2 yıl önce ise Üsküp Halk Bank'ın desteğiyle Üsküp Yunus Emre Türk Kültür Merkezi'nde başlatılan kazaziye kurslarıyla ülkemizdeki bu eşsiz sanatla tanışma fırsatını yakalayıp, aynı zamanda bu sanatı icra etmeye başladılar. Kazaziye kurslarına katılan ve gösterdiği ilgi ve başarıdan dolayı sertifika alan Mevlana Ramadani ile güzel ve keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

Mevlana Ramadani, 20 yaşında ve Güney-Doğu Avrupa Üniversitesi, İşletme ve Ekonomi Bölümü üçüncü sınıf öğrencisi. 2013 yılında Halk Bank'ın desteğiyle Üsküp Yunus Emre Türk Kültür Merkezi'nin başlatmış olduğu kazaziye kurslarına başladığını anlatan Mevlana Ramadani: "Makedonya'da böyle özel kursları başlattıkları için öncelikle Yunus Emre Enstitüsü'ne teşekkür etmek istiyorum. Belirttiğim gibi, 2013 yılının Eylül ayında kazaziye kurslarına başladım. Kazaziye, altın ve gümüşle çalışılan bir teknik olup, 0.08 mikron kalınlığında ince tel haline getirilerek çalışılan bir tekniktir. Bu telin kalınlığı, bir saç teli kadardır diyebiliriz. Bu zanaatı Trabzon'dan gelen Hasan Tabakoğlu ve Songül Karaağaç'la öğrenmeye başladık. İkisi de profesyonel hocalardı bu dalda. İlk başta o kadar zor görünüyordu ki, bu tekniği hiç bir zaman öğrenemeyeceğimi düşünüyordum. Fakat zamanla öğrendim ve artık kendim de farklı tasarımlar yapabilirim. Bu kursa başlamamın nedeni ise zanaatçı bir aileden geldiğimden kaynaklanmakta. Ailem de filigran veya telkâri zanaatıyla uğraşıyor. Bu iki zanaatı birleştirerek, farklı bir kombinasyon tezgâha sunmak en büyük hayallerimden biriydi" dedi.

Büyük sabır ve azimle bu işin üstesinden geldiğini anlatan Ramadani, diğerlerinin arasında şu konuşmalara yer verdi: "Göz açıp kapayıncaya kadar kursu tamamladık ve nihayetinde, 2014 yılının Haziran ayında kursu başarıyla tamamlayıp, sertifikalarımızı aldık.

Bu zanaatın bir ustası olmak çok tuhaf bir duygu. Kursun bittiği ve arkadaşlarımız, hocalarımızdan ayrıldığımız için bir burukluk da vardı. Fakat Eylül ayında tekrar kursların başlamasıyla birlikte yine arkadaşlarımızla bir araya geldik. Biz sadece bir tekniği öğrenmekle kalmayıp, aynı zamanda, yeni arkadaşlıklar edinip, farklı kültür ve milletlerden kişilerle tanışma fırsatı bulduk.

Bu yıl farklı bir hocayla kursumuza devam ettik. Sevinç Naldöğen Kök hocamızla birlikte kendimi daha da geliştirdim bu alanda. Sevinç hocamızın da çok sevdiğim, çok saygı duyduğum şahsiyetlerden biri olduğunu vurgulamak isterim" dedi.

Aynı projenin bir parçası olan ahşap oymacılığı kursuna da başlayan Mevlana Ramadani: "Bu yıl ahşap kursuna da başladım. Osman Nergiz ustanın atölyesinde bu önemli zanaatı da öğrenmeye çalıştım. Burada da farklı arkadaşlıklar edinip, farklı bir deneyim kazandım.

İki ayrı dalda farklı deneyimler kazandım. Her iki kurstan da çok şeyler öğrendim. 4 Haziran 2015 yılında da kursumuzun kapanış töreni düzenlendi. Törende herkes kendi çalışmalarını sundu" sözlerini dile getirdi.

İlerde Üsküp'te veya başka bir yerde böylesi bir kurs başlatmayı düşünüyor mu diye sorduk: "Bizim de kendi atölyemiz olduğu için ilerde Üsküp'te kurs açmayı düşünüyorum elbette. Artık kendimi geliştirdiğimi düşünüyorum ve bu nedenle de kazaziye tekniği için tel bükme makinesi de aldım. Çok geç olmadan bu zanaata başlayıp, kendi ürünlerimi sunabilirim. İnanıyorum ki, insanlar da, özellikle kadınlar, ilgi gösterecek ve iki dalı birleştirerek, hem kazaziye hem de filigranla harika eserler ortaya çıkabilir. Umarım, Türkiye'ye de gidip, bu zanaat hakkında daha çok bilgi sahibi olabilirim" diyerek, Ağustos ayında bu projenin kapanış sergisi düzenleneceğini ve bu nedenle de İstanbul'da da kendisinin de yer alacağını belirtti.

Mevlana Ramadani konuşmasının sonunda: "Ben ilk olarak, bu zanaata başlamama büyük destek olan aileme çok teşekkür etmek istiyorum. Genç arkadaşlarıma da şunu söylemek istiyorum ki; Kimin ne kadar becerisi varsa onu boşa bırakmasın. Zaman çok değerli, onu boş şeylerle kaybetmesinler, kendilerini bir zanaata adasınlar. Boş zamanlarını bir sanatla geçirsinler. Hayat sürprizlerle dolu. Hayatın bize ne getireceğini bilemeyiz. Bu gibi işlerle uğraşmak bir zaman kaybına neden olmaz, bilakis, kendisine artı bir kazanç ekler.

Ben burada, benimle böyle güzel bir sohbet olanağı sağladığınız için siz Yeni Balkan gazetesine de sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum" diyerek sözlerini tamamladı.

Biz de Mevlana arkadaşımıza göstermiş olduğu azim ve başarılarından dolayı kendisini tebrik eder, başarılarının devamını dileriz.