Her Şey Para
Para öldürür, para güldürür... İşte böyle bir dönemden geçiyoruz. Parası olan bir yere varır, olmayanların ise havada kalır. İster sağlık hizmetlerinde, ister politikada. İster eğitimde, ister sporda. Her alanda para oynuyor, para ilk sırada.
Tek sözle her işe para karıştı. Tedavi olurken özel hastanelerde fiyatlar tavan yapmış, kaliteli eğitim görmek için büyük paraları gözden çıkarmalısın. İş hayatına atılman için yine bir miktar para cebinden çıkarman gerek.
Hangi köşeye dönersen dön, parasız bir şey olmaz. Futbol yetkilileri bunu fark edip futbolu da paraya döndürmek için kolları sıvadı. Önceden futbol sevk ve heyecan için oynanırken şimdi futbol para için oynanıyor.
Son örnek Fifa 2026. Son toplantıda onaylanan karara göre Dünya kupasına 16 grupta 48 ülke katılacak. Buna göre bir organizasyonda tam tamına 80 maç oynanması öngörülüyor. Bu, yeni ülkeler, yeni statlar, çok seyirci ve elbet ki çok para demektir.
100. yılını kutlamaya hazırlanan Dünya kupası, 1930 yılında sadece 13 takım katılmış. Yıllar geçtikçe bu sayı büyümeye başladı ve Brezilya’da düzenlenen son şampiyonada tam 32 ülke sahaya çıktı. Yaklaşık 3,5 milyon seyirci tribünde yerini aldı. Ve bütün bu rakamları çarparak toplayınca elde çok para var demektir.
Ama hep derler, parayı para getirir. Bu iş de öyle. Daha çok gelir, daha çok para kazanmak için FİFA bu kararı aldı galiba. Böylece hem bu organizasyonların ev sahipleri hem futbol evi karlı çıkacak.
Organizasyon daha uzun sürecek, daha çok seyirci tribünleri dolduracak, daha çok turist ülkeyi ziyaret edecek. Ve bütün bunları paraya döndürecek adım. Artı, Dünya kupasını hayal olarak gören ülkelerin hayalini gerçekleştirme imkanı doğdu. Tarihinde şampiyona gözü görmeyen takımlar da ilklere imzasını atabilme şansı çıktı.
Fakat bir diğer açıdan olaya baktığımızda pek de iyi olduğunu söyleyemem. Özellikle Avrupa kulüpleri bu kararı pek onaylamadılar. Katılımcı sayısı büyüyünce, maçların sayısı da çoğalacak. Futbolcular kendilerini göstermesi için tüm becerilerini sahaya koyacak. Öyle olunca, futbolcunun enerjisi azalacak ve takımına dönünce pek faydalı olacağına inanmadıkları için kulüp yöneticileri FİFA’yı tepki yağmuruna boğdu.
Haklı de bence. Kulüpler, futbolculara servet verirken, milli takımdan sakat dönünce hem para gider hem futbolcu takıma katkı sağlayamaz. Bunun örneğini çok gördük, ardından da biri diğerini eleştiriyor.
Her işin olduğu gibi bu işin de artıları var eksikleri de. Bunu vakti gelince göreceğiz, kim haklı kim haksız diye. Seyirci tarafından bu değişiklik iyi olur. Bir ay boyunca futbola doyacağız. Yeni yetenekler kendini ispatlayacak.
Diğer taraftan bir eksiklik olursa FİFA kesinlikle yeni bir şey çıkarır, karara bağlar. Örneğin Avrupa basketbolu. Euroleague’de geçen sezonlar birçok takım ilave edildi. Hak eden de, etmeyen de. Ama yetkililer gördüler ki bu iş böyle olmaz, hemen sınırlandırma getirdiler, hemen yeni sistem uygulamaya başladılar ve 8-9 grupta sadece bire indirdiler ve yarış sistemini değiştirdiler.
Buna benzer şey en kısa zamanda Şampiyonlar liginde görmek mümkün. Büyük takımlar küçüklerini yanında istemiyor. Bu nedenle de UEFA’ya baskı uyguluyor. En kısa zamanda da bu sistem değişeceğine inanıyorum.
Kimileri daha çok kazanmak istiyor, kimileri ise de yaptıkları yatırımların ürünlerini toplamak. Ama her şey paranın etrafında dönüyor. Para ne din, ne de dil tanıyor. Ana amaç daha çok kazanmak.
- Bu haber 16-01-2017 tarihinde yayınlanmıştır.