Adaletin temsilcilerinden biri olmaya karar veren ve bu kararı doğrultusunda emin adımlarla ilerleyen geleceğin genç hukukçusu Ümügülsüm Yusufoska, hukukun üstünlüğüne inandığından bu yolda ilerlemeye, kendini geliştirmeye adadığını söylüyor.

“Ben Ümügülsüm Yusufoska. Pirlepe belediyesine bağlı Kanatlar köyündenim. 1994 yılında doğdum. İlkokulu Kanatlar köyünde tamamladım, liseyi de Manastır’da “Yosip Broz Tito” lisesinde tamamladım. Beş çocuklu ailenin dördüncü çocuğuyum. Aziz “Kiril ve Metodiy” üniversitesinde, “I. Yustiniyan” Hukuk Fakültesi üçüncü sınıf öğrencisiyim. Allah’ın izniyle bu yıl mezun oluyorum. Elbette ondan sonra yüksek lisansa devam etmek isterim, istediğim alanda, çok çalışarak başarılı bir hukukçu olmak isterim” diye kendini tanıtarak başlıyor söze ve ardından konuşmasına şöyle devam ediyor: “Zamanın nasıl geçtiğini anlayamadan, üniversiteye yazıldığımda her türlü zorluğu göze alarak, evimden uzakta (lise yıllarından beri bu böyle) ama bir zamandan sonra alışmak olduğunun gerçeği. Öğrenci olmak güzeldir, özellikle sevdiğin bir alanda eğitim alıyorsan.

Üsküp’te abim ve ablamla beraber kalıyoruz ve bunun için çok şanslıyım. Kütüphanede ders çalışmayı seviyorum, bunun için kütüphane üçüncü evim oldu diyebilirim. Boş zamanları değerlendirmeyi severim, bu yüzden Almanca ve Osmanlıca kursları görüyorum, daha başındayım. Bir de ders kitaplarımdan zaman buldukça kendimi kitaplara veririm, farklı alanlarda kitap okumayı severim.”

Kendi çapında zor bir bölüm olsa da, Ümügülsüm arkadaşımız derslerini aksatmadan, boş zamanlarında diğer işlerle de uğraşmanın zor olmadığını anlatıyor. Bu anlattıklarıyla da, diğer öğrencilerin bazı korkularını yenmelerine bir nevi yardımcı oluyor Ümügülsüm.

 

Hukuk benim küçüklük hayalimdi

Kısaca Üsküp’teki hayatından, hobilerinden bahsetti Ümügülsüm Yusufoska. Konuşmasının devamında da, “Hukuk benim küçüklük hayalimdi” diyerek, “İnsan kendini tanımaya başladıkça isteklerinden daha emin olabiliyor. İlkokul, lise derken; bu isteğim değişmedi ve adaletin temsilcilerinden biri olmaya karar verdim. Nedenlerden biri de hukukun var olduğuna gerçekten inanmamdır. Hukukun üstünlüğüne inandığımdan ve bunu pratikte de gerçekleştirme isteğimdendir. Bunu seçtiğimde unutmadığım bir şey var, başarılı olabilmek için çok çalışmam gerektiğini.

Hukuk benim için adaletin adımları, eşitlik, toplumdaki denge demektir. Sevdiğim bir söz var, sevdiğim bir hukuk adamının da kullandığı bir söz; ‘Hukukun üstünlüğüne inanmak, üstünlerin hukukuna değil’. Bu da benim hedeflerimden biridir.  Teraziyi her zaman dengede tutabilmek, her iki kefesinin de eşit olması. Herkesin eşit olması, dini, dili, rengi, ne olursa olsun” dedi. 

 

Başarabilmem için çok çalışmam gerek

“Elbette daha çok “fırın ekmek” yemem gerektiğini  biliyorum” diyen Ümügülsüm Yusufoska, “Elime öncelikle diplomamı almak, bu duyguyu yaşamak isterim. Ülkemde en iyi şekilde adalet savunucusu olmak,  aslında bunu başarabilmek açıkçası gurur verici bir şey ama dediğim gibi, bunu başarabilmek için çok çalışmalıyım.

Hukukun avantajlı yanı bana göre daha ağır basıyor, farklı farklı alanlarda bilgi edinebilmek, yargıdan hariç idare işleri de yapabilmek, öncelikle kendi haklarını öğrenmek, kimsenin baskısı olmadan bağımsız çalışabilmek, elbette bunu anayasa ve kanunlar çerçevesinde yapmak şartıyla. Adaletli olabilmek için, ince bir çizgi vardır ve bunu sağlayabilmek önemlidir” dedi.

Son olarak da şu konuşmalara yer veren Ümügülsüm, “Çok çalışarak insan istediği her şeyi yapabilir, özellikle ailesinin desteği de yanında olunca. İstediğiniz meslekte, içinizden ne geliyorsa o alanda kendi kariyerinize devam edin, hukuk istiyorsanız ona devam edin,  inanarak, çalışarak başarabilirsiniz” diyerek sözlerine son verdi.