“Yeni Balkan” Yayınevi, “Tefeyyüz” İlkokulu ile “Balkan Yazarlar Birliği” bugün, Üsküp “Tefeyyüz” İlkokulu’nda, Makedonya’nın ünlü sanatçılarından biri olan, yıllardır müzik öğretmenliği yapan ve geriye değerli çalışmalar bırakan Cengiz İbrahim’i anma ve “Ay Yıldızlı Şarkılar” kitabının tanıtım programını düzenledi.

Düzenlenen programa Türkiye Cumhuriyeti Üsküp Büyükelçiliği temsilcisi T.C. Üsküp Büyükelçiliği Üçüncü Katibi Cüneyt Talha, TİKA Üsküp Koordinatörü Şeyma Babayiğit, Eğitim ve Bilim Bakanlığı Eğitim Politikaları Devlet Danışmanı Gönül Bayraktar, Milli Kurum Türk Tiyatrosu Müdürü Osman Ali, Üsküp Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Osman Emin, Kuzey Makedonya Türk Öğretmenler Birliği Başkanı Vildan Daut, Yeni Balkan Yayınevi Müdürü ve Balkan Yazarlar Birliği Başkanı Mürteza Sulooca, “Tefeyyüz” İlkokulu Müdürü Salaydin Zekir, “Yaşar Bey Şkupi” İlkokulu Müdürü Rahim Maksut, öğretmenler, öğrenciler, Cengiz İbrahim’in yakınları ve sevenleri katılım sağladı.

“Ömrüne sığdırdığı başarıları, bu kitap gibi başka eserlerde de yaşayacaktır”

Cengiz İbrahim’in hayatını anlatan video gösterimiyle başlayan programda selamlama konuşmalarını yapan Üsküp “Tefeyyüz” İlkokulu Müdürü Salaydin Zekir, böyle önemli bir kişiyi kaybetmenin büyük bir acı olduğunu ifade ederek, “Ömrüne sığdırdığı başarıları, bu kitap gibi başka eserlerde de yaşayacaktır. Ruhu şad olsun” dedi.

Sulooca: “Cengiz İbrahim, farklı ülkelerde de kendi sanatını göstermeyi başardı”

Cengiz İbrahim’in çalışmaları ve özellikle “Ay Yıldızlı Şarkılar” kitabı hakkında konuşma yapan Yeni Balkan Yayınevi Müdürü ve Balkan Yazarlar Birliği Başkanı Mürteza Sulooca, Makedonya Türkleri için büyük bir kayıp olan Cengiz İbrahim’in bir öğretmen, bir eğitimci, bir sanatçı, bir bilim adamı olarak Makedonya Türklerine çalışmalarıyla bir iz bıraktığını ifade etti. Büyük bir gurur kaynağı olan Cengiz İbrahim’in Makedonya Türklerini, bir sanatçı olarak katılmış olduğu bütün konserlerde fazlasıyla temsil ettiğini söyledi.

Sulooca konuşmasının devamında, “Yaşadığı, yaşattığı ortamlarda, konserlerde gerçekten Makedonya Türklerinin de değerli sanatçıların yetiştirilebileceğini kanıtlamış oldu. Sadece konserler değil, film olsun, farklı sanat alanlarında da müzikler bıraktı. Birçok Makedon sanatçısıyla bir arada çalıştı. İster Makedonya olsun, ister Türkiye olsun, ister Avrupa'da farklı ülkelerde kendisi sanatını göstermiş oldu” dedi.

Makedonya Türkleri olarak bir öğretmeni de kaybettiklerini ifade eden Sulooca, “Tefeyyüz’de yıllarca emek verdi. Binlerce öğrenciyi yetiştirdi. Yüzlerce müzisyen yetiştirdi ve bundan ötürü kendisini kutluyoruz.

Kendisi aynı zamanda bir bilim adamıydı. Makedonya Türklerinin hem kültürünü hem kimliğinin sahip çıkması açısından önemli iki tane esere imza attı. İki iki kitap da Yeni Balkan'da çıktı. Biz burada bu açıdan kendisine müteşekkiriz” diye ifade etti.

“İlk kitabının tanıtımını İstanbul’daki Makedonya Kültür Merkezi’nde gerçekleştirdik”

Yeni Balkan Yayınevi olarak iki kitabını yayınladıklarını belirten Mürteza Sulooca, “İlk kitabını yayınlamak için bize geldiği zaman biz bunu memnuniyetle kabul ettik. Çünkü burada yine kendini bir bilim adamı olarak gösteren, bunun yanında Türk bilincini de yaşatan biri olarak, Balkanlar'daki Türk enstrümanlarının, diğer milletlerin iddia ettikleri gibi farklı bu müzik aletleri kendilerine değil, Türk enstrümanı olduğunu ispatlamak için yola çıkmıştı ve başarıyla bir yüksek lisans tezi olarak bunu savundu. türk müziğini ve sanatını Eğitim Bakanlığı'nın da üye olarak katıldığı komisyonlarda da bunu başarıyla hem savundu hem yaşattı.

