Ne Olacak Bu Memleketin Hali?
Uzun zaman oldu yazmayalı. Okuyucuyla hasbihal yapmayı özledim. Onların ne dediğini duymasam da hissederim. Nede olsa okuyucuyla aynı sorunlardan muzdarip değil miyiz? İyi bir giriş oldu, baya duygusala bağladım sayılır. Biraz daha kasarsam gözyaşlarıma mani olamayacağım. Kasmamak mantıklı. Ben okuyucuyu özledim de okuyucunun beni özlediğiyle ilgili şüphelerim var. Kaç ay oldu ‘niye yazmıyorsun birader’ diye bir soran olmadı. Mektup falan beklemiyorum da, günümüzde iletişimin artığı dünyada bir kısa mesaj da mı olmaz bea. Olmadı. Herneyse... Arayı uzatmış olabilirim de bu tümüyle ülkemin sorunlarından uzaklaştım anlamına gelmez. Gelmemeli. Geçen Makedonya’ya geldiğimden yeniden yazı yazma merakım kabardı. Fakat gidenlere tavsiyemdir yanınıza Türkiye’den birilerini almayın! Çünkü bir çok soruyla daha Uçaktan inmeden karşılaşıyorsunuz. İndiğimiz havaalanı Türk yapımı, sorular da burdan başlıyor. Biri bitmeden diğeri geliyor. Havaalanımızı neden Türkiye yapmşmış? Tarihi binaların restorasyonunu neden TİKA yapıyormuş? Bu kadar kriz varmış da nasıl olurmuş bu kadar lüks yaşıyorumuşuz? Ortalama maaş 250 euroymuş da 500 euroyu nasıl harcarmışız? Sanane birader sanane. Biz böyle mutluyuz. Bu arada kendisine beş yüze yakın projenin de TİKA tarından yaptırıldığını söylemedim. Korktum. Duysa kafayı yiyecek zavallı. Bu soruların cevaplarına vakıfsanız yanınıza birilerini almanızda bir sakınca görmüyorum...
Memleket Memleket Olalı Böyle Kriz Görmedi
Kriz derken neyi kastettiğimi, siyasi mi yoksa ekonomik bir krizden mi bahsettiğimi söylemem gerekirdi heyhat bizim ülkede krizin her tülü çeşidi olduğu için genellemek mümkün. Balkanlar’da, daha doğrusu çemberi biraz daraltırsak Eski Yugoslavya ülkelerinden hepsinin durumu ortada. Sırbistan’ın Kosovay’la olan etnik ve tanınma sorunu, Kosova’nın yeni ülke olarak tanınma ve ülke içindeki işsizlikle beraber yeni neslin Avrupa’ya göç etmesi, Hırvatistan’ın Avrupa’nın parçası olmakla beraber başlayan sorunları, Slovenya’nın ekonomik krizle boğuşması, Bosna-Hersek’in devlet sisteminin hala oluşturamaması v.s. Makedonya’yı bu ülkelerden ayıran bir özelliği var oda tüm sorunları barındırmasıdır. Bununla yetinmeyip günden güne kendine yeni sorunlar icat ediyor. Peki diğerlerinde olmayan bizde olan ne? Sorunları mıkntıs gibi çekmek gibi bir özelliğimiz var çok şükür. Bakın kimsede olmayan bir sorunumuz var oda isim sorunu. Bunun belkide en büyük nedeni geçmişte Yugoslavya’nın parçalanmasıyla yaşanılan süreçte Makedonya’nın bu süreci-bu yönüyle tek ülke- savaşsız atlatmış olması olabilir. Günümüzde neler yaşandığıyla ilgili de ilk defa böyle karamsar bir tabloyla karşı karşıyayız. Siyasi bir çıkmaz var, ekonomik kriz git gide artıyor bunun akabinde genç nüfusun tek bir hedefi var, oda ülkeyi bir an önce terkedip Avrupaya kapak atamak.
Renkli Devrim (Şarena Revolucija)
Geçen gençlerden biri “abi Makedonya’daki devrim için ne dersin” dedi. Hangi devrimden bahsettiğini pek anlayamadığımı görmüş olmalı bana Fransız muamelesi yapmaya başladı. Aslında tek amacı vardı, beni tartışmaya sürüklemek. Devrimlere karşı bir alerjim olduğunu bilirdi. Türkiye’de yıllar önce yaşanan ve sözde devrim olarak adlandırılan gezi ayaklanmasına karşı olmam hoşuna gitmemişti. Beni tanımıyordu. Tanısa daha genç yaşlarda devrimci kitaplarla büyüdüğümü anlardı. Yani devrim bahaneydi. Önemli olan onun ‘devrim’ olarak anladığı bir devrimi tartışmaktı. Devrimden tek anladığı ise hükümete çakmak, her gün kullandığı halk otobüslerini yakmak, ve her bulduğu şeyi biraz adrenalin yaşayıp ilerde çocuklarına, yaş ilerledi mi torunlarına (biraz daha ilerlerse muhtemelen zebanilere!!!) ballandıra ballandıra ona bin katarak anlatmaktan ibaretti. Koskoca devrim çocukların elinde bakın ne hale gelmişti. Bu çocuklardan bizim memlekette de mevcut. Bizimkiler biraz renkliler sadece canım. Her buldukları binayı her türlü renk kullanarak boyuyorlar. Kolay gelsin gençler. Naçizane bir ricam olacak şekerim, bizim eve de bir el atın emi. Renk ayırt etmem yeşil olursa çaylar benden.
- Bu haber 02-06-2016 tarihinde yayınlanmıştır.