“Bankacılık sektörü büyük sorumluluk, konsantrasyon ve insan ilişkilerinin iyi olmasını gerektiren, en küçük hataları dahi kabul etmeyen, net neticeler isteyen bir meslektir” diyor uzun yıllardır bu görevi başarıyla sürdüren Vildan Kerim.

Uzunca bir bankacılık kariyeri olan Vildan Hanım, bu meslekte bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirirken, bankacılığın her alanında çalışmış olması hasebiyle büyük bir tecrübeye sahip olduğunu anlattı yaptığımız konuşmamızda.

Bankacılık sektöründe çalışmanın nasıl bir duygu olduğunu Vildan Kerim’den öğrenirken, anlattıklarından önce Vildan Kerim’in kim olduğunu siz okurlarımıza kısaca tanıtalım.

Vildan Kerim, 1958 yılı Üsküp doğumlu, evli ve iki çocuk annesi. 1979 yılında “Lublanska Banka”da başlatmış olduğu bankacılık kariyerini 37 yıldır sürdürmekte. Makedonya’da bankacılık sektöründe hizmet veren ilk Türk kadını olduğunu da gururla söylemekte.

1979 yılından beri bu işi yaptığını belirten Vildan Hanım, “1979-1999 yılları arasında “Lublanska Banka”da hizmet verdikten sonra 1999 yılında Ziraat Bankası’nın kurulmasıyla bu bankaya geçiş yaptım. Bir Türk bankasında çalışmanın gururuyla 2012 yılına kadar Ziraat Bankası’nda hizmet verdim. 2012 yılında ise Ziraat Bankası’nın Halk Bank’a geçmesiyle halen devam etmekte olduğum Halk Bank’taki görevime başladım” dedi.    

 

Görev sürem boyunca bankacılığın her alanında çalıştım

Vildan Kerim, konuşmasının devamında, “Görev sürem boyunca bankacılığın her alanında çalışmış olmakla birlikte Ziraat Bankası’na geçmekle birlikte yoğun olarak mukim olmayanlara ilişkin işlemleri yürütmekteyim” diyor ve ekliyor: “Ülkemizde görev yapan ve başta T.C. Büyükelçiliği olmak üzere muhtelif elçilikler yanı sıra yabancı ülke temsilcilik ve temsilcileri ile çalışmaktayım. Müşteri profilimiz genelde Türk ticari şirket ile kurum ve kuruluşlarıdır. Bunların arasında ise, 1998 yılında daha Lublanska Banka’da görevimi icra ederken hesap açma işlemlerini gerçekleştirmiş olduğum “Türk Hava Yolları Üsküp Temsilciliği”nin ilk Türk müşterim olup halen uyum içinde çalışıyor olmaktan büyük onur duyduğumu da vurgulamak istiyorum.”  

           

İşime her zaman yansıtmaya çalıştığım şey işimi severek icra etmektir

Bankacılık sektöründe bulunmanın avantajlarından da söz eden Vildan Kerim: “Her meslekte olduğu gibi bankacılığın da avantaj ve dezavantajları vardır mutlaka. Ancak, benim benimsediğim ve işime her zaman yansıtmaya çalıştığım şey işimi severek icra etmektir. Böyle yaptığınızda iş hayatında çıkan engelleri aşmanız daha kolay oluyor. Bankacılık sektörü büyük sorumluluk, konsantrasyon ve insan ilişkilerinin iyi olmasını gerektiren, en küçük hataları dahi kabul etmeyen, net neticeler isteyen bir meslektir. Bankacılık, insanların özel hassasiyet gösterdiği finansal meseleleriyle doğrudan veya dolaylı olarak ilgilendiğinden bankacının da her zaman üst düzey profesyonelliğe sahip olması gerekmektedir” dedi.

 

Yeni yetişen elemanlara yardımcı olmak beni mutlu ediyor

Vildan Kerim: “İşimden oldukça memnunum ve şu anda çalışmakta olduğum kurumdan da bu kurumun içinde bana verilen görevi icra etmekten de oldukça büyük bir memnuniyet duyuyorum. Çok saygın müşterilerimizin banka işlem ve transferlerini gerçekleştirmenin yanı sıra, yeni yetişen elemanlara (özellikle Türk gençlere)  yardımcı olma, onlara elimden geldiğince yol gösterebilme imkânına da sahip olmak beni oldukça mutlu ve tatmin etmektedir. Bankamızın sağladığı eğitim programlarına, seminerlere katılıp bankacılık alanındaki yeni gelişmeleri takip etme, çağı yakalama fırsatına sahip olma olanağından yararlanabilmek de benim için oldukça memnuniyet verici bir durumdur.

Yıllardır çalışan bir kadın, eş ve anne olarak tüm kadınlara çalışmanın vermiş olduğu zorluklara rağmen mutlaka çalışmalarını ve yaptıkları her işi severek yapmalarını tavsiye ediyorum. Çalışmak, günlük hayatımızdaki bazı şahsi işlerimizi zamanında yapmamıza engel olsa da toplumun bir bireyi olarak kadına sosyal olarak çok şey kattığına inananlardanım. Eğer bir kadın toplumda var olmak ve kendi başına ayakta kalma gücüne sahip olmak istiyorsa mutlaka çalışmalı ve işini sevgiyle ve özverili bir şekilde icra etmelidir” diyerek konuşmasını bu şekilde sonlandırdı.