Okurlarımıza kendinizi tanıtır mısınız?

“Ben Hüsniye Emin. Üsküp doğumluyum. İlkokul eğtimimi “Tefeyyüz“ ilköğretim okulunda, lise eğtimimi de Kalkandelen “Nikola Şteyn“ Sağlık Meslek lisesinde tamamladım.

2011 yılında Az.”Kiril ve Metodiy” Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nden mezun oldum. Bir yıllık zorunlu stajımı İstanbul Medipol Üniversitesi Diş Hekimliği hastanesinde yaptım. 2012 yılından itibaren kendime ait muayenehanemde Diş Hekimliği yapıyorum.”

Bu mesleğe nasıl gönül verdiniz?

“Küçük yaşlardan itibaren hayalim doktor olmaktı, tabii büyüdükçe bunu pekiştiren babamın bu konuda verdiği destek oldu. Doktor olma hayalim birkaç ay önce hakkın rahmetine kavuşan kendisi de diş hekimi olan dayımın desteği sayesinde gerçekleşti.”

Hasta profiliniz nedir?

“Hasta profili genelde karma. Yetişkin, bir o kadar da çocuk hastalarım var. Bunun  yanı sıra tatillerde yurt dışından gelen hastalarımız var. Türkiye‘den buraya çalışmak veya okumak için gelenlerden Türk diş hekimi olduğum için tercih edenler oluyor.”

Genellikle diş doktoru birçoğunun korkulu rüyası. Bunun sebebi nedir sizce?

“Evet, sizin de dediğiniz gibi hastaların çoğunda diş hekimi korkusu var. Bu korkunun sebebi genelikle yetişkinlerde daha önceden yaşanmış kötü deneyimler, çocuklardaysa iğne olma korkusu olarak karşımıza çıkıyor. Bilhassa çocukların bu korkuyu yenebilmeleri için işlem öncesinde, kullanılacak aletler basit bir dille açıklanarak tanıtılmalı, aletlere ve diş hekimine alışması ve korkusunu yenmesi açısından öncelikle basit ve kısa işlemlerden başlanarak çocuğun güveni kazanılmalı ve çocuk koltukta mümkün olduğunca kısa süre tutulmalıdır.”

Bir kadın olarak bu mesleği yapmanın yarar ve zorlukları nelerdir?

“Diş hekimliğinin tıp doktorluğundan farkı, iş hayatına atılma olanaklarının daha fazla olmasıdır, tabii bir de muayenehanemin olması daha özgür hissetmemi sağlıyor. Diş hekimliğinde yaptığınız işin sonucunu çok kısa sürede alırsınız. Hastanın mutluluğunu görmek oldukça tatmin edici bir duygu. Her meslekte olduğu gibi bizim meslekte de zorluklar var tabii. Diş hekimliği mesleği bedenen efor gerektirmekte olup, çeşitli meslek hastalıklarına yakalanma riski taşımaktadır, bunun yanı sıra hastanın ağrısını gidermeden işi bırakmak etik olmadığından, çoğu zaman mesai saatleri uzayabilmekte.”

Hastalara, diş doktorundan korkanlara veya bu yolda ilerlemek isteyenlere önerileriniz nelerdir?

“Hastalar, sağlıklı bir ağız için diş hekimlerinden uzak durmamalılar. Diş hekimi olmak isteyenlerin, üst düzeyde genel yeteneğe, el ve parmakları ustalıkla kullanabilme yeteneğine sahip, hoşgörülü, sabırlı, dikkatli ve sorumluluk sahibi, estetik anlayışı yüksek kimseler olmaları gerekir.”

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

“Ağız hastalıkları diğer hastalıklarla kıyaslandığında hep ikinci planda kalmıştır. Özellikle bizim toplumda ağrısı olmadan diş hekimine gitme gibi bir davranış gelişememiştir. Sağlıklı bir yaşam için en az 6 ayda bir olmak üzere dişler için genel kontrol yapılmalı. Zamanında yapılan kontroller sonucu birey, saç baş yolduran ağrıları yaşamadan hayatını sürdürebilir. Ağız bakımının, sağlığın yanı sıra dış görünümü, güzellik ve iletişim için de önemli olduğunu gözardı etmeyelim.

Sağlıklı dişlerle yüzünüzden gülümseme eksik olmasın...”