Sağlığın korunması açısından doktorların olduğu kadar hemşirelerin de rolü çok büyüktür. Hemşireler doktorların sağ kolu, onların en büyük yardımcısıdır. Bir özveri mesleği olan hemşirelik, aynı zamanda kutsal mesleklerden biri sayılmaktadır.

Çalışma hayatları boyunca büyük özen ve titizlikle bu işi yapan fedakâr hemşireler, yeri geldiğinde kendi hayatını bir yana bırakıyor, yeri geldiğinde uykusuz kalıyor ama bu mesleğin öneminin bilincinde olarak zorlukları göz ardı etmeyi başarabiliyor.

Genç yaşından beri hemşirelik yapan ve uzun yıllardır bu mesleği icra eden Üsküplü hemşirelerden Şükran Şaban ile hem mesleği üzerine, hem de bu alanda devam ettirdiği eğitimi hakkında konuştuk.

Eğitim sisteminde yapılan değişiklikler nedeniyle hemşirelerin de bir üniversiteden mezun olması gerekmesiyle eğitimini tamamlayan hemşire Şükran Şaban, kızının da aynı üniversiteden mezun olmasıyla birlikte ikisi de farklı bir heyecan ve duygu yaşadılar.

Okurlarımıza kendini tanıtan hemşire Şükran Şaban, “Eski Üsküplü anne-babanın 5 çocuğundan üçünsüyüm. 1976 yılının mart ayında doğdum. Evli ve 3 çocuk annesiyim.

“Tefeyyüz” ilköğretim okulundaki eğitimim ardından Kalkandelen Sağlık Lisesi’nden mezun oldum ve daha 18 yaşındayken hemşire olarak göreve başladım. Aynı görevi geçen yaklaşık 30 yıl içerisinde çok sayıda farklı sağlık kurumunda icra ettim. Bunların arasında Üsküp şehir poliklinikleri var ama farklı köy ve kırsal bölgelerde yer alan sağlık kurumları da vardır. Elimden geldiğince görevimi başarılı bir şekilde yerine getirmeye çalıştım” dedi.

“Hemşirelik kutsal bir meslektir”

Şükran Şaban, “İnsan hayatında sağlık çok önemli bir husustur, şüphesiz. Bunu hepimiz çok iyi biliyoruz daha doğrusu bilmeliyiz. Sağlık hayatımızın en temel taşıdır. Dolayısıyla hassas bir meslek ve görevdir sağlıkçı olmak. Zaman zaman kıymet bilinir ama bazen hayat koşturmacası bizi bu duygudan alıkoyabilir. Bizim dönemimizde sağlık meslek liseleri çok kapsamlı eğitim imkânı sunardı ve bizi çok iyi hazırlarlardı. Sağlık lisesinden mezun olduğumuzda hemen her görevi başarılı bir şekilde yerine getirmeye azami gayret gösterirdik ve hiçbir görevden kaçmazdık. Bunu yapmaya mecburduk.

Sağlık alanından her dalın ayrı önemi vardır. Hekimlerimiz çok kıymetlidir şüphesiz. Ancak, hemşirelik de kutsal bir meslektir. Örneğin bizim hocalarımız, mesleğimiz için “Tıbbın ana sütunu” derdi. Ailede en az bir hemşiresi olan bu durumu çok iyi bilir. O yüzden bana göre önümüzdeki dönemlerde bu mesleği seçmenin faydası oldukça büyüktür. Nitekim özellikle Kovid-19 salgını döneminde özellikle hemşirelerin önemini hepimiz çok iyi bir şekilde gördük” sözlerine yer verdi.

“Kızımla mezuniyetimizin aynı yıla denk gelmesi bizi mutlu etti”

Uluslararası Balkan Üniversitesi’nde eğitimini tamamlayan Şükran Şaban, “İfade etmiş olduğum gibi, bizim dönemimizde sağlık meslek lisesi mezunu olanlar hemşire olarak göreve başlayabiliyordu. Ancak, eğitim sisteminde yapılan değişiklikler ve dünyanın bu denli hızlı ilerlemesi neticesinde hemşirelerin de artık bir üniversiteden mezun olması gerekiyor. Haliyle ben de aynı şeyi yapmak zorunda kaldım. 3 yıllık Hemşirelik Bölümüne kaydoldum ve mezun oldum. Ne var ki büyük kızım Hilal Şaban, benim kaydımın bir yıl öncesinde Mimarlık Fakültesi’ne başlamıştı. Açıkçası birlikte mezun olma durumumuz plansızdı ama öyle oldu. Onun mezuniyeti ve benim mezuniyetim bu yıla denk geldi. İkimiz çok mutlu olduk” dedi.

Mesleğini çok sevdiğini söyleyen hemşire Şükran Şaban, “Ben mesleğimi seviyorum. Tek arzum, bizim mesleğimize biraz daha önem verilmesidir. Tüm meslekler önemli, tıbbın her dalı çok önemli ama hemşireleri de göz ardı etmeyelim lütfen!

Sağlık, hayatımızın en önemli noktası. Dünya telaşına dalıp, sağlığımızı ihmal etmeyelim!” sözlerini ifade etti.