Oruç Tutmamayı Mubah Kılan Mazeretler
İslâm dininde kolaylık temel prensiptir. Dinî yükümlülüklerin yerine getirilmesi sırasında insan takatinin sınırları zorlanmaz. Kur’ân-ı Kerim’de, “Allah bir kimseyi ancak gücünün yettiği şeyle yükümlü kılar” (Bakara, 2/286).
“Allah size kolaylık diler, zorluk dilemez” (Bakara, 2/185) buyrulmuştur. Oruç tutmamayı mubah kılan bu özel durumlar şunlardır:
1. Hastalık
Ramazan ayı içersinde oruç tutamayacak derecede hasta olanlar ile oruç tuttuğu takdirde hastalığının artacağından endişe edenler oruç tutmayı ertelerler. Bu durumda, kişisel endişeler değil, tıp uzmanlarının tespitleri dikkate alınır. Daha sonra sağlıklarına kavuştukları zaman tutamadıkları oruçları kaza ederler. Bu konuda ruhsat şu ayete dayanmaktadır: “Sizden kim hasta, ya da yolculukta olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutar.” (Bakara, 2/184)
2. Yolculuk
Dinî anlamda yolcu, en az 90 km. mesafedeki bir yere gitmek üzere bulunduğu şehirden ayrılan ve gideceği yerde Hanefilere göre 15 günden az bir süre, Şafiî mezhebine göre giriş ve çıkış günleri hariç dört günden az bir süre kalacak olan kimsedir. (Şirâzî, II, 590) Bir kimse Ramazan günlerinde yolcu olursa oruç tutmayabilir. Tan yerinin ağarmasından yani oruca başladıktan sonra yolculuğa çıkan kimse ise o günkü orucu bozmaz, oruçlu olmaya devam eder. Ancak orucu bozacak olursa, sadece kaza gerekir, kefaret gerekmez. (Mevsîlî, I, 134) Yolculuk sebebi ile tutulamayan oruçlar, Ramazan ayından sonra kaza edilir.
3. Hamilelik
Hamile kadınlar da doğacak çocuğun gelişmesinden endişe edilmesi halinde oruç tutmazlar. (Tirmizî, “Savm”, 21) Daha sonra tutamadıkları oruçları kaza ederler. Hamilelik bu konuda hastalık hükmündedir.
4. Emzikli Olma
Çocuk emzirmek durumunda olan kadınlar, tıpkı hamile kadınlar gibi, süt emen çocuğun sütten kesilip gıdasız kalmasından endişe edilmesi halinde oruç tutmazlar. Daha sonra tutamadıkları oruçları kaza ederler. Süt emen çocuğun emziren kadının kendi çocuğu olması ile başkasının çocuğu olması arasında fark yoktur. Şu kadar var ki, başkasına ait bir çocuğun emzirilmesi durumunda, çocuğu emzirecek başka kadının bulunmaması gerekir.
5. Yaşlılık
Oruç tutamayacak kadar yaşlı olan ve artık oruç tutma imkânı bulamayan kimseler oruç tutmazlar. Oruç tutmadıkları her gün için bir fıtır sadakası miktarı fidye verirler. Kur’ân’da konu ile ilgili olarak şöyle buyurulmuştur: “(Yaşlılık ve hastalık gibi meşru bir sebeple) oruca zor güç yetirenler (oruç tutmazlar ve) bir yoksul doyumu fidye verir.” (Bakara, 2/184) Fidye konusu “Fidye ve İskat-ı Savm” başlığı ile ileride açıklanacaktır.
6. Dayanılmayacak Derecede Açlık ve Susuzluk
Oruç tutması halinde açlık ve susuzluk sebebiyle sağlık yönünden herhangi bir tehlike ile kaşı karşıya kalacak olan kimse oruç tutmayı başka bir zamana erteler. Bu konuda doğacak zarar tecrübe veya uzman bir doktorun beyanı ile anlaşılır.
- Bu haber 11-03-2024 tarihinde yayınlanmıştır.