2017 Facebook Yazılarımdan…
Biz Makedonya Türklerini bu vatanın fertleri olarak görmeyi tahammül edemeyenlerin sayısı zannettiğimizden çok daha fazla, ister ülkemizde olsun, ister dışarda. Aşikar bir şekilde olmasa bile, büyük baskılar altındayız. Bize yönelik asimilasyon, göçe teşvik ve bizi yok sayıp ortadan kaldırma politikalarının uygulanmasını anlamamak gaflettir. Türkiye'nin, tüm Türk dünyasının ve dolayısıyla biz Makedonya Türklerinin başına türlü çoraplar örülüyor, pis senaryolar gerçekleştirilmeye çalışılıyor. Milli uyanış zamanı geldi, çattı bile! Bunu, hemşerimiz Ulu Önderin bize bıraktığı maddi ve manevi mirasa layık olarak başaracağız. Zaman, Türk'ün muvaffakiyete doğru yürüyüş zamanıdır. (19 Temmuz)
Kurtlar esaret, boyunduruk altında yaşayamaz, evcilleştirilemezler. Bu yüzden kurtlar Türklerin sembolü olmuştur. Kurdun uluması ve Atatürk'ün "Ya istiklal ya ölüm" diye haykırması arasında fark yoktur, her ikisi özgürlüğe düşkünlüğün birer dışavurumudur! (27 Temmuz )
"Hapsedilmiş gelişme" ("Arrested Devolepment") hiçbir bireyin, hiçbir milletin kaderi olmamalı. Dünya büyük, neler olup bitiyor belki ayrıntılarla bilemeyiz. Ancak şu anda gücü elinde bulunduranlar böyle bir "modern demokratik" uygulamayı milletimize dayatmaya kalkışıyorsa, buna karşı asla tahammül gösteremem, göstermemeliyiz! Özgürlüğüne düşkün Türk, böylesi karanlık kafalı oyunları bozar! (18 Ağustos)
Gerçek Türk Allah'tan korkmaz! İnsan yegane sevgilisinden korkar mı hiç?! Seçkin milletlerin vasıflarına tahammül edemeyenler o kadar çok ki... (3 Ekim)
Yanlış hatırlamıyorsam Karl Marx demiş: "Haklar verilmez, alınır!" Biz Makedonya Türklerini o kadar önemli iş beklerken ufak hesaplarla vaktimizi ziyan ediyoruz. Durumun vahamiyetini kavrayıp her sahada seferber ve biraz daha uyanık olmakta fayda var. Neredeyse kendi öz vatanımızda bizi üçüncü sınıf vatandaş ilan ettiler diyebiliriz. Türk'e fiyat biçmek kimin haddine! Makedonya Türklüğü olarak kendi şanlı geçmişimize layık olma ve Ata'nın dediği gibi çağdaş medeniyetin üstüne çıkma hedeflerinden asla caymamalı, taklit etmekle yetinmemeliyiz. Umut yok değil, pırıl pırıl nesiller geliyor. Ancak milli şuurumuzu en yüksekte tutmayı bir an bile aklımızdan çıkarmamalıyız. BİR olmanın zamanı geldi, çattı bile. Makedonya Türklüğü dünya tarihine Atatürk'ü bahşetmiş. BİR olunca hem hakkettiğimiz hakları alır, hem de bu topraklarda milli istikbalimize ulaşmış oluruz. Doğu Makedonya Yörükleri Türk Dünyasının en güzel ve en nadir çiçeklerinden biridir, kaç kişi bunun farkında, hatta kimin umurunda?! Ne yazık! Bizim için kutsal olan bu toprağı TÜRKSÜZ BIRAKMAYALIM! (14 Ekim)
"Türk'ün Türk'ten gayri dostu yok", doğru. "Türk'ün Türk'ten daha büyük düşmanı yok", bu da doğru. Evet, yalnızız, lakin düşmanı içimizde, aramızda aramalıyız, ona serbest alan bırakmamalıyız. Türk diye geçinen, "Türk" görünümündeki bu mahlukatın iliklerimize işlemeye, genetik yapımızı değiştirmeye kalkışmalarını önlemek vaktidir. Bu ince hassasiyet göstermek isteyen hamleyi başarmak zor gibi görünüyor, ancak zoru başarmak Türk'ün kaderidir! (19 Ekim)
