IMF ÜLKEMİZİ DEĞERLENDİRDİ...
Günter Mercan
Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Maliye Bakanlığı öngörülerine bakarsak Batı Balkan ülkelerine kıyasen Makedonya ekonomisi 2018 yılı için en düşük reel ekonomik büyüme oranına sahip bulunmaktadır. Maliye Bakanlığı’nın yaptığı değerlendirme, IMF’nin öngörüsünden daha iyimser olsa bile Makedonya diğer beş Batı Balkan ülkesine kıyasla daha düşük reel büyüme performansı sergilemiştir. 2019 yılı tahminlerine gelince Maliye Bakanlığı’mızın tahmini reel büyüme oranı IMF’ye göre daha olumlu olsa da Karadağ hariç diğer dört Batı Balkan ülkesi bizden daha iyi performans sergileyecek gibi duruyorlar. Bu durum da bölgeye olumsuz yönde etki eden bir faktörün olmadığını, başarı veya başarısızlığın ülke ekonomilerinin kendilerine bağlı olduğunu gösteriyor.
IMF Makedonya hakkında son raporu 20 sayfa veya %30 oranında daha geniş hazırladı. Bu veri çok önemli olmasa da avro-atlantik perspektifin önündeki engellerin kalkması ile ülkemize olan ilginin arttığının apaçık bir göstergesidir.
IMF’nin Makedonya raporunda üzerinde durduğu en önemli konulardan biri çalışanların becerilerinin çoğaltılması ve verimliliklerinin arttırılması hususunda oldu. Emek piyasasında firmaların ihtiyaç duyduğu işçi profili ve iş arayanların nitelikleri arasında bulunan uçurumlar kapatılmalıdır. Bu şekilde çalışanların verimliliğinin arttırılması ve iş gücünün kullanımının optimizasyonu sağlanmış olacak. Aynı şekilde raporda yönetimsel problemler, rüşvet, gri ekonominin yüksek yüzdesi gibi sorunlar da vurgulanmaktadır. Ekonomiye olan güvenirliğin artması, kaliteli yatırımların çoğalması ve çalışanların niteliklerinin gelişmesi için yargı bağımsızlığının sağlanması ve bu konuda reformlara ihtiyaç duyulmaktadır.
Mali politika söz konusu olunca kamu borcunun düşme eğilimini devam ettirmesi amacıyla mali konsolidasyonun sürdürebilirliğini koruması gerekmektedir. Emeklilik fonunun yüksek açığını kapatacak önlemler alınıp özellikle sosyal yardımlar maliyetlerinin hedeflemesinin iyileşmesi mecburidir. IMF’ye göre vergilendirme sisteminin etkinliğini arttıracak ve subvansiyonların kullanımını optimize edecek ek önlemler alınması ve mali şeffaflığın daha yüksek seviyelere çıkması sağlanmalıdır. Para politikasının yönetiminde IMF açısından bir sorun bulunmamaktadır. Finansal sektörde güncel riskler en aza inmiş durumda, yapısal sorunlara dikkat edilmeli, bankacılık ve bankacılık dışı denetimin arttırılması, kuralların gevşetilmemesi ve yapısal risklerin öngörülme kapasitesinin gelişmesi önemlidir.
Ekonomideki durum ve risklerin belirlendiği bölümde Makedonya ekonomisinin büyüme oranının 2019 yılı içerisinde iyileşme meydana geleceği ve bu olumlu trendin orta vadede devam edeceği vurgulandı. Altyapı yatırımları ve inşaat sektörünün canlanması büyümenin %2,8’e yükselmesini sağlayacak. Orta vadede %3,5 oranındaki büyüme rakamı ihracatın artması ve alınması planlanan altyapı projeleri ile mümkün olabilecek. Fakat, öngörülen yatırımlardan kaynaklanacak olan ithalat artışları orta vadede cari açığı Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’ya (GSYİH) oranla %2,5’a çıkaracaktır.
Teknik sorunlardan kaynaklanan yatırımların ertelenmesi veya bazı siyasî sorunlar orta vadede büyümeye olumsuz etki yaratabilirler. Ülke ekonomilerinde artan korumacılık önlemleri nedeniyle azalabilecek olan dış talep ve küresel büyümenin yavaşlaması Makedonya’nın ihracatına negatif etki edebilir. Uluslararası piyasalarda faizlerin artma eğilimi borçların servis edilmesi ve yeniden finansmanı konusunda problem yaratabilir.
Yunanistan, Makedonya’nın Avrupa Birliği (AB) ve NATO üyelik süreçlerinin önüne koyduğu engelleri kaldırmasıyla hükümetin bu avantajı kullanarak geniş reform programını uygulamaya başlamasının yolunu açtı. Ülke genelinde, Makedonya’nın AB’ye başarılı entegrasyon sürecinin ülkemizde emek piyasasında ve kamu kurumlarındaki yapısal sorunların çözülmesi aracılığıykla olacağına dair bir inanç mevcut.
- Bu haber 25-03-2019 tarihinde yayınlanmıştır.