İnsanın yaşadıkları ile yaşamadıkları arasındaki farklar vara mıdır? Varsa da bu farklar nedir? Neleri  ortaya koyuyordur?  Tabii ki böylesine düşünceler hepimizi sarmıştır herhalde. Söz konusu bu farkların varlığı ile yarına nasıl adımlar attığımız da çok önemlidir. Bu bağlamda diyecek sözümüz  nedir ki? Muhakkak ki yaşanmışlık ve yaşanmamışlık konusu  daima yormuştur hepimizi. Aslında zamana ayak uydurmak konusu ile birlikte, gözlerimizin gördüğü, gönül gözümüzün yaşadığı tüm olgular karşında hissettiklerimizin  izleri oldu mu, bu bağlamda yaşadığımız her şeyin kendi değersel izi ile varır yüreklerimize. Yaşanan her iz varsıl olma konusunu ya da bu alandaki yaşanmışlıklarımızın izi ile hayata bakış açımız ve nedir nasıl ortya çıkar soruları il de yüklü oluruz.  Bu olgu hepimizi düşündürmelidir. Bir bakıma kendi değerlerimizi var etmek konusunu da asla unutmamamız lazım geliyordur. Tabii ki yaratmak  çok önemlidir. Ve  bu  konum inanın bir biçimde zamana ayna gibi yansır… Ve bizler de  kendi değerlerimizle yarınlara doğru adım atmayı önemseriz…  Hayatımızda başardığımız her anda, mutluluğumuz artar. Bu olgu ile varsıl olma konumumuz  da  farklı bir biçimde algılanır elbette. Ama hayatımızda yaşadıklarımız ve yaşamadıklarımız konusu daima ilgimizi çeker, aslında ilgi merkezimizde olur diye biliyoruz… Tabii ki kendi değerlerimizi var etmek olgusu içinde, bir bütün olmak konusu da ağırlık kazanır. Ve bu bağlamda bizler ki yarınlara değin attığımız her adımımızda  daha mutlu yarınlar uğruna olduğunu biliyoruz. Çaba sunuyoruz, çaba sunulmadan da hedefe varılmaz nedense…Bunu biliyoruz değil mi? Hani devamlı bir şekilde bir olmak konusunu vurgular oluruz. Bir olmak hayata bir bütün olarak sarılmaktır. Bir olmak izimizi var etmektir. Bu yolda yürümek de önemli olgulardan biridir. Varız değil mi? Hani sesimizi nasıl yansıttığımız da çok önemlidir. Adımlarımızı  aslında tüm çalışmalarımızı ileriye dönük yapmalıyız. Bunu asla unutmamalıyız. Gönül gözümüzle,  gözlerimizle, yüreğimizle her şeyi fark etmeliyiz. Tabii ki çaba sunmadan hedefe varılmıyor ya, ona göre de hareket etmek gereğini bilmeliyiz. Bunun bilincinde olup, var olma olgusunu daima önemsemeliyiz. Daima da adımlarımızın ileriye dönük atılması konusunu  önemseyelim ve bu yolda gayretlerimizi sunalım. Gücümüzce  var olma olgusu ile yaratıcılığımızı da daima düşünmeliyiz. Değerler  kolayca yaratılmıyor nedense… Tabii ki varız demek bir bakıma hayatımızda yaşadıklarımız ile yaşamadıklarımız arasındaki farkları da sezmek çok önemlidir. Hayata dair olan her şeyde var olma olgusunu hiç ama hiç unutmamamız gerekir. Hayatın izi varsıl olma konumu ile iç içedir. Bunu biliyoruz, bu alanda da çabalar sunuyoruz. Çalışıyoruz… Çalışmadan zaten başarı elde edilmiyor nedense.

Bunu biliyoruz değil mi? Ve başarabilmek  için bu alanda oldukça açaba sunuyoruz. Becerebiliyor muyuz acaba? Tabii başarılar devamlı bir şekilde çalışmakla elde ediliyor. Çalışmak bir bakıma her şeyi yansıtır. Bu da bir nevi ayna örneğidir. Nasıl nice  yaşadıklarımız ve yaşamadıklarımız arasındaki farkları sezmek ve bunları fark etmek olgusu kapsamında yarınlara doğru adımlarımızı atmayı önemsemek önemli olgulardan biridir. Bu konuda söz  söyleyecek , yarınlara değin yaptığımız bütün çalışmalarımızla değerlerimizi yansıtmaya  özen göstermekten başka çaremiz yoktur. Hangi alanda olursa olsun, değerlerimizi var etmek ve başarıya ulaşmak için elimizden geleni yapmalıyız. Varız değil mi? Hani her an, doğrusu her geçen gün, sesimizi var etmek ve yaymak konusunda yapmak gereken çok iş var. Tabii değerlerimize özen göstermekle onları nesil nesil yaymaya ve varolma olgusu ile birlikte daima gözümüz aydınlık saçsın, gönül gözümüz açık olsun… Buna muhakkak ki önem vermemiz gerekir. Başka  ne diyebiliriz ki?

Tabii hayata dair olan her şeyde, gücümüzü var etmek yolunda  harcadığımız bütün emeklerimizin boşa gitmememsi için uğraş veriyoruz. Baksanıza geçen ay içinde düzenlenen edebiyat saatlerinin, aslında Bahçe Çocuk dergisinin tanıtımı sırasında yaşadıklarımız yeni hava  oluşturdu, yeniden bu alanda olumlu sonuçların elde edileceğinin bir belirtisidir. Çünkü çocuk dergilerimizle ve bu dergilerin sayfalarında yer alan çocuk edebiyatı örneklerimizle, Çocuk Edebiyatımızın varsıllığı da yansıyacaktır. Yaşanmış olan kimi duraksamaları da aşmış olacağız inanındayız. Bu durum neyi yansıtıyor? Tabii var olan çalışmaları, hem de ciddi çalışmaların yapıldığını yansıtıyordur.  Başka çaremiz var mı ki? Çalışmadan gereken sonuçlara varamayız. Bunun bilincindeyiz diye inanıyoruz…