Kuzey Makedonya’nın başkenti Üsküp’te Üsküp Tıp Fakültesi’nde Makedonya Obezite Derneği tarafından obezite bilincini yükseltmek ve obezite farkındalığını artırmak amacıyla bir panel düzenlendi.

Panele konuşmacı olarak katılan Endokrinoloji Uzmanı Doç. Dr. Taner Hassan, gazetemize yaptığı açıklamada panel hakkında bilgi verdi.

Hasan yaptığı açıklamadam “Bugün 4 Mart Dünya Obezite Günü münasebetiyle Üsküp Tıp Fakültesi’nde bir panel düzenledik. Paneli Makedonya Obezite Derneği olarak bizler düzenledik. Panelin başlığı “Obezite hakkında konuşalım ve…”  Panelin amacı halkta obezite bilincini yükseltmek ve obezite farkındalığını artırmaktır. Panele katılımcı olarak ülkemizdeki diğer dernek başkanlarını davet edildi ve karşılıklı olarak obezitenin yaygınlığı, alınacak tedbirler, obezitenin neden olduğu diğer hastalıklar ve onların engellenmesi hakkında fikir alışverişinde bulunduk. Panelimiz katılımcıları arasında Kardiyoloji, Gastroenteroloji, Endokrinoloji, Cerrahi, Psikiyatri, Halk Sağlığı, Aile Hekimliği ve Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları dernek başkanları katıldılar.” sözlerini sarf etti.

‘Makedonya’daki veriler obezitenin %30’lar civarında olduğunu göstermektedir’

Panelin içeriğinden de söz eden Doç. Dr. Taner Hasan, “Panelin ilk bölümünde Obezitenin kronik ve ömür boyu mücadele edilmesi gerekli olan bir hastalık olduğu bildirildi. Obezite ile mücadelede sağlık çalışanlarının önemli rol oynadığına dikkat çekildi. Obezite konusundaki epidemiyolojik veriler paylaşıldı. Makedonya’daki veriler obezitenin %30’lar civarında olduğunu göstermektedir. Ayrıca, adolesan ve genç erişkinler arasında yaygınlığın hızlıca yükseldiği ve %35’lere yaklaştığı gözlemlenmektedir. Beslenme ve Fiziksel aktivitenin önemine vurgu yapıldı. Yaşam şeklinin düzeltilmesi ve beslenme ile günlük alınan kalori oranının azaltılması obezitenin önlenmesi konusunda elzem olduğu bir kez daha hatırlatıldı. Diğer dernek başkanları obezitenin komplikasyonları hakkında bilgi verdiler. Bu komplikasyonların azaltılması için alınması gereken önlemler hakkında önerilerini bizlerle paylaştılar. Obez kişilerde kalp hastalıklarının, diyabetin, hipertansiyonun ve depresif belirtilerin çok sık olduğuna dair veriler paylaşıldı.” dedi.

‘Düzenli beslenme ve fiziksel aktivitelerin arttırılması gerekiyor’

Hastanın motivasyonunun tedavide büyük önem arzettiğinin vurgulandığını söyleyen Hasan, “Panelin ikinci bölümünde obezite hastasına yaklaşımın önemi arz edildi. Hastanın motivasyonunun tedavide büyük önem arzettiği vurgulandı. Hastaya yaklaşımdaki ilk yapılması gereken şeyin hastanın ikna edilmesi ve onun izninin alınması gerekli olduğunun altı çizildi. Bundan sonra hastanın yaşam şeklinin değişmesi gerekli olduğu, beslenmesinin düzenlenmesi ve fiziksel aktivitesinin artırılması gerektiği paylaşıldı. Bu değişiklikler yapıldıktan sonra ancak hasta yeterince zayıflamadıysa ikinci basamak tedaviye veya ilaç tedavisine geçilebileciği paylaşıldı. Hastanın yaşam şekli değiştirilmeden ilaç tedavisinin çok başarılı olmadığı ifade edildi. İlaç tedavisinin gerçek indikasyon olmadan kullanılmaması gerektiği söylendi. Son zamanlarda ilaç kullanımının suistimal edildiği ve estetik amaçlarla kullandığına dikkat çekildi. Bu şekildeki ilaç kullanımının çok yanlış olduğu ve yan etkilere sebep verebileceği ifade edildi.” ifadelerini kullandı.

‘Cerrahi müdahale ilaç tedavisi yetersiz olduğu durumlarda yapılmalıdır’

Cerrahi müdahalenin ilaç tedavisinin yetersiz olduğu durumlarda tercih edilmesi gerektiğinin altı çizildiğini kaydeden Hasan, “Panelin son kısmında obezite tedavisinde cerrahi yaklaşımın yerine vurgu yapıldı. Üçüncü derece ve üstündeki obezite durumlarında cerrahi yaklaşımın yeri olduğu söylendi. Cerrahi yaklaşımın son tercih olması gerektiği ve ilaç tedavisinin yetersiz olduğu durumlarda tercih edilmesi gerektiğinin altı çizildi. Cerrahi girişim yapılacaksa da donanımlı ve tecrübe sahibi merkezlerde yapılmasının önemi arz edildi.” diye konuştu