Ülkeyi siyasi krizden çıkarma yolunda müzakereler devam ediyor. Böyle bir diyalogun olması, demokrasi açısından iyi. Siyasi krizden çıkma konusunda yapılan görüşmeler, her ne olursa olsun önemli bir adım. Siyasi liderlerden tutun, normal vatandaşlara kadar herkes ülkenin krizden çıkmasını istiyor. Herkes bu konuda hemfikir. Fakat bu süreçte erken seçim kararı alınırken, çok önemli bir nokta göz ardı ediliyor. Hem de ülkenin temellerini oluşturan bir konu. Ohri Çerçeve Anlaşmasının bütünlüğünü sağlayan nüfus sayımı. Bırakın tartışılmayı, sözü bile edilmiyor.

Ülkenin yapısı açısından nüfus sayımının önemi, çok büyük. Ohri Çerçeve Anlaşmasına göre etnik topluluklar, var oldukları nüfusa göre haklarını elde etmektedirler. Devlet kurumlarında nüfus yüzdesine göre işe alınmaktadırlar. Belirli nüfusa ulaşan etnik topluluklar ülkede veya bulundukları belediyelerde, anadillerini resmi dil yapabilir, bayraklarını kurumlara asabilirler. Nüfus sayımı, bu denli önemliyken bizim ülkemizde ise son kez 2002 yılında gerçekleştirilmiştir.

Nüfus sayımı için 2011 yılında bir girişimde bulunuldu. Fakat bir süre sonra, sayım durdurulup usulsüzlükler olduğu gerekçesiyle iptal edilmişti. Halk arasında ‘Birileri sayımın gerçekleşmesini istemiyor’ fikri oluştu. Bu fikir aslında hiç de küçümsenecek türden değildi.

O dönemde bir takım düşünceler ortaya çıktı. Nüfus sayımının iptal edilmesinin sebepleri olarak birkaç önemli husus öne sürülüyordu. Bunlardan biri de muhalefetin, ‘İktidarın çaldığı oylar ortaya çıkacak’ iddialarıydı.

Diğer taraftan ise Makedon ve Arnavut nüfusunun azaldığı, Doğu Makedonya’daki Bulgar ve Türk nüfusunda büyük artışın olduğu, 10 yıl içerisinde çok sayıda göçün gerçekleştiği, ülke nüfusunun büyük ölçüde azaldığı gibi bir takım iddialar da dolaştı. Bunlara rağmen nüfus sayımının iptali kısa sürede gündemden kalkıp bir daha da tartışılmadı.

Siyasi krizden çıkma konusunda tartışılan noktalar arasında da nüfus sayımını göremiyoruz. Mevcut iktidarı yöneten Başbakan Nikola Gruevski, nüfus sayımı konusunda oralı bile değil. Diğer yandan ise ana muhalefet Lideri Zoran Zaev, geçici hükümet isterken nüfus sayımını göz ardı ediyor. Geçici hükümetin kurulması durumunda, bu hükümetin ilk görevi nüfus sayımını gerçekleştirmesi diğer noktalardan daha önce gelmesi gerekiyor. Nüfus sayımı yapılmadan, erken seçime gitmek büyük hata. Geçici hükümetin ilk görevi nüfus sayımı olmalı. Çünkü İktidar ve muhalefet arasında yıllarca tartışılan seçmen listesi ancak ve ancak nüfus sayımı sonuçlarıyla yenilenebilir.

Türk partileri de artık stratejilerini nüfus sayımı üzerinde belirlemelidirler. Yaklaşık 15 yıldır yüzde 3,8 oranı ile muamele gören Türklerin konumunu değiştirecek nüfus sayımının gerçekleşmesi için Türk partileri tüm çabalarını sarf etmelidir. Makedonya’daki Türklerin gerçek sayısı ortaya çıkmalıdır. Türk nüfusunda önemli bir artışın olduğu tahmin ediliyor. Nüfus sayımında çıkacak sonuçlar, Türklerin konumunu değiştirecektir. Türkler özellikle siyasi alanda büyük etken olacak, önemli kararlarda büyük rol oynayacak. Mecliste daha fazla milletvekiliyle temsil edilip, hükümet daha fazla Türk bakanlarla yönetilecek. Bunların gerçekleşmesi ise sadece nüfus sayımıyla mümkün.

Ya kaç kişi olduğumuz, kim olduğumuz meydana çıkacak, ya da şimdiye kadar olduğu gibi yüzde 3,8’lik muamele görmeye devam edeceğiz.