Küçük yaşlardan itibaren keşfedilen yetenekler, ileride büyük sanatçıların doğmasında büyük rol oynuyor. Çeşitli sanat dallarında yeteneklerini sergileyen genç ve küçük sanatçılar ise gurur kaynağımız oluyor.     

Küçük yaşına rağmen hem müzik hem de resim alanına büyük ilgi duyan Eda Daut, bu alanlarda büyük başarılar kaydetti. On parmağında on marifet olan Eda Daut, müzik ve resim sanatının yanı sıra edebiyatla da uğraşıyor.

Eda Daut, Üsküp Yaşar Bey Şkupi ilkokulu 9’ncu sınıf öğrencisi. Küçük yaştan beri piyano eğitimi alıyor, aynı zamanda profesyonel ressamdan uzun süredir yeteneğini geliştirmek adına eğitim görüyor. Bu yıldan itibaren gitar dersleri de almaya başlayan Eda, sanata karşı duyduğu ilgiden ötürü elinden geldiğince kendini geliştirmeye çalışıyor ve bunu yapmanın bir zevk olduğunu söylüyor.   

Eda Daut, “Kendimizi keşfetmek, bulabilmek ve asıl istediğimizin ne olduğunu bilmek adına küçüklüğümüzden beri ablalarım ve beni birçok sanat ve bilim dallarına annem yönlendirdi. Böylece asıl önemli olan yaptığın işi severek ve ona bağlı olarak yapmanın olduğunu öğrendim. Yani ablalarımın da, benim de hayatımızda küçük yaştan beri sanat, bilim hep dahildi. Resime olan ilgim ise bu yönde de kendimi geliştirmeme sebep oldu.” dedi.

“Piyano ile büyüdüm”
Birçok enstrümanın arasında neden piyanoyu tercih ettiğini anlatan Eda, “Doğduğumdan beri evimde rahmetli dedemin hediyesi olan piyano ile büyüdüm ve dolayısıyla ilgimi çeken ilk enstrüman o olmuştu. Zaman zaman kendi uğraşlarımla çalmaya başlayıp, zaman geçtikçe gerçekten ilgimin olduğu ve asıl onu yapmak istediğimin farkına varınca, ki bu çok uzun sürmedi, hemen işin eğitimini alma tarafına geçmek istedim” sözlerini ifade ederek, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

“Resim yeteneğimi geliştirmek adına benim öğretmenim olmamasına rağmen bende çok büyük emeği olan resim eğitmenim sayesinde verdiği motivasyon ve kaliteli öğretimi sayesinde birlikte birçok yarışma ve sergilere katılıp her birinde başarı kaydederek, birçoğunda da birincilik elde ettik. Sanat alanı dışında katıldığım ve daima aktif olmaya çalıştığım gibi matematik, şiir, düzyazı yarışmalarında birincilik elde ettim ve aktif olarak kendimi denemek amacıyla bile olsa katıldığım bir sürü yarışma, etkinlik ve projeler oldu. Son katıldığım yarışma ise kendi anadilim olmamasına rağmen tek Türk olarak Makedonca öğretmenim Bilyana Lazarova’nın da desteğiyle katıldığım bir kompozisyon yarışmasıydı. Bu yarışmadan bir başarı, bir sonuç elde etmek başından beri benim için kendi anadili olan insanlarla birlikte yarışıyor olmamdan ve konunun edebiyat olmasından dolayı oldukça önemliydi” dedi.

Katıldığı Yarışmalarda Birçok Başarı Elde Etti
Katıldığı yarışmalardan söz eden Eda Daut, “Matematik “Kanguru” yarışmasında bir birincilik, bir ikincilik ve takdir aldım. Dünya İtfaiyeciler Günü dolayısıyla düzenlenen resim yarışmasında birinciliğim oldu. Atatürk’ün ölüm yıldönümü dolayısıyla düzenlenen şiir yarışmasında üçüncülüğüm, 21 Aralık Türkçe Eğitim Günü nedeniyle düzenlenen yarışmada üçüncülük, “Kitap Kapağı” adlı resim yarışmasında birincilik, en son katıldığım “Nikola Klyusev Vakfı”nda “Makedonya İçin Çabalıyorum” başlığı altında düzenlenen düzyazı yarışmasında da takdir belgesi aldım” diyerek çeşitli alanlarda birçok başarı kaydettiğini ifade etti.

“Sanat dalında gelişmek, profesyonelleşmek istiyorum”
Gelecekle ilgili planları arasında nelerin olduğunu sorduğumuzda, “Belki de ileride tam olarak yapacağım şeyin ne olacağını net bir şekilde söyleyebilmek için biraz erken. Fakat bugüne kadar hayatımda hep yeri olduğu gibi ileride mutlaka küçüklükten beri uğraştığım sanat dalında gelişmek, profesyonelleşmek ileriye yönelik amaçlarımdan bir tanesi. Ülkemizde ne yazık ki sanatın değer görmemesi ve sanat kültürünün bence henüz gelişmemiş olması açısından, ileride yurt dışına açılmak, istediğim mesleği kaliteli bir eğitim alarak, yeri geldiği zaman yenilikler yaparak ileride sahip olacağım mesleği bütün çabalarım adına karşılığını almak en çok istediğim şeylerden biridir” yanıtını verdi ve ekledi: “Belki de tavsiye vermek için yeterli tecrübeye sahip değilimdir fakat sanata ilgi duyanların, bu ister sanat ister bilim olsun, eğer bir şeyi gerçekten yapmak istiyorlarsa işini yaparken bir yandan severek yapıyor, bir yandan mutlu oluyor ve aynı zamanda topluma da faydada bulunuyorsa yapmalarıdır. İlk önce istedikleri şeyin ne olduğunu bilip onu gerçekten yapıp yapamadıklarına bakmaları. Yolumuzu ancak böyle bulabildiğimizi düşünüyorum ki, eğer yapabiliyorlarsa dünyanın en şanslı insanlarındandır. Bence herkes severek yapacağı işi yapmalıdır. Kendinizi geliştirme, hırs, azim, çalışmak ve başarı zaten sevdiğiniz şeyi yaptıktan sonra kendiliğinden doğacaktır.” sözlerini ifade etti.