Asırlar öncesine dayanan, büyük bir geçmişe sahip olan Türk dilinin varlığı; Türkçe yazan, Türkçe konuşan, Türkçe düşünenlerin, Türk edebiyatına büyük katkı sağlamasıyla geçmişten günümüze dek varlığını hissettirmekte ve hissettirmeye de devam ediyor. Türk edebiyatı en eski çağlardan bugüne kadar, bütün devirleri ile Türk milletinin hayatını, dünya görüşünü gösteren duygu, düşünce ve hayal dünyasıdır. Çoğu gencimiz de bu hayal dünyasının farkında iken, hem gelecek nesillere hem de Türk edebiyatına faydalarının dokunacağı düşüncesiyle Türk Dili ve Edebiyatı bölümüne her geçen gün ilgileri artmakta.

Türk milletinin ezelden beri diline, kültürüne ve dinine sahip çıkmasının kendisinde büyük yankı uyandırdığını söyleyen Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü öğrencisi Handan Yahya, Türk diline ve edebiyatına değer verdiğini ifade etti.

1993 yılında Ohri’de doğan Handan, ilköğretim ve lise eğitimini tamamladıktan sonra, birkaç hikâye ve deneme yazıları yazdı. Üsküp’teki Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’ne gelmeden önce ise, iki yıl Hukuk Fakültesi’nde okudu fakat kendisinin o bölüme ait olmadığını, o bölümde kendini tam olarak ifade edemeyeceğini düşünerek, Hukuk Fakültesi’ni bırakarak Üsküp Aziz Kiril ve Metodiy Üniversitesi Filoloji Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’ne geçti.

“Türk dilini ve edebiyatını, Türklüğü tam olarak sevdiğim, Türklüğe katkımın olmasını istediğim ve geçmişimizi, nereden geldiğimizi öğrenmek ve ilerde bunları gelecek nesillere anlatmak için bu bölümü sectim” sözleriyle konuşmasına devam eden Handan Yahya, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü çapında düzenlenen etkinliklerde de aktif bir şekilde katıldığını belirtti.

Handan: “Her yıl olduğu gibi, geçen yıl da bölümümüzde “Türk Kültür Haftası” düzenlendi. Ben de her zaman bu gibi etkinliklerde yer almaktan mutluluk duyarım. Bu yıl da düzenlenecek olan “Türk Kültür Haftası”nda, folklor ekibiyle yöremize ait kültürel faaliyetleri göstermeye gayret edeceğiz” dedi.

Okuldaki derslerinin dışında boş durmadığını anlatan Handan, “Katıldığım bir diğer faaliyet ise, Üsküp Yunus Emre Enstitüsü’nde verilen Osmanlı Türkçesi dersleridir. Hem gelecek yıla hazırlık olarak hem de Osmanlı Türkçesi’ne daha hâkim olabilmek için bu derslerde aktif olmaya çalışıyorum” sözlerini ifade etti.

Handan Yahya konuşmasının devamında: “Aslında beni bu bölüme çeken şey, Türk milletinin ezelden beri diline, kültürüne ve dinine sadık olması gerçeğidir. Geçmişten geleceğe, farklı yerlerde ve dönemlerde yaşamış milletimiz, farklı kültürler karşısında, onlardan etkilense de, onlardan yararlansa da, kendine sahip olmasını da bilmiştir. Her büyük millet, kendi çapında bir ilim, fikir ve sanat hayatı ile birlikte yürür; onu yaratır ve ilim, fikir ve sanat hayatının varlığı ve büyüklüğü ölçüsünde gelişir. Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü ilim, kültür ve sanat hayatımıza canlılıklar kazandırdığını düşünerek seçtim.

Ne demiş şairimiz: Hayat akıyor; tarih yürüyor; sebepler sonuçları meydana getiriyor; sonuçlar, sonuçlara sebep oluyor. Bu akışın kaynağını, bu yürüyüşün seyrini, bu sebeplerin nedenini bilmemiz gerekir.
Dününü bilmeyen, bugününü anlayamaz; bugünü anlamayan yarını inşa edemez” sözlerine yer verdi.