Avukat, savcı, hâkim olmak… Belki de birçok öğrencinin çocukluk hayalidir. Bu alanda eğitimlerine devam eden öğrenciler ise bu meslekle en iyi şekilde hizmet etme imkânına sahip olabilirler. Birçok öğrenci ise bu bölüme devam edip etmeme konusunda karasız kalmaktalar. Bunun nedeni ise bu bölümün zor olduğudur. Fakat her ne kadar zor olsa da öğrencilerimiz pes etmeyerek hedefleri doğrultusunda bu bölüme devam etmekteler.

            Hüsniye Tekeşanoska, 19 yaşında ve Hukuk Fakültesi öğrencisi. Pirlepe’ye bağlı Kanatlar köyünde ikamet ederken, eğitimi için Üsküp’e gelerek, Az. “Kiril ve Metodiy” Üniversitesi, Hukuk Fakültesinde eğitimini sürdürüyor. İkinci sınıf öğrencisi olan Hüsniye ile bölümü hakkında bir sohbet gerçekleştirmek istedik. Çoğu öğrencinin Hukuk Fakültesiyle ilgili beliren sorularını Hüsniye arkadaşımız yanıtlayabildi diyebiliriz.

            Sohbetimiz esnasında Hüsniye’nin seçtiği bölümün zor olduğunu, fakat bu zorluğun kendisini yıldırmadığını öğrendik.   

            Hüsniye sözlerinin devamında şunları dile getirdi: “Dışarıdan bakıldığında kolay gibi görünse de, öğrencilik aslında hiç de kolay değildir. Hele ki, hukuk okuyorsanız… Okulun zorluğu bir yana; aileden, evden uzak bir yerde olmak ve yurtta kalmak işleri daha da zorlaştırıyor. Bunlara bir de maddi sıkıntılar da eklenince iyice içinden çıkılmaz hale geliyor.

            Aslında benim çocukluktan beri istediğim ya doktor, ya da avukat olmaktı. Ama daha sonra doktorluğun bana göre olmadığına karar verdim ve Üsküp-Az. “Kiril ve Metodiy” Üniversitesi, Hukuk bölümünü seçtim.

            Aslında ben biraz daha kolay olmasını bekliyordum ama hayatta her şey istediğimiz gibi gitmiyor ne yazık ki. Ama bu hemen pes edeceğim anlamına gelmiyor. Mücadeleyi, zoru severim. Bildiğim yolda sonuna kadar gidersem sonunda istediğimi elde edeceğime inanıyorum. Şimdilik hedeflerimin biraz gerisinde olsam da, çok çalışıp yakın zamanda başarılı bir avukat olacağıma emin olabilirsiniz, ondan sonra savcı” dedi.

            Kendisi memleketinden uzakta eğitimini sürdürüyor. Yeni bir hayata nasıl ayak uydurduğunu sorduk: “Farklı bir şehir, yeni değişik yerler, farklı insanlar, yeni arkadaşlıklar, farklı duygular, yeni bir macera, yeni bir hayat… Hepsi çok güzel aslında, zaman zaman değişik gelir insana. Tabii, hiç birisi doğup büyüdüğüm yerin, memleketimin, ailemin yerini tutmaz ama bizleri geleceğe hazırlamak için gerekli. Kendi ayaklarımız üzerinde durabilmek, kendi geleceğimizi kurabilmek ve ileride istediğimiz hayatı yaşayabilmemiz için katlanmamız gereken bir meziyet”.

            Bunun haricinde:  “Kariyerime tabii ki de aileme ve sevdiklerime yakın bir yerde devam etmek isterim ama hayatın neler getireceği belli olmaz.

            Şu anda tam olarak istediğim gibi olmasa da hayallerimi yaşıyorum diyebilirim. Tüm engel ve zorluklara rağmen umarım hedeflerime ulaşır ve ilerde başarılı bir avukat olabilirim” diyerek sözlerine son verdi.