İlk kitabını pandemi döneminde, İstanbul'daki Makedonya Kültür Merkezi'nde yapmıştık. Dediğim gibi kendisi ülke sınırların aşan bir sanatçı olduğu için özellikle İstanbul'da bunun olmasını istemiştik” dedi.

“Ay Yıldızlı Şarkılar” kitabı Makedonya’daki tüm okullarda ders kitabı olarak dağıtıldı

Kültür Bakanlığı’nın desteğiyle ikinci kitabı olan “Ay Yıldızlı Şarkılar” kitabının ikinci baskısını okullara TİKA’nın destekleriyle dağıttıklarını belirterek, “Bugün Makedonya'daki devlet okullarının hepsinde “Ay Yıldızlı Şarkılar”ımız bulunmakta. Bunun tanıtımını gecikmeyle gerçekleştiriyoruz çünkü bazı süreçleri bekledik. Bu eser, Kültür Bakanlığı'ndan destek aldı. Biz bu eserin okullara girmesini arzu etmiştik. Bu vesileyle de Eğitim Bakanlığındaki ister Gönül Bayraktar, ister Abdülfeta Feta bey olsun, onların büyük çabalarıyla ilkokul öğrencilerine müzik kitabı olarak tavsiye edilmişti. Bütün Makedonya'daki okullarda bu kitap çocuklarımıza bir rehber kitap olarak sunuldu” diye ifade etti.

“Cengiz İbrahim bu eserde hem Makedonyalı hem Türkiyeli yazarlarımızın eserlerini notaya dökerek onlara can verdi”

Burada yine öğretmenlere büyük bir görevin düştüğünü ifade eden Sulooca, “Biz yayınevi olarak görevimizi yaptık. Cengiz bey bir öğretmen olarak kendi görevini yapıp kitapları oluşturdu. Şimdi sırada öğretmenlerimiz ve bu öğretmenlerimizin çocuklarımıza bu şarkıları müzik dersinde öğretmesi lazım. Çünkü kitabın da başında olduğu gibi “Ay Yıldızlı Şarkılar” bunlar. Yani Makedonya Türklerini, Türk dünyasını temsil etmekte. Bizim meşhur yazarlarımızdan Necati Zekeriya, Fahri Kaya olsun, Türkiye'den Fazıl Hüsnü Dağlarca olsun, bütün bu değerli yazarlarımızın eserlerini notaya dökerek bir can verdi. Bu yüzden hem çocuklarımızın edebiyatı öğrenmeleri için, hem müzik dersini başarılı bir şekilde gerçekleştirmeleri için bu eserin okutulması ve yaşatılmasını arzuluyoruz” sözlerini ifade etti.

Bu eserin, sıradan bir eser olmadığını ifade eden Mürteza Sulooca, “Kendisi bu eseri oluştururken sadece sıradan bir eser olmasını istemiyordu. Orada çocuklarımız için arılar da var, kelebekler de var, bahar da var, temizlik de var fakat al bayrağımız da var. Türkçemiz var, ana dilimiz var. 21 Aralık Türkçe Bayramı var” diyerek, Cengiz İbrahim’in her fırsatta öğrenci de yetiştirdiğini ve bu şekilde hem müziğini hem de sanatını yaşatmaya devam edeceğini ifade etti.

Bedi İbrahim: “Cengiz, Türk kültürünün, sanatının, Türk müziğinin korumacısıydı”

Cengiz İbrahim’in vefatıyla büyük bir üzün yaşadıklarını ifade eden abisi Bedi İbrahim, “Cengiz'i üç kelimeyle ifade edebilirim; Fedakâr, vefakâr ve sadakat. Cengiz, yaşadığımız bu devlette kültürler ve halklar arasında kültür başıydı. Türk kültürünün, Türk sanatının, Türk müziğinin bekçisi, korumacısıydı” diye ifade etti.

