Kültür Bakanlığı tarihi su kemerinin restorasyonunu başlatıyor
Kuzey Makedonya Kültür Bakanı İrena Stefoska Üsküp’te tarihe tanıklık etmiş su kemerini ziyaret etti.
Su kemerinin durumunu inceleyen Bakan Stefoska konuyla ilgili açıklamalarda bulundu.
Bakan Stefoska tarihi su kemerinin Balkanlarda bugüne kadar ayakta kalabilen nadir yapıtlardan biri olduğunu vurgulayarak “Üzülere söylemek gerekiyor ki bu bizim sayemizde olmadı. Bu tarihi eser asırlarca hiçbir bakım görmeksizin doğal afetlere, savaşlara ve insanlara rağmen ayakta kalabilmiş. Bu hatadan dönmemiz için şimdi elimizde iyi bir fırsat var. Bu yüzden bugün buradayız.
Resotrasyon çalışmaları bugün başlıyor
Tarihi su kemerini Kültürel Miası Koruma İdaresi Müdürü Aco Kostov ve Konzervasyon Merkezi Müdürü Kole Çapkanovski eşliğinde ziyaret eden Kültür Bakanı İrena Stefoska restorasyon çalışmalarını bugün itibarıyla başlatacaklarını duyurdu.
Açıklamasının devamında tüm ilgili kurumların bu konuda yeterince hassasiyet göstereceklerine dair inancının tam olduğunu söyleyen Stefoska, bu tarihi eseri turizme kazandırmak ve tüm dünyaya tanıtmak için ellerinden geleni yapacaklarını ifade etti.
‘AVM’lerin yerini bilenler, su kemerinin yerini bilenlerden daha fazla’
Stefoska “Her şeyde önce bu değerimizi yurtiçinde tanıtmalıyız. Günümüzde maalesef AVM’lerin yerini bilenlerin bu kadim su kemerinin yerini bilenlerden daha fazla olduğuna tanıklık ediyorum. Bazısı ‘yerinin bilinmemesi su kemerini korudu’ diyebilir. Fakat bugünden itibaren su kemeri yeterince ilgi ve alakayı görecektir.” dedi.
Su kemerinin restorasyon sürecinde çeşitli alanlarda uzman ekipler çalışacak.
‘Su kemerini Türkler inşa etti’
Üsküp’teki tarihi su kemerinin hangi dönemde ve kimler tarafından inşa edildiğine dair çeşitli iddialar bulunmaktadır. Bazı kaynaklar su kemerinin Osmanlı döneminde inşa edildiğini ifade ederken bazı kaynaklar ise Roma dönemini işaret ediyor.
2010 yılında Yeni Balkan yayınlarından çıkan Hüseyin Süleyman’ın ‘Üsküp’te Osmanlı Mirası’ adlı kitabında su kemeriyle ilgili açıklamalar yer almaktadır. Su kemerinin Türkler tarafından inşa edildiği yönündeki ifadelerin yer aldığı alıntı:
KEMERLER - GERMELER
Kemerler ya da Germeler hakkında birçok yazı yazılmış, incemeler, yapılmış rivayetler söylenmiş olmakla beraber bu tarihi eserin inşası hakkında mahtesüf tarihi vesikalara dayanan bir sarahat verilmemiştir. Evliya Çelebi seyahatnamesinde bu eserin Türkler tarafından inşa edildiğini yazmaktadır. “KâmusiAlâm” da bunu teyit etmektedir. Her iki kaynağı bu suyolunun Türkler tarafından inşa edildiğini iddia etmesine rağmen bu eserin kimin tarafından ve ne zaman inşa edildiğine dair bir dereceye kadar olsun tenvire çalışacağız. İkinci sultan Murat Sırbistan ve Arnavutluk seferlerini daha yakında idare etmek üzere Üsküp’te uzun zaman ikamet etmiş, Üsküb’ün o zamanki strateji önemini göz önüne alarak Üsküp’te cami, köprü ve suyolları gibi mühim inşaatta bulunduğu görülmektedir. 1431 de II Murat Üsküp kalesini tamir ettiği zaman, kalenin o zamana kadar güçlükle elde ettiğisuyu, kale içine getirmek için böyle birsu yoluna lüzüm görmüş ve Mirkovça ile Gluva köyleri arasında “Kalemci çeşmesi” adıylamaruf olan kaynağıtemizleterek, üçmetre çapında kâgir duvarlarla birsu deposu inşa ettirmiş olup, bunun üzerini de genişmermer kayalarla kapatarak oradakisuyu künkler vasıtasıyla Üsküb’ün kuzeyinde Tophane ovasında mevcut ve kısmen harabeye yüz tutmuş olan, elli dört gözlü Germeler – Kemerler su yolunu inşa ettirmiştir. Kale o zamana kadar su ihtiyaçlarını Vardardan veya Hisarlar içindeki kuyudan temin ederdi.Kaleye içilmek için başka bir yerden su gelmezdi. Vardardan alınan su ise savaş zamanlarında tehlikeye girdiği için, kale su ihtiyaçlarını yalnız Hisarlar içindeki kuyuya münhasır kalırı. İşte bu mubhem ihtiyaç dolayısıyla II Murat kaleye daha bol su temini için böyle bir suyolunun inşasına lüzum görmüş. Yukarıda da arz ettiğimiz gibi bu su yolunun deposu mekânında bulunan kağir kuyunun mermer kapağının alt kısmında kazılmış yazılar, bugün II Murat tarafından inşa edildiğini ispat eder. Bir kaç yıl sonra Üsküp’te vukua gelen kuvvetli bir yer sarsıntısından bu su yolu da epeyce zedelenmiş olup 1472 deKocaMustafa Paşa kendi camiini inşa ederken, bu su yolunun da tamirine lüzum gördüğü olduğuMustafa Paşa camiinin vakfiyesinde görülmektedir. Germeler: adı de bilahare halk tarafından Kemerlerden galat olarak kalmıştır. Kemerlerin inşaat tarzı bir Türk asarına ait olduğu şüphe edilemez. Vaka bazı müverrihler bu suyolunun, Roma asarından olduğu rivayetlerini verseler de bu iddiaları ispatlayacak tarihi vesikalar ibraz edilmemektedirler. Bundan maada Roma asarı umumiyet itibariyle resimle zinnetlenir. Türk asarında ise aksına bu gibi şeyler yoktur. İşte bundan da anlaşılacağı veçhile Kemerlerde yabani biçime dair bir şey yoktur. İkinci bir delil de: Selanik’te Ortaç dağından getirilen suların, suyolu ile bizim suyolu arasındaki benzerliği mukayese edecek olursak, yine şüphemiz kalmaz. Yalnız Selaniğin su yolundaki köprü üç katli ve daha uzundur.
Alıntı: Üsküp’te Osmanlı Mirası- Hüseyn Süleyman. Yenibalkan yayınları - 2010
- Bu haber 03-09-2021 tarihinde yayınlanmıştır.