Her mesleğin kendi çapında zorlukları, içinde barındırdığı özellikleri vardır. Mesleğinin zorluklarını en iyi o mesleği yapan bilir fakat işini severek yapanlar için bu zorluklar geçicidir diyebiliriz.

Özel eğitim öğretmenliği de zor olan mesleklerden biri olarak biliniyor. Öncelikle sabır önemli bir özellik olarak bu bölümde kendini gösterir. Bu sabıra bir de sevgi eklendi mi zorluklar kendini kolaylığa bırakır.

Özel eğitim öğretmeni olan Sevgül Ruşid, bizlere bu mesleğin inceliklerini, çocuklarla ilgilenmenin önemini ve işini severek yaptığını anlattı.

Üsküp doğumlu olan Sevgül Ruşid, eğitimini Üsküp’teki Aziz Kiril ve Metodiy Üniversitesi Felsefe Faklültesi’nde Sosyal Çalışma Bölümü’nde tamamladı. Evli ve iki çocuk annesi olan Sevgül Ruşid, uzun yıllar sivil toplum teşkilatlarında özel eğitime ihtiyaç duyan çocuklar üzerine projelerde çalışıyor. Beş yıl devlet okulunda aynı şekilde özel öğrencilerle çalışıyor. Son iki yıldır devletin uygulamaya koyduğu eğitim asistanı prjesinde eğitim asistanı olarak da görev yapmakta.

Bu mesleği seçmesindeki en büyük etkenin insanlara, özellikle de çocuklara yardımcı olma arzusundan kaynaklandığını söyleyen Ruşid, “Özel eğitime ihtiyaç duyan çocuklarla çalışmak çok güzel bir duygu, kelimelerle ifade edilemez, zor olmasına rağmen yaşamak gerekir. Her işin belli zorlukları vardır ancak kişi işini severek yaptığında zorlukların da üstesinden gelebilir diye düşünüyorum” dedi. 

“Çocuklarla bireysel çalışmalar gerçekleştiriyoruz”       

Çalıştığı mesleği hakkında Sevgül Ruşid, “Özel eğitime ihtiyacı olan çocuklarla çalışıyorum. Kendi grubum var. Bu grupta farklı yaşlarda farklı tanılara sahip 8 çocuğum bulunmaktadır. Çocuklarla bireysel çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Bazen çocuklarla grup çalışması yaptığımız da oluyor. Eğitim programımız çocuklara bağlı oluşturulmaktadır. Her çocukla aynı program üzerinden çalışmak doğru değildir. Farklı çocuklarda farklı zorluklara rastlanabildiği için değişik programlar üzerinden çalışmalarımızı yapıyoruz. Örnek olarak belirtecek olursak, bazı çocuklar konsantre olmakta güçlük çekebiliyor, bazen farklı davranışlar sergileyebiliyor, kimisinde motor becerileri ve yaşına göre kelime haznesi yeterli değil buna benzer çocuklarda daha fazla zorluluklar çıkabiliyor. Bahsetmiş olduğum bu eğitimleri, kurulduğundan beri bu çalışmalarla kendinden söz ettirmeyi başaran ve birkaç şubesi bulunan İmago-Plus derneğinde gerçekleştiriyoruz. Gelecekle ilgili planlarım arasında farklı projeler üzerinde çalışmaya devam etmek ve bu çocuklara mümkün olduğunca yardımcı olabilmek yer almaktadır” sözlerini ifade etti.

“Özel eğitime ihtiyacı olan çocuklara yardım etmekten daha güzel bir duygu yoktur”

Evli ve çocuklu çalışan bir kadın olarak çalışmanın zor olup olmadığını sorduğumuzda, “Kişi çalışmak istediğinde zorluk çekmez diye düşünüyorum. Organize bir şekilde çalışıldığında her şeye vakit bulunabilir. Burada ailemin desteği de çok önemlidir” diye cevap aldık. Devamında bu mesleğin öneminden bahsetti, “Bu meslekte çalışmakta temel amaç çocuklara sevgi verebilmek ve onları topluma kazandırabilmektir. Gençlerin bu yönde çalışmalarını tavsiye ederim çünkü özel eğitime ihtiyacı olan çocuklara yardım etmekten daha güzel bir duygu yoktur. Çocukların yüzlerindeki mutluluğu gördüğünüzde bu mutluluğu dünyada hiçbir şeyle mukayese edemezsiniz” diyor ve ekliyor, “Çalışan bir kadın olarak mesajım, kadınların isteyip başaramayacağı bir şey yoktur. Kızlarımızın eğitimlerine devam etmeleri, iyi bir eğitim almaları ve farklı mesleklerde başarılı olmaları için onları her zaman desteklemeliyiz.”  

Kadınlara da mesajını ilettikten sonra Sevgül Ruşid, “Her ne kadar zor olsa da çalışan bayanların pozitif bir ruh halinde olmaları gerekiyor. Evde var olan bir sorununu işe ve tam tersi işteki sorunlarını eve yansıtmamaları çok önemlidir. Çocuklar bu gibi durumları hemen algılayabiliyor. Kendi iç dünyalarında ileride dönülmez tahribatlara yol açabilir. İşini sevgiyle yapmak, gün boyunca oluşan negatif durumları ortadan kaldırır” diyerek sözlerini noktaladı.

                                                                                                                M. Süleyman