Ebru İbiş, 1991 Üsküp doğumlu. İlkokul ve lise eğitimini Üsküp’te bütünledi. 2010 yılında Hukuk Fakültesinde eğitimine başladı. Hukuk Fakültesinin son yılını bütünlerken, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümüne duyduğu büyük ilgiden dolayı Filoloji Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümüne kabul edildi. Hukuk Fakültesi’ni bütünledikten sonra, sürekli ilgisini çeken ceza hukuku bölümünde, Az. “Kiril ve Metodiy” Ünivesitesi, Hukuk Fakültesi’nde yüksek lisans yapmaya başladı. Yüksek lisans eğitimini 10.00 not ortalamasıyla bütünleyerek en iyi öğrenciler arasından biri seçildi. Bunun dışında konuştuğu yabancı dillerden de yararlanarak 2014 yılında yeminli tercüman sınavını da başarıyla bütünledi.

İbiş: “Daha çok küçük yaşlardayken hukuk hep “büyüyünce okumak istediğim” bölüm olmuştu ve gerçekten de bu düşüncem hiç değişmedi. Türk Dili, Türk Tarihi ve Türk Edebiyatı daha çocukluk yaşlarımdan beri sürekli beni saran en büyük değerlerdi diyebilirim. Türk kültürüne duyduğum bu büyük ilgiden dolayı ve aynı konularda kendimi daha fazla geliştirmeyi istediğim için Filoloji Fakültesinde Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünü okumaya karar verdim.”

Yüksek lisans çalışmalarının nasıl geçtiğini sorduğumuzda Ebru Hanım: “Yüksek lisans dönemi, her öğrencinin kendini okuduğu bölümde çok fazla geliştirmeye yardımcı oluyor. Şunu söylemeliyim ki, yüksek lisansı yaptığım süre içinde birlikte çalıştığım hocalar çok yetenekli, bilgili, profesyonel ve öğrencilere her zaman yardım etmeye hazır hocalardı. Böyle kişilerle çalışmak gerçekten de bu dönem içerisinde her öğrencinin gururlanabileceği bir durumdur. Yüksek lisansımı tamamladığımda artık tam anlamıyla kendimi iş hayatına atılmaya hazır hissettim ve aldığım kaliteli eğitimden dolayı iş hayatında da kendimi en iyi bir şekilde temsil edeceğimi umuyorum.

Mastır çalışmalarım gerçekten de çok yoğun geçti diyebilirim, alanım ceza hukuku olduğu için ve toplumdaki suç oranları statik değil de sürekli dinamik ve değişken oldukları için kullandığım kaynakların da normal olarak toplumun şu anki durumunu kapsamış olmaları gerekiyordu. Yerli kaynaklar dışında, birçok yabancı kaynak da kullandım ki bu durum bizim ülkemizin yabancı yazarlar tarafından nasıl değerlendirildiğini de açıkça gösteriyor. Mastır tezini yazdığım süre içerisinde sorunlar yaşadım diyemem, çünkü üzerinde çalıştığım konu gerçekten de benim çok ilgi duyduğum ve hep yazmak istediğim konu olmuştu, bu yüzden çalışmalarım sorunsuz ve başarılı geçti” ifadelerini kullandı.

Seçtiğim konu ülkemizde güncelliğini koruyor

Yüksek lisans tezimin konusu: “Makedonya Cumhuriyeti’nde Çocuk Suçluluğunun Kriminolojik Açıları” idi. Bu konu az önce de belirttiğim gibi sürekli ilgi alanımdı. Öğrenci yıllarımda aynı konuyla ilgili Makedonya Cumhuriyeti’nde yurt dışında ve özellikle de ABD’de katıldığım konferanslar vardı. Konuyu nasıl seçtiğime gelince; bizim ülkemizde ve genel olarak dünyada özellikle de Latin Amerikan ülkelerinde şu anda en hızlı ve sorunlu bir şekilde büyüyen suçlardan biri “çocuk suçluluğu”dur. Makedonya Cumhuriyeti’nde aynı şekilde toplumun sorunlu tabakalarından biri çocuk kriminalleri olmaya başladı. Genç bir neslin neden eğitime ve kültürel aktivitelere değil de suç işlemeye yönelik isteklerini araştırmak istedim ve çocuklardan büyük bir kısmının sosyo-patolojik olaylara da ilgi duyduklarını araştırdım. Özellikle bu gibi problematik olayları 2009-2013 yılları sınırları içerisinde detaylı olarak araştırdım” dedi.

İnsan hayatı boyunca kendini geliştirir

Benim düşünceme göre insan hayatı boyunca kendini geliştirir, yeni birşeyler öğrenir, ancak eğitimimin son noktasını hala koymuş değilim. Ceza hukuku bölümünde hiç zaman kaybetmeden doktora eğitimime yine Hukuk Fakültesi’nde devam etmek istiyorum ve tabii ki de Türk Dili ve Edebiyatı bölümünde geriye kalan son 1 sene içerisindeki sınavlarımı bütünlemeyi hedefliyorum.

Eklemek istediğim tek şey önce bu eğitim sürecinde bana destek olan aileme sonsuz teşekkür etmek isterim ve ayrıca günümüzde eğitimin ne kadar önemli olduğunu ve her genç insanın eğitimsiz kalmaması gerektiğini vurgulamak isterim, çünkü güzel bir gelecek için tek anahtar sağlam bir eğitimdir.