Uçurumlar
Günter Mercan
On beş yıllık bir araştırmanın ürünü olan ve ekonomi terminolojisine yabancı olan okurlar tarafından da kolayca anlaşılabilecek bir dille, Fransız ekonomist Thomas Piketty’nin, “Yirmi birinci yüzyılda Kapital” adlı eseri ile ileri sürdüğü fikirleri dünyada büyük etki yaratmıştı. Piketty, ekonomik büyümenin tüm fertlere fayda sağlaması gerektiğini, servetin dengesiz büyümesinin sonsuza kadar devam edemeyeceğini savunuyordu. Fakat, piyasa ekonomisi servetin eşit dağılımını güvence altına almamaktadır. Eserinde vardığı sonuçlardan biri de servet eşitsizliklerinin gelir eşitsizliklerine oranla daha fazla olduğuydu.
Bu esaslı kitabın Türkçe’ye Hande Koçak tarafından tercüme edilip, “İş Bankası Kültür Yayınları” yayınevi tarafından yayımlanmasından büyük memnuniyet duydum. Kitabı okumaya başladım. İyi bir çalışma olmuş. Teşekkürlerimi arz ederim. Hani bazı kitaplar vardır ya insanda canla başla okuma isteği uyandırırlar, söyleyebilirim ki bu eser de bariz bir biçimde bu kategoriye girmektedir.
23 Ocak’ta İsviçre’nin Davos kasabasında düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu’na (WEF), İngiliz yardım kuruluşu Oxfam tarafından sunulan “servet ve gelir eşitsizlikleri” raporunda son on yılı içine alan analiz şok edici verileri bir kez daha dünya kamuoyuna sundu.
Rapordan elde edilen bazı sonuçlar şöyle özetlenebilir:
- Dünyadaki milyarder sayısı son on yılda ikiye katlanarak 2.200’e yükseldi. 2018 yılında her iki günde bir yeni milyarder ortaya çıktı.
- Geçen yılda tüm milyarderlerin toplam serveti 900 milyar dolar ya da %12 oranında; günlük olarak ise 2,5 milyar dolar artmış. Dünya nüfusunun fakir yarısı ise günde 500 milyon dolar daha fakirleşmiş ve zaten sınırlı olan maddi varlığı % 11 oranında erimiş.
- Geçen yıl dünyanın 26 en zengini, en yoksul 3,8 milyarın toplam servetine eşit bir servete erişti.
- Dünya ortalamasına göre erkeklerin maddi serveti kadınlarınkini yarı yarıya aşıyor. %23 oranında daha az ücret alan kadınlar sağlık ve eğitim alanlarında da mağduriyete uğruyor.
- Alman nüfusunun en zengin %1’inin serveti fakirlerin toplam %87’sini buluyor. Avrupa ve uluslararası kıyaslamalara göre Almanya maddi eşitsizliğin en fazla olduğu sanayi ülkesi sayılıyor.
Raporda, aynı zamanda bazı çarpıcı örneklere de yer veriliyor:
- Forbes 2018 milyarderler listesinin 19. sırasında kendine yer bulan Hintli zengin Mukesh Ambani’nin dünyanın en yoksul ülkesinin en yoksul kentinde değeri 1 milyar doları bulan eve sahip olduğu açıklandı.
- Dünyanın en zengini olan Amazon CEO’su Jeff Bezos’un serveti 2018 yılında 112 milyar dolar arttı. Bezos’un servetinin %1’iyle Etiopya’nın sağlık bütçesini karşılamak mümkün.
- Kadınlar her yıl 10 trilyon dolar tutarında bedelsiz bakım hizmeti veriyor. Bu rakam dünyanın en büyük otomobil imalatçısı Volkswagen’in satış hasılatının 38 katına tekabül ediyor.
Rahmetli Güngör Uras bir köşe yazısında şöyle söylemişti: “Ekonomi politikalarının hedefi insandır. İnsanın kısa yaşam süresi içinde yaşam koşullarını iyileştirmektir. Bunun için ekonominin büyümesi, büyüyen ekonomide herkese iş ve aş imkânının sağlanması, büyümenin nimetlerinin insanlar arasında dengeli olarak dağılımı beklenir”.
Oxfam raporuyla bir kez daha kamuoyuna hatırlatılan fakirlik ve eşitsizliğin boyutları gerçekten de dehşet verici bir seviyede bulunmaktadır. Daha önce de söylediğimiz gibi piyasa ekonomisi bu boyutları düşürmede etkisiz kalmakta ve servetin eşit dağılımını güvence altına almamaktadır. En önemlisi yakınsama kuvvetlerine yatırım yapmak olacaktır; hükümetler tarafından sağlık ve sosyal güvenlik harcamalarının artırılması, beşeri sermayeye yatırım yapmak, verimliliği arttırmak, eğitimde yeni ve kaliteye önem veren programlar geliştirmek gibi, eşitsizlikleri ve uçurumları kapatacak kuvvetlerin devreye sokulması gerekmektedir.
- Bu haber 05-02-2019 tarihinde yayınlanmıştır.