Şer odakları, yeminli Türk düşmanları ve diğer niyeti bozuklar "Türkleri nasıl durdururuz, onları nasıl çeleriz" deyip düşünürken, biz, azmış durumda olan şeytani güçleri Allah'ın izniyle hükümsüz bırakacağız! Bunu başarmak için gereken güç ve kuvvet, damarlarımızda akan asil kanda mevcut! Türk'ün kudreti sonsuzdur, bunun herkes tarafından anlaşılmasının zamanı geldi! Tarihi misyonumuza devam, önümüzdeki gelecek zaman, gerçek gücümüzü göstermemizi bekliyor! Türk'ün üstün vasıflarını çekemeyenlere duyurulur. (21 Ekim)
Türklere ve Türklüğe karşı neden bu kadar büyük düşmanlık? Korku ve kıskanmak. Korku - olağanüstü gücümüz. Kıskançlık - eşsiz derecede parlak olan yıldızımız! "Böyle bir düşmanlık yok, bu ancak paranoya ürünüdür" diyenleri gafletlerinden dolayı acıyorum. Bu olgunun varlığını yadsımak, gerçekleri görmemek demektir. Bu realitenin mevcudiyetini görmezden gelemeyiz, bunun farkında olarak hareket etmeliyiz. Yapılacak birşey yok, bu gerçekle yaşayacağız. Ne var ki bu bizi yıldırmamalı, tam aksine - motive etmeli, yani yüreklendirmeli! Zaman Türk'ündür! (22 Ekim)
İki dünyada yaşıyoruz. Biri yaşadığımız bu gerçek reel dünya, diğeri de ruhlarımızın varlığını sürdürdüğü boyuttaki manevi dünya. Bu iki alem arasında gelip gidiyoruz. Mesele, her iki dünyadaki varlığımızı iyi bir dengeye oturtarak bir tek öz oluşturmak. Maddi varoluşumuz ile manevi varoluşumuz birbirini tamamlamalı. Tanrı, bunu başarmamız için böyle bir paralellik yaratmış. Bir de üçüncü bir dünya peyda oldu – internet, yani sanal dünya, ki bu boyutta Facebook alemi başı çekmekte! Sanal olanı gerçek olandan ayırmak artık çok güç oldu. Herkes kendisini bu farklı boyutların içinde özbenliğini ortaya atarak, bu veya şu yolu seçerek bir savaşım, mücadele içinde kendi hedefine doğru koşuyor, bir yere varmak istiyor. Ben tüm varlığımla niyeti bozuk olmayanların yanında ve hizmetinde feda olmaya hazır olduğumu altını çizerek ilan ediyorum! (28 Ekim)
"Yeni Bizansçılık" düşüncesi çok yaygın. Makedon aydınlarının çoğu hülyalarında "Yeni Bizans"ı görüyor, bu fikri en yüksek yerde tutuyor. Bu hayali gerçekleştirmek için hem Batı (Avrupa ile ABD), hem de Doğu (Rusya) birçok senaryo üreterek hayata geçirmek için fırsat kolluyor. Bizansın, yani Doğu Roma'nın "yeniden doğuşu" umuduyla yatıp kalkanların niyetleri Türklere "ders vermek" ve bizi Balkanlardan ve Anadolu'dan silmek, tamamen yok etmek. Ne var ki bu büyük planın küçük tatbikçileri olarak Makedonya Türkleri arasında dolaşan Türk kılıklı türlü hainler da bu kirli planın hizmetinde var gücüyle çalışmakta. Tehlikeli bir dönemeç geçiriyoruz, Türklüğün geleceğine göz dikenlerle beraber olan, onların yanında saf tutan Türklerin sayısı hiç de az değil. Ne yazık! Ama gerçek, hakiki Makedonya Türkleri, Türk devletinin bir nevi güvencesi, siperi ve kalkanı olarak ayakta durmakta direniyor. Türkün gücünü sınamak, denemek, yoklamak, test etmek istiyorlarsa buyursunlar! (2 Kasım)
Biz Makedonya Türkleri YALNIZIZ! Hem Makedonlar, hem Arnavutlar, hem Sırplar, hem Bulgarlar, hem Yunanlar arasında Türk kanına susamışların sayısı zannettiğimizden fazla. Ne var ki dünya gücü olan Türkiye Cumhuriyeti, bize, Balkanlarda, dolayısıyla Makedonya'da rahat nefes almamızı sağlıyor. (18 Kasım)
