"Temel Anlayışımız Gönüllülük"
“Ben Salih Yüztgenç, 1992 İstanbul Sarıyer doğumluyum. Liseyi Maltepe’de, Maltepe Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde tamamladım. Ardından Erzurum’da, Atatürk Üniversitesi’nde İletişim Fakültesi Gazetecilik bölümünü bitirdim. Şimdi yüksek lisans için gayret sarf ediyorum. Uluslararası Genç Derneği (UGED) Yönetim Kurulu Üyesi ve Kurumsal İletişim Sorumlusuyum. Ayrıca GENÇ Dergisi’nde Yazı İşleri’nde görev yapıyorum. Erkam Radyo’da da haftalık GENÇ Zamanı adlı bir programımız var… Şu an böyle. Rabbim istikametinde kılsın; elden geldiğince dünyayı ve dünyanın sorunlarını, güzelliklerini anlamaya çalışıyorum.”
İmar’dan İhya’ya projesi birçok amacı ve halis niyeti barındırıyor
İmar’dan İhya’ya adlı projenin amaçlarından bahseden Yüztgenç: “İmar’dan İhya’ya Giden Yolda 40 Kızan projesi; diğer adıyla Balkan Kardeşliği, içerisinde birçok amacı ve halis niyeti barındırıyor. 10 gün süre ile bu proje vesilesiyle Makedonya’da bulunduk. İmar; çünkü gezip gördüğümüz yerlerde ecdadımızın bir imar faaliyeti olmuş… Hanlar, camiler, evler, yollar, köprüler ve daha birçok eser Balkanlar’da görebileceğiniz durumda. Biz de imar diyoruz ki, ecdadımız gibi kendimize ait, hatırlayacağımız anılar olsun hem de oradaki elimizden gelen ihtiyaçları karşılayalım. İhya noktası ise tamamen gönüllükle açıklanacak bir mesele. Bizim UGED olarak temel anlayışımız gönüllülük; aşkın ve kendi sınırlarını aşarak dünyayı kuşanmaya niyetli, dertli bir gençlik idealimiz var. Bu anlamda gittiğimiz her yerde; son 5 senedir gittiğimiz muhtelif Afrika ülkelerinden Balkanlar’a, her daim ihya çalışmalarında bulunuyoruz… Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) ve Gençlik ve Spor Bakanlığı ile birçok projeye imza attık. 2008 yılından bu yana küresel vizyonla hareket ederek; küreye talip bir gençlik mottomuz var. Bu anlamda ilk Balkan seferimizde de bunu göstermeye, gönüllülerimizle elimizden geldiğince hem imar etmeye hem de ihyaya çaba sarf ettik. İnşallah devamı gelecek” dedi.
Balkanlar hem dindaşımız, hem de soydaşımızdır
Bu proje ile edinmiş olduğu deneyimleri ise şöyle değerlendirdi: “Balkanlar deyince Türkiye’deki insanların aklına yabancı bir yer; yurt dışı gibi bir çıkarım gelebiliyor. Oysa bu tamamen farklı bir durum; Balkanlar adlı coğrafya aslında biziz… Buralardaki her yerde ayak basmışlığımız, hüküm sürmüşlüğümüz var. Buralar hem dindaşımız hem de soydaş… Bazı bölgeler var ki mesela İştip’in bazı bölümleri; Türkiye’deki bazı insanlardan daha milliyetçi ve vatansever. Vatanlarını Türkiye gibi gören insanlar bizim kardeşimiz değil de nedir? Bu gibi projeler belirli bir amaç doğrultusunda önemli desteklerle gerçekleşiyor. Bu anlamda maddi manevi desteğini esirgemeyen Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı’na (TİKA) ve bize mihmandarlık yapan Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı’nın Balkanlar’daki gönül erlerine teşekkür ederiz. Koca Mustafa Paşa Vakfı’ndan Ahmet Lökçe ve İştip’teki Hamidiye Medresesi Yöneticilerine de sonsuz teşekkürler… Biz buralara; Balkanlar’a gelmeye devam edeceğiz. İnşallah ileride aramızdaki tüm sınırları kaldırırız; ki manevi anlamda aramızda ben bir sınır görmüyorum...” ifadelerine yer verdi.
Herkes başını önüne eğip düşünmeli, diyen Salih: “Mesela Makedonya’daki Müslümanlar İslamı nasıl yaşıyor? Eksiklikleri neler? Bizim gördüğümüz, bazı yerlerde yozlaşma söz konusu… Bu üzücü bir durum. İnşallah bu konuda her zaman destek olup çözüm arayacağız. Bizler de, özellikle Türkiye’den gelenler için söylüyorum, buralara her zaman gelmeli ve yolları tabiri caizse aşındırmalı. Gittiğin yer senindir, anlayışıyla her yeri görmeli ve sahip çıkmalıyız.
Bize köstek olanlara dur demeyi bilmeliyiz
Salih, kendisinin de genç olduğunu söyleyerek akranlarına şunları söyledi: “Açıkçası bizler de çok genciz… Kendimi tavsiye makamında görmüyorum. Sorunuzu örnek teşkil etmesi açısından şöyle cevaplayayım ama dünyayı bilen ve tanıyan; dünyanın ve Müslümanların sorunlarını dert edinen, onlarla hemhal olan bir gençliğe ihtiyacımız var. Türkiye’deki gençler üzerine maalesef büyük algı operasyonları yapılıyor. Bu anlamda Balkanlar’a veya başka muhtelif yerlere yapılacak seferler kendimizi bulmamıza vesile olabilir. Kitap okumayan, sinema kültürü olmayan, tarihini bilmeyen ve dünyanın sorunlarını anlamaya çalışmayan bir gençle maalesef bir yere varamazsınız… Türkiye’de güzel işler oluyor artık; Rabbim daim etsin… Gençlerimiz her zaman bu tip projeleri takip etsin. Balkanlar’daki kardeşlerimiz de aynı şekilde dünyayı tanıma mefkuresine sahip olsun. Bizlerle beraber olsunlar istiyoruz… İnşallah samimiyetimiz eskiden olduğu gibi tüm dünyayı kıskandıracak seviyeye ulaşacak. Aramızdaki bağları koparmamak için, bize köstek olanlara dur demeyi bilmeliyiz” diyerek sözlerini noktaladı.
- Bu haber 28-09-2015 tarihinde yayınlanmıştır.