Bizi Hayata Bağlayan Şiirlerdir
Çok küçük yaştan beri şiire, düz yazıya duyduğu merakı, kitap yayınlamasına bir kapı aralarken, memleketinden uzakta olmasına rağmen, buradaki yurttaşlarına yayınladığı kitaplarıyla selam gönderiyor Semra Samet.
Semra Samet, ilköğrenimini Makedonca olarak Üsküp’te “Gyorçe Petrov” ilkokulunda, orta öğrenimini “Koço Ratsin” lisesi sayısal bölümünde tamamladıktan sonra, annesinin ısrarı ile Üsküp Az. “Kiril ve Metodiy” üniversitesinin İktisat Fakültesine kaydını yaptırıyor. Üniversiteden mezun olduktan sonra, bir dönem Üsküp “Treska” mobilya fabrikasında muhasebe müfettişi olarak çalışıyor. Yıldırım bir kararla Üsküp’teki işine ara verip kendini anavatanında aramaya gidiyor, ancak orada bulamayınca doğduğu topraklara geri dönüyor.
Üsküp Radyosu Türkçe Yayınları’nda gazeteciliğe başlıyor ve Tito Yugoslavyası’nın parçalanmasını sindiremediği için hayatında yapmayı en çok istediği meslek olan gazeteciliğe ve radyo programcılığına veda ediyor, uçak korkusunu yenerek, hayallerinde yüzüyor ve okyanusun ötesine gidiyor.
Semra Samet, 1989 yılına kadar Üsküp’te faaliyet gösteren “Orhan Veli Kanık” sanatseverler kulübünün etkin üyelerinden biridir. Çok şiir ve düz yazı okuyan rahmetli dedesi İlyaz efendi ile “Orhan Veli Kanık” sanatseverler kulübü üyelerinden amcaoğulları Samet, Niyazi, Sedat ile amca kızı Saadet kendisine edebiyat sevgisini aşıladı. Sekiz yaşından itibaren şiir yazıyor. Şiirlerinin bir kısmı “Sesler” aylık kültür sanat dergisi ve “Birlik” gazetesinde yayımlandı. Düz yazıları ise Makedonca olmak üzere çeşitli gençlik dergilerinde basıldı ve kendi deyimi ile “çok yakında hissettiği akrabalarından uzaklarda” iken nihayet şiirlerinin bir bölümünü kitap haline getirmeyi başarmış oluyor.
Semra Samet, yirmiyi aşkın yıldan beri Avustralya’da yaşıyor, ancak “Hala çok yakınlardayım” diyor. Evli ve 23 ile 24 yaşlarında iki kız çocuğu annesidir.
Çok uzakta olmasına rağmen kendisiyle kitapları üzerine güzel ve hoş bir sohbet gerçekleştirdik. Semra Hanım da bizleri kırmayıp sorularımızı içtenlikle yanıtladı.
Yayınlanan kitaplarınız hakkında okuyucularımıza bilgi verir misiniz?
“Yıl 2016, Aralık ayının ortası ve gökten gelen bir hediye. Yeni bir gün, Cumartesi. Üzerinde iki yıl yoğun bir şekilde çalıştığım romanımın yayınlandığı haberi özel ileti kutumdan gözlerime zıpladığı, gözlerimi kamaştırdığı an sevinçten kendimden geçtim. İkinci kitabım, romanım “Avustralya Destanı” orjinal ismiyle “Avstraliska Saga” yanı sıra yayınlanan iki kitabım Almanah Yayınevi tarafından yayımlandı. Kitaplarımdan söz etmişken; 2014’ün Eylül ayında yayınlanan “Arayış” adlı Türkçe şiir kitabımı anmamış olacaksak, şiir okumayı, şiir yazmayı seven her bireyi oldukça üzmüş oluruz.
Yıllar önce atalarımızın konuştukları sürece ağızlarından bal akarmış gibi kulaklarımıza melem gibi yapışan Türkçe dilimiz üzere karalamaya başladığım romanımı her nedense Makedonca yazmaya devam etmeye karar verdim. Neticede, biz Balkanlılar çok kültürlü topraklarda doğduk, büyüdük, yaşamaktayız. Tüm milletler bu topraklarda Allah’ın değerli mirası sayılmalı ve sayılıyorlar. Karşılıklı saygı ve sevgi olduğu sürece hangi dilde kitap yazılacak, hangi dilde kitap okunacak mühim değil kanımca. İşin gerçeği, bu toprakta doğmamız, yaşamımızın en büyük velinimeti. Hemen hemen hepimiz en az üç yabancı dil konuşuyor, yazıyor, okuyoruz; hem de sıkıntısız.”
Memleket hasreti mi sizlere şiir yazmanıza neden oluyor? Ya da ilham kaynağınızın sebebi nedir?
“Bazen memleketten çok uzaklarda, bazen çok yakınlarda olduğumu hissetmekteyim. Tüm duygular günlük moduma ya da ruh halime bağlı. Memleket hasreti yazmama neden olduğunu zannetmiyorum, zamanı, zemini, yeri yoktur şiirin ya da şöyle mi desek; her zaman, her zemin, her yer, her toprak şiirin kaynağı olabilir.
İlham kaynağı? İlham kaynağı(mın) sebebi? İlham çok büyük, kuşkusuz önemli ve tercüme edilmesi çok zor olan bir söz. İnanın ki bu sözü ağzıma alınca, dünya çapında ad yapmış sayısı seçkin olan büyük yazar, şairlere yerlere kadar eğilmekte veya saygı duruşunda bulunmaktayım. Lafın kısası, ilham pek nadir yaşanan bir çağrı. İlham nerede, ben nerede... Haddimi bilmeseydim çoktan boğulurdum kaybedenler kulübünde; bende sadece yetenek var, o da düşünür mürekkep ile kalemimde.”
Uzak diyarlardan, memleketinizdeki okuyucularınıza göndermek istediğiniz bir mesajınız var mı?
“Tabii ki! Kitap okusunlar, şiir okusunlar, şiir yazsınlar, her ne kadar şiir yazabileceklerine güvenmiyorsalar en azından günlük hatıra defteri yazsınlar. Hayat bu, kimileri çok ciddi takılan, kimileri hayatı şaka olarak algılayan, her şeye rağmen yarının ne olacağı belli değil, yine de kin ve nefreti duymayan, bizi hayata şiirlerdir bağlayan. Ne demek istediğimi Arayış kitabımı okuyan anlamıştır akabinde.”
Son olarak neler söylemek istersiniz?
“Öncelikle size, gazetenizin tüm çalışanlarına, bu güzel sohbete davet ettiğiniz için teşekkür ederim, beni onurlandırdınız. Ayrıca okurlarıma ilgi, alaka ve güzel yorumlarını eksik etmedikleri için sonsuz minnettar olduğumu altını çizerek dile getirmekteyim. Romanım “Avstraliska Saga”yı okuduklarında hayata benim bakış açımdan baktıkları için kendileriyle ortak bir noktada buluştuğumuza inanıyor ve bu beni daha çok mutlu ediyor. Hayatta önemli olan yıkılmayan sabır, çökmeyen inanç ve dayanıklı azimdir. Bir daha beni her açıdan destekleyen herkese şükranlarımı sunuyor, şiirlerimi yaşatmaya devam ediyorum.”
- Bu haber 07-02-2017 tarihinde yayınlanmıştır.