Ülkemizde Yoksulluk!
Yoksulluk veya fakirlik nedir?
Yoksulluk veya fakirlik kavramlarının üzerinde görüş birliğine varılan tek bir tanım yoktur. Bazı tanımlara göre yoksulluk, günlük temel ihtiyaçların (gıda, giyim ve konut) tamamını veya büyük bir kısmını karşılayacak yeterli gelire sahip olmama durumudur. Daha geniş bir tanıma göre ise yoksulluk, çok sayıda boyut içermektedir. Bu tanıma göre kişilerin/hanehalklarının yoksul sayılabilmeleri için gerekli bazı boyutlar şunlardır: sağlık ve eğitim yetersizliklerinin olması, temel kültürel ihtiyaçlarını karşılayamamaları, ait oldukları toplumun yaşam koşullarına ve konforuna ayak uyduramamaları vesaire.
Avrupa İstatistik Ofisi’nin ya da kısaca Eurostat’ın tanımına göre, yaşadıkları ülkede minimum bir yaşam standardı elde edecek derecede yeterli kaynaklara (maddi, kültürel ve sosyal) sahip olamayan kişiler/hanehalkları yoksul olarak sayılmaktadırlar.
Makedonya Cumhuriyeti’nde yoksulluk!
Makedonya Cumhuriyeti’nde sosyolojik araştırmalara göre üç yoksul grubu bulunmaktadır:
-Geleneksel yoksul nüfus (kırsal, tarımsal etkinlikte bulunan hanehalkları);
-Devlet güdümlü ekonomiden (planlı ekonomiden) serbest ekonomiye geçiş döneminin kurbanları olarak yeni yoksullaşan kişiler (işsizler, düşük ve düzensiz gelire sahip olanlar, temel ihtiyaçlarını karşılayamayacak derecede gelire sahip olan çok kişilik hanehalkları);
-Kronik yoksullar (yaşlılar, muhtaç kişiler, düzenli gelire sahip olmayan tarımsal etkinlikte bulunan hanehalkları).
Makedonya’da yoksulluğu, göreli ve sübjektif yoksulluk olarak Devlet İstatistik Kurumu ölçmektedir. Göreli yoksulluk, kişilerin/hanehalklarının toplumun ortalama refah düzeyinin belli bir oranının altında olması durumudur. Buna göre toplumun genel düzeyine göre belli bir sınırın altında gelir ve harcamaya sahip olan kişiler/hanehalkları göreli anlamda yoksul olarak tanımlanırlar. Refah ölçüsü olarak tüketim düzeyi seçilmiştir. Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir medyan gelire göre medyan gelirinin %70’i olarak hesaplanmıştır.
1991 yılında Makedonya’da yoksulluk %4 seviyesindeymiş, nüfusun çoğunluğu ise geçimini maaşlar sayesinde sağlıyormuş. Devlet güdümlü ekonomiden serbest ekonomiye geçiş döneminde ise yoksulluk arttı. 2002 yılında toplam yoksulluk endeksi %30’a kadar çıktı. Makedonya’da, 2013 yılında, nüfusun %41’inin günlük harcaması 5 doların, %9,1’inin ise 2 doların altındaydı. Buna göre Makedonya, Orta ve Doğu Avrupa’da Arnavutluktan sonra en yoksul ülke konumundaydı.
2012 yılında, Makedonya’da ilk olarak uluslararası karşılaştırılabilir Laeken yoksulluk göstergeleri kullanıldı. Bu göstergeler, Avrupa Birliği’nde (AB’de) yoksulluk ve sosyal dışlanma mücadelesinde kullanılmaktadırlar. Yoksulluk hesaplamalarının kaynağı gelirler olarak tanımlanmıştır. Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir medyan gelire göre medyan gelirinin %60’ı olarak hesaplanmıştır.
AROPE göstergesine (yoksulluk ve sosyal dışlanma riski taşıyan kişileri belirleyen gösterge) göre, 2011 yılında, Makedonya’da yoksul veya sosyal dışlanmış kişilerin oranı %50,4 civarındaydı, 2013 yılında ise %48,1’e düştü. Bu gösterge, bir ülkede yoksulluğun gerçek resmini belirlemektedir. Gelirlerin dışında, toplam yoksulluk endeksine maddi açıdan mağdur olan kişileri ve ekonomik aktiviteleri çok düşük olan hanehalklarında yaşayan kişileri de eklemektedir.
Makedonya’da 2010 yılında “Makedonya Cumhuriyeti’nde 2010-2020 yılları arasında yoksulluğun ve sosyal dışlanmanın azaltılmasına yönelik ulusal strateji” hazırlandı ve Mart 2013 yılında revize edildi. Bu ulusal stratejide, iktidarın, yerel yönetimlerin ve diğer kurumların işbirliği ile gerçekleştirilmesi gereken bazı önlem ve faaliyetler şunlardır:
-İstihdamın artması ve girişimciliğin güçlendirilmesi;
-Eğitim sisteminin işgücü piyasasına göre ayarlanması;
-Sosyal güvenlik, çocukların korunması ve yeni bir sosyal modelin oluşturulması;
-Sağlık sisteminin geliştirilmesi;
-Ulaşım, komunikasyon ve konut;
-Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi;
-Savunmasız kişilere destek olunması.
- Bu haber 16-01-2017 tarihinde yayınlanmıştır.