Eskan Osman: “Tek Hayalim, Plasnitsa Türk Halkı İçin Çalışmaktır”
Her hafta çeşitli bölgelerden mezun olan gençlerimizle konuşmalarımız devam ederken, bu sayımızda da büyük başarıyla üniversite eğitimini tamamlamış ve gelecek nesiller için örnek olabilecek bir arkadaşımızla konuştuk. Eskan Osman Plasnitsalı ve bu yıl Bilgisayar Mühendisliği bölümünden mezun oldu. Kendisiyle yaptığımız konuşmamızda hayalindeki bir bölümü tamamladığını ve bu isteği doğrultusunda başarılı bir öğrenci olma duygusunu tattığını da öğrendik. İlk olarak kendisini tanıtmasını isterken, diğerleri yanında eğitim sürecinin nasıl geçtiğini, böyle bir başarı elde etmenin nasıl bir duygu olduğunu anlatmasını istedik.
“Ben Eskan Osman, 1991 Plasnitsa doğumluyum. Ailemin en büyük çocuğu olup bir erkek ve iki kız kardeşim var. Maddiyattan çok maneviyata ilgi duyan, mütevazi bir ailenin içinde yaşıyorum. Bütün zaman babam gurbette bulunduğu için en büyük erkek çocuk olarak daha küçüklüğümden itibaren ailenin sorumluluğu benim üzerime düştü. Ailevi sorumluluklarımın yanında, eğitimimi de tamamlamayı başardım. Bunun yanında manevî eğitimimi de hiçbir zaman ihmal etmedim. İçinde bulunduğum zor çalışma şartları ve Allah’a olan güvenim, “Bilgisayar Mühendisi” olarak üniversiteyi başarılı bir şekilde bitirmiş olmamda en büyük motivasyon kaynağım oldu.”
Neden bu bölümü tercih ettiniz?
“Benim neye kabiliyetim var, gen (köken) olarak aidiyetim ne, ne olmak istiyorum ve bütün bunların yanında benim milletimin ihtiyaç duyduğu şey nedir? gibi bir takım soruları kendi kendime sorduktan sonra gelecekteki mesleğimi seçmem çok da zor olmadı.”
Eğitim sürecinizi biraz anlatır mısınız, nasıl geçti?
“Anaokulla ilkokulumu doğduğum köy Plasnitsa’da, eski adı “Stiv Naumov”, şimdiki adı ise “Mustafa Kemal Atatürk” olan ilköğretim okulunda Makedonca olarak bitirdim, o zaman Türkçe okulumuzda sadece gönüllü seçmeli (fakiltatif) olarak okutulmaktaydı. Okuduğum okulun en iyi öğrencilerinden biriydim.
İlköğrenimimi tamamladıktan sonra, lise eğitimime Gostivar’daki Türkçe lise’de devam ettim. Fakat, Gostivar’da bir hafta eğitimime devam ettikten sonra ailem yalnız kaldığı ve evde onlarla ilgilenecek bir büyüğümüz olmadığı için evraklarımı alıp geri dönmek zorunda kaldım ve lise eğitimime Kırçova “Mirko Mileski” düz lisesine (o zaman burada Türkçe eğitim verilmediği için) Makedonca olarak devam ettim.
Liseyi de başarılı bir şekilde tamamladıktan sonra İştip “Gotse Delçev” Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Fakültesine kaydımı yaptırmış oldum. Üniversitede okuduğum dört yıl boyunca alttan hiçbir sınavım kalmadan en yüksek notlarla üniversite eğitimimi de tamamlamış oldum. Türkiye bursuyla Türkiye’de yüksek lisans eğitimine devam etmek istedim fakat, maalesef başvurum reddedilmiş oldu. Türkçeyi daha çok çeşitli Türkçe kurslarına katılarak ve Türkiyeli öğrenci arkadaşlarımla arkadaşlık ederek, kendi çabalarımla öğrenmeyi başardım.
Plasnitsa'da bir Türk mezunu olmak nasıl bir duygu?
“Plasnitsa’ya uyum sağlayabilmek için meşhur deney olan ‘kafesteki beş maymun’lar gibi davranmak zorundasınız. Her zaman herhangi bir alanda etkin olmak istediğinde daha önce belli mevkileri işgal etmiş olan kişiler tarafından sürekli eleştiriliyorsun ve engelleniyorsun. Fakat her tarafa yayılmış olan bizim gibi genç Plasnitsalı aydınlar, Plasnitsa’nın kaderini olumlu anlamda ve kalıcı olarak değiştirmeye hazır ve nazırlar.”
Şimdiki hedefleriniz nelerdir, neler yapmayı düşünüyorsunuz?
“Şu anda ailemle birlikte İtalyadayım. Birçok planım var ve hem meslekî hem toplumsal birçok proje üzerinde çalışıyorum, fakat en büyük planım ve hayalim kendi memleketime dönmek ve oluşturduğumuz genç aydınlar takımındaki arkadaşlarımla birlikte herkes kendi sahip olduğu mesleği ve kabiliyetiyle Plasnitsa Türk halkımızın sosyalleşmesi için çalışmaktır.”
Diğer gençlere ne gibi tavsiyelerde bulunmak istersiniz?
“Başkalarına zarar vermemek şartıyla hep kendi kalplerinin sesini dinleyip ona uysunlar. Kendileri çaba göstersinler ve Yüce Allah’a dayanıp güvensinler, başarı ise bütün bunların bir sonucu olarak kendiliğinden gelecektir.”
Son olarak ne söylemek istersiniz?
“Plasnitsa unutulmuş bir yerdir, kendisinde yaşayan Türk halkı ise devlet tarafından olduğu gibi bir takım yerli insanlar tarafından kendi siyasî amaçları için bir araç olarak kullanılmakta ve sömürülmektedir. Zaman içerisinde Plasnitsa’daki Türk dilinin ve Türkçe eğitimin ışığını söndürenler bugün de oradaki Türkçeyi ve Türkçe eğitimi engellemek için faaliyet göstermektedir, fakat bu sefer farklı metodlarla; kuzu postu ve kendi siyasî çıkarları için uyguladıkları linç ve baskılarına boyun eğmeyenleri dışarıya gitmeye mecbur bırakmak.
Son olarak ise, Yeni Balkan Gazetesi olarak bizi unutmadığınız için sizlere sonsuz teşekkürlerimi sunmak istiyorum… Sağ olun, var olun.”
- Bu haber 18-11-2014 tarihinde yayınlanmıştır.