Milletleri millet yapan öğelerden en önemlisi onun tarihidir. Bizim tarihimizin en büyük kısmı zaferlerle süslüdür. Bugünkü dünyamızda ve özellikle Türkiye etrafında ve de Balkanlarda yürütülen yoğun psikolojik savaşlardan elde edeceğimiz yeni zaferler geleceğimizin gökyüzünde yeni parlak yıldızlar olarak nur saçacaktır! Dünya tarihinin baş galibi Türklerdir. Bunun bilincinde olmamız şartıyla, istikbalimize kasteden dış düşmanlar ve özellikle içimizdeki hainler bizleri bir daha yeniden tanımış olacaktır! (27 Kasım)
Tüm Makedonya Türklerine çağrımdır: Makedonya Türkleri Atatürk ve Yahya Kemal Beyatlı gibi büyük şahsiyetler doğurmuştur. Bizim onlara layık olmaya çalışmamız esas görevimiz olmalı. Makedonya devleti neredeyse Makedonlar ve Arnavutlar olmak üzere iki milletli bir devlet olacaktır. Biz Makedonya Türkleri olarak asla üçüncü sınıf vatandaş olmayı kabul etmediğimizi her adımda, her alanda, her sahada açıkça ve belirgin bir şekilde belirtmeli ve haykırmalıyız! Türklüğümüzden asla taviz vermeyeceğiz! Türk baş eğmez! (30 Kasım)
Önümüzdeki devir, Türk devri olacak. Türkiye, dolayısıyla tüm Türk dünyası yükselişe geçecek, geçmeye başladı bile. Tam da bunu önlemek için ellerinden geleni yapıyorlar. Ancak, bu yolda, engellerin üstesinden geçmek için, yeni yetişen ve yetişecek olan nesillerimizi bilinçlendirmek gibi kutsal bir görev düşüyor üzerimize. Bu hususta son derece önemli bir nokta, şanlı tarihimizi iyi tanımamızdır, çünkü geçmişimizi bilmeden geleceğimizi de bilemeyiz. Tarih şuurunu, bilgisini ve birikimini bugünün koşullarıyla doğru bir şekilde harmanlayarak yarınlarımızın geniş ufuklarını daha şimdiden görmemizi mümkün kılabiliriz. Tabi ki kolay olmayacak, Türkün başına çorap örmek için var güçleriyle çalışıyorlar. Ancak bize olan kasıtlarının karşısında cesur yüreğimizle duracağız! Bilgi ve cesaretle imkansız gibi görünen işleri başarmak nasıl olur göstereceğiz! Bu istikamette önemli bir ilke, “küresel düşünüp, yöresel çalışmak” olmalı. Biz Makedonya Türkleri olarak Türk dünyasına aidiyetimizi bir an olsun bile aklımızdan çıkarmayarak Makedonya koşullarında milli davamızı yürütmek için mücadeleyi elimizden bırakmamalıyız. Ok yaydan çıkmıştır, geri dönüş yok, pes etmek yok! Büyüyerek gücümüzü göstereceğiz, ya olacak, ya olacak! Tek yol, Türklerin kaderiyle oynamaya kalkışanların gayelerini boşa çıkarmak, emellerini zayi etmek! Tanrı bizimledir! (3 Aralık)
Başkasının acısıyla kendi egosunu tatmin edenler, ötekinin derdiyle benliğini besleyenler! Esas tam ZAVALLI olan onlardır! (3 Aralık)
Kötülüğümüzü düşünenlere yem olmamak için bir an önce derin uykumuzdan uyanmalıyız, fazla beklemek gibi bir lüksümüz olmamalı. Tüm dünya Türkleri, dolayısıyla biz Makedonya Türkleri, zor bir dönemden geçiyoruz. Fatih'in torunlarına yakışır bir şekilde, şanlı tarihimizden güç ve ilham alarak, bize yapılan maddi ve psikolojik baskı ve dayatmalara karşı gerçek gücümüzü gösterip üzerimizde oynanan oyunları görüp bozmalıyız! Tarihi misyonumuz kutsaldır! Evlad-ı Fatihan ruhu canlanmalı ve kükremeli, yeni manevi kızıl elmalar bizi bekliyor. Şu küresel “köy”de, şu sanal dünyada cengaver karakterimizle cihangirlik davasını güderek, Türk olmak ne demek göstereceğiz Yüce Tanrının yardımıyla! (5 Aralık)
