Kelimelerin Ritmi
Zaman senin suretine benzese, kuşlar kanatlanıp göğüne gelse, bayram sevincini bekleyen gözlerimize hangi cümlenle seslenirdin?
Kelimelerin katli vacip midir? Hangi mahkeme bu katli meşrulaştırmış ki ruhsat soran yok. Oysa her harf duygularımı yansıtan canlı birer vasıtalardır.
-Sözlerini bitirince bu soruların muhatabı olduğumu düşünmemiş olacağım ki pencereden gözlerime yansıyan güneş ışığından kaçmak için karşı koltuğa geçtim. Masada papatyalar, dışarda yaprakları dökülmüş bir iskeleti andıran ağaç. Bana bir şeyler söylemesi gerekiyordu, anlaması için yüzüne baktım oysa o da bana bakıyormuş.
-Vücudunuzda çok sayıda kurşun izi var, bunların bazıları kapanmaya başlamış, bir kısmı ise çok yeni, canınız çok yanıyor olmalı.
-Gülerek yanlış bir yerde olduğumu düşündüm. Ben hayatımda silah görmemiş biriyim, hem kurşun izi olsaydı burada olmazdım.
-İzlerin büyük bir kısmı sol tarafta, tam da kalbinizin ortasında birleşmiş. Ben kalbinize bir kurşun izi gibi saplanan yaralarınızdan bahsediyorum. İzlerin bir kısmı oldukça derin, yakın mesafe yani en yakınlarınızdan açılmış, bir kısmı ise yüzeysel uzak mesafe. En tuhafı bazı izlerin size ait olması, insan kendini yaralar mı ki? Demek ki sözleriniz kalbinize aşina değil. Tedaviye ilk kendi yaralarınızdan başlayın, kalbiniz ile sözlerinizi tanıştırın. Böylece kalbiniz hangi düşman saldırırsa saldırsın her daim yanında olan, gerektiğinde sığınabileceği bir kalesi olduğunu bilir. Diğer yaralar için ise önce sizin başkalarının kalplerinde açtığınız yaraları tedavi etmeniz gerekir, aynı anda sizinkiler de iyileşmeye başlar. Tedavi edilmesi gereken bir sürü insan var, en kötüsü farkında bile değiller.
-Ayağımı bastığım zemin, odadaki hava sanki yağlı boya tablosundaki siluetler gibi belirsizleşmişti. Kimin kalbinde yaralar açmıştım, peki, geç kaldıklarım onlar için ne yapacaktım? Masadan tutunarak kalkmaya çalıştım, ufak adımlarda kapıya yöneldim ama onun sözü bitmemişti.
-Bir hakikatle karşılaşmak, kaybettiğimiz yolumuzu bulmak için en iyi rehberimizdir. Kimsenin gözündeki yaşa ve kalbindeki yaraya neden olmamalıyız. Neden olmak sahibi olmaktır. Sahip olmak sorumluluk getirir, sorumluluk ise bedel ödetir. Bu bedel bazen bizi bir kafese hapseder, ömrümüz çırpınmakla geçer.
- Bu haber 13-02-2017 tarihinde yayınlanmıştır.