakkında ne düşünüyor?
Ece Nuhi: “Üsküp aslında huzurlu bir yer çünkü insanlar dikkatlerini kendi hayatlarına doğru yöneltiyor ve diğer insanların ne yaptığıyla ilgilenmiyorlar. Bunun dışında oldukça düzenli bir şehir, bu yüzden alışmam fazla zor olmadı ama Üsküp’te yaşamaya başladığınız an kendinizi otomatik olarak bir temponun içinde buluyorsunuz ve o tempoya alışmak bazen yorucu olabiliyor” karşılığını verdi.
Ece, üniversitede gördüğü Makedonca eğitimin bazı zorlukları da beraberinde getirdiğini söylüyor ve ekliyor: “Okuldaki tek sorunum dil sorunu. Her 12 yıl Türkçe eğitim gören öğrencilerin yaşadığı sıkıntılar. Bazı zamanlarda okula ilk defa başladığım hissine kapıldığım oluyor, en temel bilgileri başka bir dilde yeniden öğrenmek zorunda kalıyorum çünkü ve bu psikolojik olarak da zor ve sinir bozucu geldiği durumlar oluyor. Mesela, bazı konuları anlamak için bir sayfayı on kere okumak zorunda kalıyorum ama zamanla aşılmayacak bir sorun değil bu. İnsanın isteyip de başaramayacağı bir şey olduğuna inanmıyorum çünkü.
Bunun dışında yaşadığım öğrenci yurdunda da her şey çok yolunda. İnsanlar o kadar sıcak kanlı ki insan kendini hiç yabancı hissetmiyor. Bir de bence insan büyüdüğünü evinden ayrıldığı zaman anlıyor ve ister istemez kendi hayatını yönetmek zorunda kalıyor. Bu yüzden farklı bir şehirde okumak bence bir insana çok fazla şey katıyor” sözlerine yer verdi.
Kısa zaman içerisinde hem okuluna hem de Üsküp’e alıştığını öğrendiğimiz Ece’ye sohbetinden dolayı kendisine teşekkür eder, yolunun her daim açık olmasını dileriz.
- Bu haber 23-11-2015 tarihinde yayınlanmıştır.