Mr. Şenay Dalip: “Çocuklar Bizim Geleceğimizdir”
Okuyucularımıza kendinizi tanıtır mısınız?
“Ben Şenay Dalip. 1979 Üsküp doğumluyum. İlköğretim eğitimimi Üsküp “Tefeyyüz” ilköğretim okulunda tamamlarken, lise eğitimimi “Dr. Pançe Karagyozov” Tıp okulunda bütünledim. Daha lise yıllarımda psikoloji bölümüne yazılma isteği belirdi ve dolayısıyla Nisan 2005 yılında Az. “Kiril ve Metodiy” Üniversitesi, Felsefe Fakültesi, Psikoloji Enstitüsünden mezun oldum. Diploma tez konum da “Eğitimcilerin Çalışma Hayatının Kalitesindeki Algılar” idi. Aynı yıl, “Tefeyyüz” ilköğretim okulunda psikolog olarak göreve başladım.
Geçtiğimiz ay ise Felsefe Fakültesi, Sosyal Politika ve Sosyal Hizmetler Enstitüsü’nde, “İlkokul Çocuklarında Çocuk Suçluluğunun Belirmesinde Sosyo-Ekonomik Faktörlerin Etkisi” konulu tezimle mastıra eğitimimi tamamladım.”
Psikolojiye nereden merak sardınız?
“Psikoloji bilimiyle yakından ilgilenmem daha lise dönemimde başladı. Psikoloji hocam Lilyana hanımın da bu bölüme devam etmemde büyük rolü var. Psikoloji, oldukça ilginç bir bilim dalıdır. Bireyin psiko-fiziksel büyüme ve gelişmesi, gelişim aşamaları ve gösterdiği değişiklikler, arzu ve çıkarları, bunun yanı sıra kişinin hedef ve beklentileri nelerdir, korkuları, duyguları ve hisleri nelerdir, kişinin stresli anlarında ne gibi tepki sergilediği gibi konular her zaman bir merak uyandırmıştır bende. Bu soruların da, tahsilimi tamamladığım Psikoloji bilimiyle yanıtlarını buldum diyebilirim.”
Yüksek lisans çalışmalarınız nasıl geçti, istediğiniz sonuçları alabildiniz mi?
“Daha önceden de araştırmalarımın bütün taslağı hazırlanmış durumda olması, yüksek lisans çalışmalarımın sorunsuz bir şekilde yürümesine olanak sağladı. Öğrencilerin de, araştırma esnasında içtenli yardımları işimi daha da kolaylaştırdı. Varsayım olarak adlandırdığım araştırmalarımın hepsinin doğrulandığını söyleyebilirim. Onaylanan varsayımlarımda, bir aile veya bir okulun çocuk suçluluğunu nasıl engelleyebileceği konusunda birçok öneri sundum. Okuyuculara, tez çalışmamda ifade ettiğim birkaç öneri sunmak istiyorum. Veliler her zaman çocuklarının rehberi olmalı, onlarla daha çok zaman geçirmeli, birlikte kitap okumalı, ödev ve diğer yükümlülüklerinde yardımcı olmalıdırlar.
Çocukların veya gençlerin sosyalleşmeleri süresinde, ikinci faktör olarak okulların da çok büyük etkisi vardır. Bir öğretmen, öğrencinin gelişiminde önemli bir rehber ve bir modeldir; Sınıfta bütünlüğü sağladığı sürece, büyük bir sevgiye dönüşecek bir saygıyı temsil eder. Öğrencilerin eksiklikleri ile başarısız yanlarını dile getireceğine, başarılarını başlangıç noktası olarak belirlemeli, aynı zamanda, öğrenciler arasında bir kıyaslama yapmaması konusunda son derece dikkatli olması gerekiyor.”
Araştırmalarınız süresince ilginizi en çok çeken neydi, neyle karşılaştınız?
“Araştırmalarım boyunca herhangi bir sorunla karşılaşmadım, her şey planladığım gibi gitti. Öğrenciler arasında yaptığım anketlerin oldukça yardımı dokundu. Üstelik ankete katılan öğrencilerin bundan sonra da bu gibi şeyler üzerinde birlikte çalışmamızı istediler. Hatta daha çok bilgi ve dürüst cevaplar vereceklerini vurguladılar. Buradan hareketle, öğrencilerin kendilerini dinleyecek birileriyle konuşma ihtiyaçları olduğunu gördüm.”
Çocuk psikolojisiyle ilgilenmenizin sebebi nedir?
“Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi; “Çocuklar, bizim geleceğimiz, bizim güvencemiz, bizim yaşama sevincimizdir.” Biz yetişkinler üzerinde, düzgün çocuklar yetiştirmemiz adına büyük sorumluluklarımız var. Çocuklar dünyadaki en masum varlıklardır. Çocuklar, büyüklerinden çok çabuk bilgi edinirler. Dolayısıyla, ebeveynler çocuklarına karşı örnek bir model olmalıdırlar. İyi yetiştirilmiş bir çocuk, hem kendisi adına, hem de toplumu adına güzel bir örnek ve aynı zamanda büyük bir zenginliktir.”
Mastır tezinizi biraz anlatır mısınız?
“İlkokul Çocuklarında Çocuk Suçluluğunun Belirmesinde Sosyo-Ekonomik Faktörlerin Etkisi” konulu mastır tezimi Sosyal Politika ve Sosyal Hizmetler Enstitüsü danışmanım Prof. Dr. Sunçitsa Dimitriyoska ile bu konunun güncelliğini koruması adına tercih ettim. Araştırmalarımı Çair Belediyesine bağlı 9 ilköğretim okulunda gerçekleştirdim. Bu 9 okuldan da 94 öğrenci üzerine anketler hazırladım. Bu araştırmamın amacı ise, çocuk suçluluğunun oluşumunu etkileyen nedenleri keşfetmekti.”
Bundan sonraki hedefleriniz nelerdir bu alanda?
“Eğitimde veya meslek hayatında kaydedilen başarılara veya ilerlemeye hiçbir zaman ara verilmemelidir. Bir birey, kendi alanında ilerlemeyi hedefliyorsa, her daim haberleri takip etmeli, seminerlere, eğitim amaçlı düzenlenen diğer toplantılara katılmalı, kendini geliştirmeli ve alanında yüksek mertebelere ulaşmalıdır. Ben hala eğitim alanında kendimi ilerletmek için çalışmalarıma devam ediyorum. Bundan sonraki hedefim ise, geştalt psikoterapi alanında uzmanlığımı tamamlamak.”
Son olarak neler söylemek istersiniz?
“Eğitim ve sürekli öğrenme bir bireyin kendisini geliştirmesine en büyük etkendir. Hayatta her şeyin başı iyi eğitimden geçer. Geleceğimiz gençlerin elinde. Onlara buradan, mutlaka istedikleri mesleğe yazılmalarını ve sonuna kadar bildikleri yoldan gitmelerini tavsiye ediyorum. Başarıya doğru adım adım ilerlemelerini öneriyorum.”
- Bu haber 12-01-2015 tarihinde yayınlanmıştır.