Birkaç projesi daha vardı. Biz sanatçı bir aile olduğumuz için bu konular üzerinde de tartışırdık. Vefatından on gün önce çok mutluydu. Emekliye ayrılmadan Tefeyyüz’ün jübile programını, kitap tanıtımını yapacaktı. Bir de emekliye ayrıldıktan sonra Yunus Emre Enstitüsü ile yeni bir proje düşünmüşler ama maalesef gerçekleşmedi. Türk toplumu olarak sizlere bıraktığı eserler, Makedonya’da Türklerin kültür, tarih ve sanat mirasına girmelidir. Sadece Makedonya'da, Makedonya Türkleri için değil, Türkiye için, Türk devletleri için Cengiz gibi ve Cengiz'den ona benzer sanatçılarımız, şairlerimiz, yazarlarımız büyük, kaliteli izler bıraktı. Türk dünyası için, Türk dernekleri için de önemli bir yerdeydi” dedi.

Konuşmaların ardından ise Cengiz İbrahim’in yetiştirdiği Tefeyyüz ilkokulu’ndan öğrencileri Hiranur Arif, Rüya Şerif, Hatice Saliova ve saz grubu ile “Yaşar Bey Şkupi” ilkokulu öğrencilerinden Necmihan Selam, keman, piyano ve sazda eserlerini çalarak Cengiz İbrahim’i özlemle yâd etti. Ayrıca Tefeyyüz Saz Grubu da eselerinden örnekler çaldı.

İsmiye Şaban: “Cengiz, çok yetenekli, çalışkan ve aktif bir öğrenciydi”

Cengiz İbrahim’in ilkokul öğretmeni, Tefeyyüz İlkokulu’nun eski müdirelerinden İsmiye Şaban, Cengiz İbrahim’in vefatının büyük bir acı olduğunu ifade ederek,Cengiz İbrahim ile ilgili anılarını ve duygularını paylaştı.

İsmiye Şaban, “1967-68 öğretim yılında annesi Kıymet Hanım, Cengiz’i elinden tutup bana birinci sınıfa getirdi. Öyle kibar, kara gözlü, nazik, sevimli bir çocuktu. O zamandan sanata düşkün olduğu belli olurdu çünkü hazırladığım bütün programlarda yer alırdı. Hatta, Cengiz,Nazan, Aysel, Zühra, Süeda, Ziyaettin öğrencilerimle birlikte “Evceğiz Müzikali”ni hazırlamıştık. Bütün bu oyunu yaptılar ve bundan sonra da Cengiz birçok programa katıldı.

Cengiz aslında yetenekli, çalışkan, aktif fakat içine dönük biriydi, “ben ne yaptım” diye herkese yaptıklarını göstermek istemezdi. Ama çok çalışıyordu ve çok başarılıydı” dedi.

Öğrencisi Cengiz İbrahim ile iletişimini hiç kesmediğini ifade eden İsmiye Şaban, “Devamlı bana nereye gittiğini, ne yaptığını bildirirdi ve bütün konserlerine davet ederdi. Ben de o konserlere katılıp, onun başarılarını takip ederdim. Hatta Makedonya'nın en tanınmış gitaristi Goran Stefanoski ile beraber, kanunla orkestrasına, Makedonya Filharmonisi Orkestrası’na katıldı ve bale müziği yazdı, yani o kadar becerikliydi.” diye ifade etti.

Bugünkü anma ve kitap tanıtım programıyla ilgili İsmiye Şaban, “Başarıları, yazdığı kitap, bugün tanıtımı yapılan kitap, o kadar önemli ki, burada hem Makedonya Türk yazarlarının eserleri hem de kendi müziğine yer verdi ve bu kitap Türk çocuklarına, ilerideki nesillere bir tarihi eser, mirası olarak kalacak. Bundan daha da iyisi, Türk enstrümanlarını tanıtması. Bu kitabı İstanbul’da tanıttığı zaman bana haber vermişti ve nasıl geçtiğini, ne kadar heyecanlandığını anlatmıştı ve Üsküp’te yapacağı bu kitap tanıtımına beni de davet edeceğini söylemişti fakat kısmet değilmiş, o kitabın tanıtımını burada yapamadı” sözlerine yer verdi.

Konuşmasının devamında İsmiye Şaban, “Bu acı dolu bir günde kitabının tanıtımı yapıldı. Yeni Balkan’ın, bu gibi Türk yeteneklerinin tanıtılması için verdiği fırsat çok iyi. Bu vesileyle Yeni Balkan'ı da tebrik ediyorum. İleride de bu kitaplar, dediğim gibi tarihi eser olacak ve hiçbir zaman unutulmayacak. Bu gibi güzel eserlerin devamının geleceğine inanıyorum. Cengiz’in yetiştirdiği öğrenciler deinşallah onu takip ederler ve onun yolundan giderler” ifadelerini kullandı.