Biz Makedonya Türkleri Batı'nın içindeyiz, ancak Batı'lı değiliz. Kökümüz Asya'da Tanrı Dağlarında, ancak 1000 yıldan fazla bir süre Balkanları vatan edinmişiz. Tüm diğer Balkan milletleri kadar biz de bu topraklara haklı bir şekilde sahibiz. Biz Makedonyalıyız, ancak ruhumuz tüm Türk dünyasına uzanıyor. Batı'da bulunmamız Batı'nın içyüzünü iyiden iyiye tanımamızı sağlıyor, oysa kalbimiz Ötüken'de atıyor, genetik haritamız Türkistan bozkırlarında koşan atların üzerinde varlığını sürdürüyor, tamamen özgürce hız alarak uzakları yakın ediyor. (7 Aralık)
"Yeni Balkan" gazetemiz artık aylık dergi olarak çıkmaya başladı. Tek gazetemizden olduk. Büyük kayıp, ne yazık! Kamuoyumuz yok. "Yeni Balkan"ın internet haber sitesine şükretmeliyiz, o kaldı sadece. Belli konularda ne düşündüğümüzü, nasıl tavır alacağımızı Makedonya Türk toplumu olarak bir ağızdan söyleyemiyoruz, ya da söyletmiyorlar... Makedonya kamuoyuna sesimizi duyuramıyoruz. İnternetteki yazıların altında yorumlar tepkiler hemen de yok, açık tartışmalar eksik, oysa tartışmayan toplumlar yok olmaya mahkumdur. Sesini açıkça duyurmak isteyen yok mu, elbette var, ama nerede duyuracak? Her ağızdan bir ses çıkıyor, ancak bu sesler çayhanelerde ve evlerde kapalı kalıyor. Bölünmüş halimizle nereye varacak bu iş? Koltuğunu kapan halinden memnun, bu konular onları ilgilendirmiyor. Bilinçli bireyler yok değil, ama asıl mesele tüm Makedonya Türklerinin birlik olup belirli güncel ve güncel olmayan konularda net tavırlara sahip olmasıdır. Uzak bir ihtimal galiba?! (10 Aralık)
Tüm Makedonya Türklerine "21 Aralık Türkçe Eğitim Bayramı"mızı kutlar, toplum olarak güzelliklere ve yeni başarılı atılımlara vesile olmasını diliyorum! Makedonya Türklüğü Türk dünyasının çok önemli bir parçasıdır. Bu ülkedeki Türk varlığı kadimdir, bunu bilerek ve haklarımızı koruyarak, geleceğimizi biraz daha fazla düşünmemizin gerektiğinin önemini fark edelim artık. Bağrından Mustafa Kemal Atatürk'ü çıkarmış bu Makedonya toprağı bizim için kutsaldır. Eğitimimiz başta olmak üzere daha nice savaşımlara hazır olmamız temennisiyle herkese şenlik ve esenlikler diliyorum. (21 Aralık)
Türk, yani Türklüğüyle hakiki manada gurur duyan bir zat, ağır yükünü taşımasını bilir, ama baş eğmemesini de! "Şark meselesi" adı altında biçilen plan ve stratejileri darmadağın eden Ulu Atatürk’ün hemşehrileri arasında çok şükür ki bu gibi zatlar da yok değil. Büyük Mustafa Kemal'in bengi ruhu, vefatından bunca yıl sonra, günümüzde daha geniş çapta dayatılmaya çalışılan dengeleri alt-üst etmeye kadir! (26 Aralık)
Misyonerler her yerde, içimizde. Filmleri, medyaları kullanarak yeni nesillerin beyinlerini yıkamaya çalışıyorlar. Görünmez bir savaş içindeyiz. Her ebeveyne büyük görevler düşüyor, hem de çok zor görevler. Psikolojik savaş... Bizi biz olmaktan alıkoymaya, yürüttükleri kültür emperyalizminin manevi (ve maddi) köleleri yapmaya çalışıyorlar... (31 Aralık).
- Bu haber 03-01-2018 tarihinde yayınlanmıştır.