“Öğrencilerim, Evlatlarım Gibi”
Genç yaşına rağmen büyük bir bağlılık ve sevgiyle mesleğini yapan öğretmen İris Kumbaracı Kaya, siz değerli okurlarımıza öğretmenlik mesleği ve icra ettiği bu mesleğinde yaşamış olduğu güzel günlerini anlattı. Üniversiteden mezun olduktan birkaç ay sonra sevdiği mesleği yapmaya başlayan genç öğretmen İris Hanım, dokuz yıla yakın bu mesleği yapmanın gururuyla yaşıyor.
“Ben İris Kumbaracı Kaya, Üsküp’te doğdum büyüdüm. Eğitimimi Üsküp “Tefeyyüz” ilkokulunda, liseyi “Yosip Broz Tito”da tamamladım. Üniversiteyi ise Az.Kliment Ohridski Pedagoji Fakültesinde bütünledim ve eğitim hayatına atıldım. Eğitimci bir aileden geliyorum, hem anne tarafı hem de baba tarafı öğretmenlik mesleğini yaptılar, şimdi de ben bu mesleği severek yapıyorum” diye kendini tanıtarak söze başlayan İris Hanım, bu mesleğe başlama serüvenini anlattı.
İris Kumbaracı Kaya: “Ailemden gelen bir meslek mi, bana eğitim veren öğretmenler, gelecekte nesiller yetiştirme isteği mi bilmiyorum ama öğretmenlikten başka bir mesleği yapamam diye düşünüyorum.
Ben 2007 yılının mayıs ayında mezun oldum ve o gün kendime bir söz verdim; nerede olursa olsun ben oraya gideceğim ve orada görev yapacağım. 2007 yılının aralık ayında da Ustrumca “Marşal Tito” ilkokulunun açtığı ilana müracaat ettim ve 2008 yılının ocak ayında bu okulda göreve başladım. Ustrumca’daki “Marşal Tito” ilkokulunda 6 yıl 8 ay görev yaptım, sonra Tsvetova köyündeki “Aliya Avdoviç” ilkokulunda 6 ay görev yaptım. Şimdi ise görev yaptığım Drjilova köyündeki “Draga Stoyanovska” ilkokulunda 2 yıla yakındır öğretmenlik yapmaktayım ve 2017 yılında öğretmenlik kariyerimin 9 yılı olacak” dedi.
“Öğrencilerimi çok seviyorum”
Öğrencilerini çok sevdiğini söyleyen İris Hanım, “Tüm öğretmenlik hayatımda, başladığım ilk görev yerimden son görev yerime kadarki tüm öğrencilerle aramın iyi olduğunu düşünüyorum. Öğrencilerim, evlatlarım gibi, onlarla kendi anne babalarından daha fazla zaman geçiriyorum. Ben onları çok seviyorum, sanırım onlar da beni seviyor. Öğrencileri anlamak önemli. Yeri geldiğinde öğretmen, yeri geldiģinde arkadaş, anne, baba olmalıyız. Okula gidip ders anlatıp eve dönmemeliyiz” diyerek önemli bir konuya dikkat çekti.
Drjilova köyündeki “Draga Stoyanovska” ilkokulunda Türkçe eğitim vermeye 6 yıl önce başladığını ve bu okuldaki zorluklarının çocukların Türkçeyi yeni öğrenmeleri olduğunu söyleyen Kaya, “Okulumuzda şimdilik Türkçe eğitim birinci sınıftan altıncı sınıfa kadar var ve öğrenci sayısı 40. Okuldaki sıkıntımız kütüphane yani kitap eksikliğimiz. Benim tecrübeme göre, okudukça insan kendini ilerletir, yetiştirir ve öğrencilerime hep kitap, gazete, dergi, afiş, broşür bile olsa okuyun derim, bundan dolayı okuldaki en büyük sıkıntı kitap eksikliği. Sınıflarımızda ufak tefek görsel araç-gereçler eksikliğimiz de var” dedi.
“En hücra köye, okula gidin, eğitin”
“Nacizane gençlere, hele ki genç öğretmenlere tavsiyem, bir yere çakılıp kalmayın, yurdumuzun her köşesine gidin, öģretmenlik yapın, illa doğup büyüdüğünüz yer olmasın” sözleriyle konuşmasına devam eden İris Kumbaracı Kaya, “Her yerde eğitime, öğretmene ihtiyaç olan çok okul var. Ben iyi ki Ustrumca’daki “Marşal Tito” ilkokuluna gittim, orada göreve başladım. Bu okullarda ben de çok şey öğrendim. Gidin gençler, en hücra köye, okula gidin, eğitin. Onlar sizi kucak dolusu sevgi ile bekliyorlar.
Eğitim illa dört duvar ve üstünde çatısı olan bir bina değil, en güzel koşullarda ders almak, ders vermek değil; her yerde eğitim alınır, verilir, yeter ki gönülden severek eğitim verilsin.
Ben gazeteniz vasıtası ile de benim eğitimimde, ailemden sonra çok büyük rol oynayan ilköğretmenim, saygı ile andığım sayın İsmiye Şaban öğretmenimin ellerinden öpüyorum. İyi ki bu mesleği sevdirdiler. Mesleğimi seviyorum ve inşallah daha nice nesiller yetiştirip ilerde onlar da beni saygı ile anarlar” dedi.
- Bu haber 21-11-2016 tarihinde yayınlanmıştır.