Sömestr
Makedon futbolu sezon arasına girince birçok takım Antalya yolunu tuttu. Bir yandan hazırlıkları tüm gazla devam ettiren Makedon kulüpleri, diğer taraftan özel maçları da eksik etmiyor. Sadece bizim kulüplerin yanı sıra Avrupa’nın birçok takımı hazırlıklarını Türkiye’de sürdürüyor.
Yabancı takımlar hazırlıklarını sonlandırırken Türk futbolu ikinci yarıya birkaç hafta önce girdi, maçlar da devam ediyor.
Peki, bu ara dönem Türk takımları için neler kazandırdı? Ara transferden kim karlı çıktı, kim hedeflerindeki futbolculara imza attıramadı? Hangi takımın performansı düzelme yolunda, hangisi ise lige yine tutulamadı? Ve sezon sonunda cevaplanacak daha birçok soru.
Elbet, geleceği biz bilmiyoruz, o iş sadece Allah’a ait bir şey. Ama atalarımızdan kalan atasözlerine bakarsak ve onları değerlendirirsek sezon sonu nelere gebe olduğunu tahmin etmek pek zor bir iş olmadığını söyleyebilirim.
“Gün, sabahtan belli olur” atasözünü herkes biliyor. Türk futbolu buna çok yakın. Çünkü, ne kadar tatil, ne kadar ara transfer dönemleri olsa pek değişecek bir şey olacağına inanmıyorum. Yine aynı iş, yine aynı performans. 3 aşağıya 5 yukarı. Sınırlar belli, sadece aşağıya gidecek ya da yukarıya çıkacakları tahmin etmeliyiz.
Süper ligde yarışan takımlara bir baktım. Ara transfer döneminde takımlar yaklaşık 90 oyuncuyla ipleri koparmış, o kadarı da imzayı atmış. Bu kadar giden-gelen oyuncu sezon öncesi olmadı. Takımlarda bu kadar değişiklik yeni bir şey getirecek mi?
Pek umutlu değilim. Aynı tas aynı hamam. Şampiyonluğa yine 2-3 takım yarışacak. Orta sıralarda yer alanlar yine o aralarda gidip gelecekler. En kritik bölüm altta. Orada yer alan takımlar arası büyük bir yarış olacağına inanıyorum. Böylece, bu maçlar zirvedeki maçlardan daha heyecanlı geçecek.
Peki, o kadar transfer yapılıyor ama sonuç alınmayınca yatırımın faydası ne? Ya kardeşim, bırak takım gittiği gibi gitsin. Milyonlarca avro harcanıyor ve yine aynı yerde sayıyor. Bunu hiç anlamıyorum. Ne gerek var bu kadar yorulmak, bu kadar emek harcamak?
Sezon sonunda yine aynı kadro. Yine aynı başarı. Özellikle, Avrupa söz konusu olunca değişen bir şey yok. Paralar verilmiş bari başarı gelsin. Türk futbolu da bir güzel gün görsün, ışıklı yola girsin.
Bir bakıyorum, futbolcuya 10 milyon avro ödeniyor. Ya kardeşim, bu kadar para ödeyecek yerine al yeni bir takım kur. Gençleri yetiştir, birkaç yıl yol kat et. Ve 5 yıl sonra ayaklarda durabilecek, bir çok başarıya imza atabilecek bir takım kur. Sadece yerli ligde değil de, Avrupa sahnelerinde başın dik olarak çık.
Oysa yöneticiler bunu hiç uygulamak istemiyor. Koltuğa oturup bir anda şampiyon olmak istiyor. Ne Alaaddin lambası, ne de sihirbazın sopası bunu başaramaz. Ancak bir mucize olsa da hayallerin takımı kurulsa.
- Bu haber 06-02-2017 tarihinde yayınlanmıştır.